İSTANBUL - Yaklaşık 4 aydır Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi'nde tutulan ETHA editörü Pınar Gayıp, gazetecilerin cezaevinde değil sokaklarda olmasının güçlü bir dayanışma ile olabileceği vurgusu yaparak, "Tahliye olursam yine alanlarda haber peşinde koşturacağım" dedi.  

 

Nisan 2017'de evlerine yapılan baskının ardından tutuklanarak Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi'ne konulan Etkin Haber Ajansı (ETHA) editörü Pınar Gayıp, 10 Eylül'de ilk kez hakim karşısına çıkacak. Pınar, İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek duruşma öncesi kamuoyuna duyarlılık çağrısında bulundu.  

 

Dünyanın her yerinde ilk önce medyanın susturulmaya çalışıldığını belirten Pınar, mesleğin ilk günlerinden bu yana egemenlerin "ya 3 maymunu oynayın ya da bedeline katlanın" dediğini kaydetti. 150'den fazla gazetecinin yaptığı haberler nedeniyle tutuklandığını ifade eden Pınar, "Bu aslında işin görünen yanı. Yani tam manası ile yol göstericimiz olan Musa Anter'den Metin Göktepe'den Hrant Dink'den devr aldığımız özgür basın geleneğini sürdürme çabasının bir bedeli" diye belirtti.  

 

'Biliyor musunuz sabah gökyüzü çok güzel'

 

Pınar, gündemi gazete ve televizyondan takip etmeye çalıştığını belirterek,  önemli olanın cezaevi koşullarında zamanın nasıl değerlendirildiği olduğunu aktardı. 

 

Kitap okuduğunu ve spor yaptığını belirten Pınar, “Biliyor musunuz sabah gökyüzü çok güzel" diyerek, havalandırmada söylenen türkülerin ve göç eden kuşları izlemenin bir başka olduğunu kaydetti. 

 

'Voltada sanki zaman durmuştu'

 

Bazı anların duygu olarak çok ağır olduğunu ifade eden  Pınar, "Mesela Cumartesi Anneleri'nin 700'üncü haftasını televizyonda izlemek, annelerin ve gazetecilerin saldırıya maruz kalmasına sadece bakmak epey ağır olmuştu. Şimdi orada olmalıydım düşüncesi ile atılan voltada sanki zaman durmuştu" dedi. 

 

'Güçlü bir dayanışma gerekiyor'

 

Tutsak gazetecilerle dayanışmanın önemine değinen Pınar, bolca mektup aldığını ve özellikle gazetecilerden gelen mektupların kendisini çok mutlu ettiğini belirtti. Pınar, basın örgütlerinin gazetecilerle daha fazla dayanışma içinde olması gerektiğini ifade ederek, şöyle dedi: "Basına yönelik saldırının ve baskının arttığı bugünlerde, bu abluka ancak dayanışma ile engellenebilir. Gazetecinin yeri hapishane değil sokaklardır. Bu ancak güçlü bir dayanışma sayesinde olur. Tahliye olursam kamera ve not defterimle alanlarda çok özlediğim haber peşinde koşmak niyetindeyim."