DEMOS’tan Nisan Alıcı: Mutlaka yeniden masaya oturulacak bir süreç olacak

  • 09:01 11 Eylül 2018
  • Güncel
İSTANBUL - Dünyada en çok konuşulan konulardan biri olan Kolombiya’daki barış sürecini izleyen DEMOS’tan Nisan Alıcı, sivil toplum kuruluşları, kadın ve LGBTİ hareketlerinin resmi süreç başlamadan barışı gündemlerine almaları gerektiğini belirterek, Türkiye için “mutlaka yeniden masaya oturulacak bir süreç olacaktır” dedi. 
 
Kolombiya'da hükümet ile FARC (Kolombiya Devrimci Silahlı Güçleri) arasında 52 yıl süren çatışma sürecini sonlandırmak için yürütülen müzakerelerin sonunda nihai antlaşmaya 2016 yılında varıldı. Dünyadaki pek çok çatışma süreci için deneyim niteliğinde olan süreci yakından takip eden isimlerden biri de Demokrasi Barış ve Alternatif Politikalar Araştırma Merkezi'nden (DEMOS) araştırmacı Nisan Alıcı idi. Araştırmacı Güneş Daşlı ile birlikte Kolombiya'da aylarca kalan ve yaptıkları araştırma sonucu "Barış ve toplumsal cinsiyet: Kolombiya süreci" raporu hazırlayan Nisan, Türkiye ve Kolombiya’daki çatışma süreçleri ile çözümlerdeki farklılık üzerine konuştu. 
 
Kolombiya'daki barış metninin en önemli özelliğinin toplumsal cinsiyet bakış açısıyla hazırlanması olduğunu belirten Nisan, bir diğer en önemli farklılığın kadın ve LGBTİ’lerin sürece katılması olduğunu kaydetti. Ayrıca mağdurların da bu sürece katılmasının önemli bir ayrım olduğunu ifade eden Nisan, mağdurların kendi sözlerini ifade edebilmeleri için çok önemli komisyonlar kurulduğunu vurguladı. 
 
‘Barış süreci Kolombiya’da devam ederken Türkiye’de çöktü’
 
Türkiye'de 2013 yılında başlatılan ve 2015'de sona erdirilen "çözüm süreci"nin Kolombiya gibi neden başarıyla sonuçlanmadığı sorusunu yanıtlayan Nisan, bunun çok farklı nedenlerinin olabileceğini aktardı. "Kolombiya'da süreç devam ederken Türkiye'de çökmüş oldu. Bizim gördüğümüz en önemli farklılıklardan biri de şu; sivil toplumun kuruluşlarının Kolombiya'daki barış süreci için çok hazırlıklı ve deneyimli olması" diyen Nisan, pek çok farklı örgütün barış gündemi ve planlamasının olduğunu vurguladı. 
 
Nisan, "Süreç başlamadan önce de orada bir barış gündemi ve sivil toplumun barış çalışmaları vardı. Resmi süreç başlayınca da bu topyekun bir barış hareketi olarak hayata geçmiş oldu. Yani taraflar baskı mekanizmalarını kurmuş ve toplumu da etkileyebilmiş. Ama bu Türkiye'de olmayan bir şeydi, eksik bir şeydi" dedi. 
 
'Bölgelere yayılmış bir kadın hareketi var' 
 
Kolombiya'nın farklı bölgelerine yayılmış kadın hareketi olduğunu dile getiren Nisan, bu kadın örgütlerinin neredeyse tamamının temel çalışma alanının çözüm olduğunu söyledi. Bunun da Türkiye'de pek görülmeyen bir durum olduğunu dile getiren Nisan, kadın örgütlerinin barış meselesini bu kadar çok gündemleştirmesinin kendilerini de çeken bir nokta olduğunu belirtti. Nisan, "Bu durum Karayipler'de böyle, başkentte de böyle. Kadın ve LGBTİ örgütleri barış süreci yokken de çatışmadan etkilenen kadın ve LGBTİ mağdurlarla çalışıyorlardı. Cinsel şiddet ile ilgili çalışıyorlardı. Bu da bu kadar çok hazırlıklı olabilmeleri ve bu sürece doğrudan katılabilmelerini sağladı" diye konuştu. 
 
‘Bir arada hareket etmek çok önemli’
 
Kolombiya örneğinde kadın ve LGBTİ örgütlerinin birada hareket ettiğini hatırlatan Nisan, "Antlaşma metninde LGBTİ'lere yönelik pek çok kazanım yaşanıyor. Ama bunlara tepki geldiği zaman ilk harcanabilecek kazanımlar LGBTİ hakları olarak görülüyor. Buna önlem olarak da kadın hareketi ve LGBTİ hareketi bir arada tepki gösteriyor. Bu kayıpları minimuma indiriyorlar aslında. Dolayısıyla bir arada hareket etmenin çok önemli olduğunu gördük" ifadelerini kullandı. 
 
'Resmi süreç başlamadan hazırlanmak gerekiyor'
 
Kolombiya'daki sürece dair başka bir noktaya da değinen Nisan, tüm taleplerin ortaklaştırılması ve somutlaştırılmasının da önemli bir başlık olduğunu dile getirdi. Bunun için yeniden resmi bir barış sürecini beklemenin hata olacağını belirten Nisan, şöyle dedi: "Var olan barış gündemi etrafında bir araya gelmek, kadın ve LGBTİ'lerin talepleri barış ve çatışma sürecinde nasıl ortaklaştırılabilir bunlar üzerinde çalışılabilir. Bunun için de daha fazla örgütlenmek ve farklı arka planlarda bir arada durmak gerekiyor. Çok somut çok net taleplerle ilerlemek gerekiyor ki süreç başlayınca hemen dahil olunabilinsin. Aksi halde hiçbirinin sürece giremediğini görüyoruz."  
 
'Yeniden barış süreci olabilir'
 
Nisan, "Türkiye'de yeniden çözüm süreci konuşabilir mi?" sorusunu ise şöyle yanıtladı: "Bu kesinlikle olacak. Barış sürecine hiç geçilmeyecek gibi düşünülür ve umutsuzluk hakim olur. Ama öyle değil. Barış süreçleri biranda olan bir şey değil. Uzun süreli birikimi ve mücadeleyi gerektiriyor. Çatışmalı süreç de olsa barış süreci de olsa mutlaka yeniden masaya oturulacak bir süreç olacaktır."