ANKARA - Sincan Cezaevi'nde tutsak bulunan gazeteci Seda Taşkın'ın yarın görülecek duruşmasına çağrı yapan gazeteci arkadaşları, “Bizimle bu süreçte dayanışma gösteren, biz gazetecileri yalnız bırakmayan demokrasi kesimlerini ve bütün gazetecileri Seda'nın duruşmasını takip etmeye çağırıyoruz. Bu duruşmaya herkesin katılıp arkadaşımızın sesine ses olması gerekiyor” dedi. 

 

Mezopotamya Ajansı (MA) muhabiri Seda Taşkın, 20 Aralık 2017 tarihinde Muş’ta haber takibi yaptığı sırada “Hakkında ciddi ihbar var” denilerek gözaltına alındı. “Adli kontrol şartı” ile serbest bırakılan Seda hakkında savcılığın itirazı üzerine yakalama kararı çıkartıldı. Ankara’da gözaltına alınarak 22 Ocak’ta tutuklanan Seda’nın yargılandığı davanın 3‘üncü duruşması 12 Eylül’de Muş 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek.  Sincan Cezaevi’nde tutuklu bulunan Seda'nın gazeteci arkadaşları, duruşma öncesi mahkemeye katılım çağrısında bulundu.

 

‘Her zaman ilk hedef haline geliyoruz’

 

Seda’nın 7 aydır hukuksuz bir şekilde cezaevinde tutulduğuna dikkat çeken Jinnews  muhabiri Habibe Eren,  Seda’ya gözaltında birçok kadın gibi çıplak arama dayatıldığını hatırlattı.  Türkiye’de gelinen noktada özellikle özgür basında yer almanın ve bir kadın olarak gazetecilik yapmanın ikinci bir mücadeleyi gerektirdiğini vurgulayan Habibe, “Yaklaşık 3 yıldır var olan baskıcı bu atmosfer ile birlikte gazetecilere yönelik ciddi bir süreç başlamış oldu.  Siyasi iktidar ezilen tüm halklara, Kürtlere ve ötekilere yönelik uyguladığı politikaları teşhir eden ve halka ulaştıran gazetecileri kendine tehdit olarak gördü. Tarihin her döneminde gerçekleri halka ulaştırmanın her zaman bir bedeli olmuştur. Ancak bugün gazeteciler bu bedeli her koşulda haddinden fazla ödemektedir. Bizim kayıt altına aldığımız haberler aynı zamanda yapılan hukuksuzluklara bir kanıt oluşturduğu gibi tarihe de bir not düşüyor. Bundan kaynaklı her zaman ilk hedef haline geliyoruz” diye konuştu. 

 

‘Bu gelenek kolay kolay pes etmeyecek’

 

Medyanın tek tipleşmesine de işaret eden Habibe, “Gazetelerin aynı matbaadan basılırcasına aynı manşetle çıkması, belirli odakların çıkarları doğrultusunda haber yapması bize bir kez daha sorumluluk yüklüyor. Büyük bir emek ve özveri ile bugüne gelen özgür basın geleneği kolay kolay pes etmeyecektir. Bizimle bu süreçte dayanışma gösteren, biz gazetecileri yalnız bırakmayan tüm demokrasi kesimlerini Seda’nın duruşmasını sahiplenmeye çağırıyoruz” ifadelerini kullandı.    

 

‘Özgür basın yıllardır ateşten gömleği üzerinden çıkarmadı’

 

MA muhabiri Berivan Altan da, 2016 yılında Olağanüstü Hal (OHAL) ilanından sonra özgür basın geleneğinden gelen ajansların, gazetelerin kapatılması ve gazetecilerin tutuklanmasını hatırlatarak, “tek adam rejimi”ni inşa etmek için özgür basının susturulmaya çalışıldığını dile getirdi. “Özgür basın aslında bir nevi ‘ateşten gömlek’ giyme durumunda. Bütün baskılara rağmen halka gerçekleri götürme görevi taşıyor ve bu noktada birçok gazeteci arkadaşımız aslında haksız bir şekilde gözaltına alınarak tutuklanıyor.  Topluma, ‘Size gerçekleri kim getirirse bizim hedefimizdir’ mesajı veriliyor.  Bu noktada bütün arkadaşlarımızın üzerinde bir baskı aygıtı kullanılıyor. Yaptığımız çalışmalarda, sahalarda her gün bu aygıtla yüzleşiyoruz” diye belirtti.

  

Berivan, “Özgür basın geleneğine sahip çıkma adına bütün gazetecileri, bütün toplum kesimlerini Seda’nın duruşmasına bekliyoruz” çağrısı yaptı. 

 

‘Tek tipleşmeye karşı mücadele ediyoruz’ 

 

Karşılaştıkları baskıların aslında süreçten bağımsız olmadığını ve OHAL ile birlikte gelişen hak ihlalleri ile toplum üzerinde yaratılan baskının giderek arttığını dile getiren MA muhabiri Diren Yurtsever ise “Kendi egemenliğine alamadığı, kendinden olmayan hiçbir basın organını kabul etmeyen bir iktidarla karşı karşıyayız.  Meslektaşlarımız gazetecilik değerlerine ve halkın haber alma hakkına bağlı kalarak iktidarın dayattığı tek tipleşmeye karşı durdular. Seda şahsında gazetecilik faaliyeti eril bir yargı tarafından yargılanıyor. Arkadaşlarımızın gazeteciliklerine her alanda tanıklık ettik.  Dayanışmanın önemini ve gereğinin bu süreçte ne kadar değerli ve önemli olduğunu gördük. Aynı dayanışmayı Seda'nın duruşmasında da göstermeye, başta gazeteciler olmak üzere herkesi davet ediyorum. Bu duruşmaya herkesin katılıp arkadaşımızın sesine ses olması gerekiyor” diye konuştu.