‘Türkiye toplumuna barışı layık görmüyor’

  • 12:50 8 Eylül 2018
  • Güncel
HABER MERKEZİ - HDP’li Serpil Kemalbay, HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ve eski milletvekili Sırrı Süreyya Önder’e verilen hapis cezasına tepki göstererek, “Bu cezanın amacı halkların barışını baltalamaktır” dedi. HDP İzmir İl Eşbaşkanı  Semra Uzunok ise, kararı “Türkiye toplumuna barışı layık görmüyor” şeklinde nitelendirdi. 
 
Halkların Demokratik Partisi (HDP) il örgütleri, önceki dönem Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve İmralı Heyeti üyesi Sırrı Süreyya Önder’e verilen hapis cezasını Diyarbakır, İstanbul, Ankara, İzmir, Adana ve Van başta olmak üzere birçok kentte eş zamanlı olarak yaptıkları basın açıklamalarıyla protesto etti. 
 
Eylemlerin merkezlerinden biri olan İzmir Alsancak’ta yapılan açıklamaya çok sayıda HDP’li katıldı. Türkan Saylan Kültür Merkezi önündeki açıklamada “Adalet barışla gelecek” pankartı taşınarak “Barış isteyen vekilime dokunma” sloganı atıldı.
 
‘Amaç tecridi derinleştirmek’
 
Açıklamadan önce konuşan HDP İzmir Milletvekili Serpil Kemalbay, HDP’nin barış, demokrasi ve özgürlük mücadelesini yürüttüğünü belirterek, verilen kararların siyasi olduğunu kaydetti. İktidarın Türkiye’yi uçurumun kenarına sürüklediğini dile getiren Serpil, “Bu cezanın amacı barışı önlemek tecridi ağırlaştırmak, zindanları daha fazla doldurmak, Türkiye’yi daha fazla ekonomik krize itmektir. Halkların barışını baltalamaktır. Biz HDP olarak barış mücadelesini demokrasi mücadelesini faşizme karşı yükseltmeye devam edeceğiz. Verilen bu hukuksuz cezalar adaletin felç olduğu Türkiye’nin demokrasiden hızla uzaklaştığı faşizmle yönetildiği bu dönemde bize düşen görevlerin de arttığını gösteriyor. Tecridin kaldırılması halkların bir arada yaşaması için özgür bir Türkiye’nin yaratılması için el birliği ile mücadeleyi ileri taşıyacağız” dedi.
 
‘Hükümet halklara barışı layık görmüyor’
 
Ardından açıklamayı okuyan HDP İzmir İl Eşbaşkanı Semra Uzunok, “Suriye’deki savaşta, çetelerin yoğunlaştığı alanlarda ‘çatışmasızlık, ateşkes’ gibi arayışlara giren AKP-MHP koalisyonu Kürt halkına, Türkiye toplumuna barışı layık görmüyor. İktidar bu kararla toplumun barış arayışını ve umudunu yıkmayı, ortadan kaldırmayı hedefliyor. Aynı zamanda Meclis’ten çıkarılan ve çözüm sürecinin aktörlerine güvence veren ‘çözüm ve müzakere çerçeve yasasını’ da çiğniyor. Bütün bu süreçlerde üzerine düşen sorumlulukları yerine getiren vekillerimizin, arkadaşlarımızın şimdi cezalandırılması, bir kez daha bu ülkenin barışa olan özlemini dinamitlenmiyor mu?” diye sordu.
 
‘Umudu büyütmekten geri adım atmayacağız’
 
Barışın, iktidarlardan, seçimlerden ve dönemsel siyasi manevralardan daha önemli olduğunu ifade eden Semra, şöyle devam etti: “Er ya da geç bu toplumun su ve ekmek kadar hayati derecede ihtiyacı olan barış gerçekleşecek, bu süreçte topluma karşı sorumluluğu yerine getirmeyenler, tarih ve toplum huzurunda mahkum ve mahcup olacaktır. Bu mahkeme heyetinin Türkiye’nin imzalamış olduğu uluslararası demokratik sözleşmelerle de, Anayasa’nın 90. Maddesi ile de, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin içtihatları ile de bir ilgisi yoktur. Ortadoğu coğrafyası ve Türkiye, savaş isteyen iktidarların siyasi mezarlığıdır ve bugün bu kararın verilmesi için çabalayanlar da layık oldukları yeri alacaktır. İmralı’daki çözüm ve müzakere sürecini savunmaktan, barış umudunu büyütmekten tek bir geri adım atmayacağız.”