
Duruşmayı terk eden hakimden avukatlara: Beni sinirlendirmeyin
- 14:10 8 Mayıs 2018
- Hukuk
DİYARBAKIR - Sur’da ilan edilen yasak sırasında tahliye edildikten sonra tutuklanan 23’ü tutuklu 43 kişinin yargılandığı duruşmada, Avukat Lezgin Ahmet Baybaşin’in mevcut yargılama ile adalete olan inancın zayıfladığını belirtmesi üzerine araya girerek “Beni sinirlendirmeyin. Adamın canını sıkıyorsunuz” diyen mahkeme başkanı sonrasında duruşmayı terk etti.
Diyarbakır’ın Sur ilçesinde ilan edilen sokağa çıkma yasağı sırasında tahliye edilen 23’ü tutuklu 43 kişinin yargılandığı davanın duruşması Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. "Devletin birliğini ve bütünlüğünü bozmak" ile "Örgüt üyesi olmak" suçlarından 7,5 yıldan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına kadar hapis istenen davanın duruşmasına bazı tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile avukatları katıldı.
Duruşma salonuna getirilmeyen tutuklu sanıklar ise SEGBİS'te yaşanan yoğunluk nedeniyle duruşmaya katılamadı. Dava dosyasına gelen evrakların okunmasıyla başlanan duruşmada, savcı mütalaasını açıkladı. Savcı, bazı sanıklar hakkında "Devletin birliğini ve bütünlüğünü bozmak" ve "Kamu görevlisini öldürmeye teşebbüs" suçlarından ek iddianame hazırlanması için Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulmasını istedi. Savcı, tutuklu bütün sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verilmesini ise talep etti.
Hakim sanığın savunmasını kesti
Ardından Kürtçe tercüman aracılığıyla savunma yapan tutsak Yunus Özak, "Önder Apo üzerindeki baskı ve tecridi lanetliyorum. Mayıs şehitleri Haki Karer ve Deniz Geçmiş'in anıları önünde saygıyla eğiliyorum Efrin'deki faşist saldırıyı kınıyorum" demesi üzerine savunması yarıda kesildi. Davada yargılanan diğer tutsaklarda mütalaaya karşı tek tek söz alarak mütalaayı kabul etmediklerini ve 2 yılı aşkın süredir tutuklu olduklarını belirterek, tahliyelerini istedi.
Ardından tutsak İhsan Biter'in avukatı Abdulhadin Yasul konuştu. Hukuka aykırı şekilde yapılan teşhisler nedeniyle müvekkilinin uzun süredir tutuklu olduğunu belirten Abdulhadin, "Müvekkilim esir düşmesine ilişkin belgeleri dosyaya sunduk. Bunlar dışında olumsuz dosyaya yansıyan aleyhte delil söz konusu değildir. Tutuklu kaldığı süre gözetilerek tahliyesine karar verilmesini talep ediyoruz" dedi.
Duruşma salonunda fotoğraf gerginliği
Avukat savunmalarının devam ettiği sırada salonda bekleyen bir polisin, cep telefonuyla duruşma salonunda fotoğraf çekmesi üzerine gerginlik çıktı. Sanıkların yaptığı itiraz nedeniyle mahkeme başkanı polisi yanına çağırarak telefonuna baktı ve tutsaklara "Kendisini çekmiş be adam" dedi. Buna tepki gösteren bir tutsak, "Kendisini çekmiş ise niye flaşı bize doğru patladı" diyerek tepki gösterdi.
‘Tedavi imkânı sağlanmıyor’
Tutsak sanıklardan Sinem Ateş yaptığı savunmada, mütalaayı kabul etmeyerek, tahliyesini istedi. 27 aydır cezaevinde olduğunu söyleyen Sinem, “Ben hem böbrek hem de talesemi hastasıyım. Şu ana kadar 3 ameliyat olmam gerekiyordu. Cezaevinde tedavi imkânı olmadığı için olamadım. Dosyada tek delil üzerimdeki tnt parçalarıdır. Annem Sur’da yaralandığı zaman temastan kaynaklı bana da geçmiştir” dedi.
Sinem’in avukatı Habibe Danışman ise, Sinem’in hastalığına ve var olan delillerin yetersizliğine dikkat çekerek tahliye talebinde bulundu.
Mahkeme başkanından avukata ‘Beni sinirlendirmeyin’
Tutsaklardan Helin Yapıcı'nın avukatı Cemile Turhallı Balsak, iddianamenin özensiz hazırlandığını belirterek, eleştirmesi üzerine mahkeme başkanı “Bu eleştirileri yaptığınız da bu davayı izleyenler bizi suçlu gösteriyor. Beni ilgilendirmiyor. Savcılığına söyleyin" dedi. Tekrar söz alan Cemile, “Sizi ilgilendirmeyen bu iddianamelerle yargılama yapıyorsunuz" yanıtını verdi.
Avukat Lezgin Ahmet Baybaşin, müvekkillerinin işkence sonucu yaratılan deliller üzerinden yargılandığını, mevcut yargılama ile adalete olan inancın zayıfladığını belirtmesi üzerine mahkeme başkanı araya girerek “Beni sinirlendirmeyin. Adamın canını sıkıyorsunuz. Dosyayı en başından beri her şeyini inceledim. Tahliye olanları tahliye ettim" diyerek sert çıkıştı.
Avukatların talebine rağmen mahkeme başkanının bu sözleri ise tutanağa geçirilmedi. Avukatların, kararın duruşma öncesi verilip verilmediği ve davanın yalnızca usulen mi gerçekleştiği yönündeki sorularına cevap vermeyen hâkim, sonrasında duruşma salonundan çıktı.
Mahkeme başkanı duruşmayı terk etti
Diyarbakır Barosu Genel Sekreteri Avukat Mahsun Batı, mahkeme başkanının Avukat Lezgin Ahmet Baybaşin'e yönelik sarf ettiği “Canımı sıkıyorsunuz" sözlerine tepki göstererek bunca yıllık meslek yaşantısında adliyede böyle sözlerle karşılaşmadığını söyledi. Buna tepki gösteren mahkeme başkanı, "Ben de bunca yıllık meslek yaşantımda bir avukatın ‘terör örgütü üyeliği’nden yakalanan bir kişiye 'esir düştü' dendiğini görmedim" dedi.
Avukatın ‘esir düştü’ sözlerine suç duyurusu
Savunmaların ardından ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, tutsak Baran Aslan, Ahmet Karatay, Sinem Ateş, Burhan Balta, İhsan Biter, Helin Yapıcı, İhsan Karatay, Mehmet Şirin Kaya, Ümit Özkan, Mehmet Yakoğlu, Yunus Özak, Mesut Akgül, Sedat Nurioğlu, Yusuf Boz, Ömer Atalay, Dılşad Şengül, Mehmet Çoreşoğlu, Rihan Kavak Özbek, Mahsun Saruhan ve Ekrem Karatay, Mehmet Şirin Arat, Metin Karadoğan ve Mehmet Salih Ateş'in tutukluluk hallerinin devamına karar verdi.
Tutsaklardan İhsan Biter'in avukatı Abdulhadin Yasul'un duruşmada sarf etmiş olduğu "Müvekkilim esir düşmesine ilişkin belgeleri dosyaya sunduk" sözleri nedeniyle hakkında Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulmasına karar verdi.
Sanık ve avukatlarının talebini reddeden mahkeme heyeti, duruşmayı eksiklerin tamamlanması için 25 Eylül’e erteledi.