‘Canlı hayvan ticareti yasaklansın, sorumlular derhal istifa etsin’

  • 14:40 10 Eylül 2018
  • Güncel
İSTANBUL- BHHT ve HAKİM ‘şarbon krizine’ ilişkin gerçekleştirdikleri basın toplantısında, “Hayvanlara dehşet verici işkenceler yaşatan canlı hayvan ticaretinin derhal sonlandırılmasını talep ediyoruz ve  yaşanan skandalın sorumlularını istifaya davet ediyoruz" dedi. 
 
Bağımsız Hayvan Hakları Topluluğu ve Hayvan Hakları İzleme Komitesi (HAKİM), Türkiye’de son süreçte artan ‘şarbon krizine’ ilişkin İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi’nde basın toplantısı gerçekleştirdi. Gerçekleştirilen basın toplantısında, farklı ülkelerden Türkiye'ye kötü koşullarda gerçekleştirilen canlı hayvan ticaretini ilk gündeme getiren gazeteci-yazar Zülâl Kalkandelen, veteriner sağlıkçı Burak Özgüner ve Uzm. Dr. Oğuzcan Kınıkoğlu konuştu.
 
‘Şarbon ucuz et politikasının bir sonucudur’
 
Bağımsız Hayvan Hakları Topluluğu'ndan (BHHT) gazeteci-yazar ve hayvan özgürlüğü aktivisti Zülâl Kalkandelen, 2018'in başından beri giderek artan canlı hayvan ticareti skandalları konusunda bilgi verdi. Zülal, "Şarbon krizi, 'ucuz et' politikasının bir sonucudur. Bu ticaret, 21. yüzyılda hayvan köleliğinin simgesidir ve derhal sona erdirilmelidir" dedi.
 
‘Bu gemiler, ölüm gemileridir’
 
Basın açıklamasını okuyan, HAKİM'den veteriner sağlıkçı Burak Özgüner de, "Biz hayvan özgürlüğünü savunan aktivistler olarak, hayvanların herhangi bir şekilde insan kullanımı için sömürülmesine kesinlikle karşıyız. İsteğimiz hayvanların 'iyi koşullarda' nakil edilmeleri değil, yaşam haklarının tanınması ve özgür bırakılmalarıdır. Bunun altını çizerek, 7 ay önceki açıklamamızda yazdığımız gibi yeniden vurgulamak istiyoruz: Bu gemiler, ölüm gemileridir ve ölümden, işkenceden, hastalıktan başka bir şey getirmeyecektir" diye konuştu.
 
Şarbon hastalığının hayvanlardan insanlara nasıl geçtiğini aktaran Uzman Doktor Oğuzcan Kınıkoğlu ise konuşmasını şöyle sürdürdü: "Şarbon dışında yüzlerce enfeksiyon ve kronik hastalık, canlı hayvan ticareti ve hayvansal ürünlerin tüketimi ile daha da yaygınlaşıyor. Dünya Sağlık Örgütü'nün etin kanserojen olduğunu açıklamasına rağmen, medya tam tersi yönde haberler yapıyor. Oysa hayvansal 'ürün'leri tüketmeden, insanların sağlıklı yaşaması mümkündür" diye belirtti. 
 
Toplantıda, Tarım ve Orman Bakanlığı'ndan elde edilen ve 2017 yılına ait zoonoz hastalıklara dair veriler de paylaşıldı. Veteriner sağlıkçı Burak Özgüner, bu verilere değinerek, "Türkiye'de hayvan hastalıkları kontrol altına alınamıyor ve bu denetimsizliğin faturası yine hayvanlara kesiliyor. Hastalık şüphesinin varlığı, hayvanların öldürülmesi için yeterli bir sebep" dedi.
 
Basın toplantısı aktivistlerin, "2018 yılı sonuna kadar 975 bin canlı hayvanın Türkiye’ye ithal edileceği bilgisi medyaya yansımıştır. Bizler bu işkenceye seyirci kalmak istemiyoruz. Hayvanlara dehşet verici işkenceler yaşatan canlı hayvan ticaretinin derhal sonlandırılmasını talep ediyor ve yaşanan skandalın sorumlularını istifaya davet ediyoruz." sözleri ile sona erdi.