Rabia Önver 

 

COLEMÊRG - DEM Parti’nin “Barış ve Demokratik Toplum Süreci” kapsamında başlattığı halk toplantılarına ilişkin değerlendirmede bulunan DEM Parti Gever ilçe örgütü yönetiminden Gülizar İliş, “Önderliğin fiziki özgürlüğü sağlanmadan atılacak adımların da bir anlamı kalmıyor. Hepimizin gözü devletin atacağı somut adımda” dedi.

 

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat’ta yaptığı tarihi çağrının ardından, Kürt sorununun demokratik ve barışçıl zeminde çözülmesi için çeşitli adımlar atıldı. Çağrının hemen ardından, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti), Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) ve Tevgera Jinên Azad (TJA) öncülüğünde, en az 140 merkezde “Barış ve Demokratik Toplum İçin Halk Buluşmaları” gerçekleştirildi. Binlerce kişinin bir araya geldiği buluşmalarda hem çağrı hem de süreçle ilgili yaşananlar değerlendirildi. Halk buluşmalarının gerçekleştiği kentlerden biri de Colemêrg’in (Hakkari) Gever (Yüksekova) ilçesi. Gever’de, köylerde, mahallelerde ve yaylalarda toplamda 30’a yakın halk toplantısı düzenlendi.

 

DEM Parti Gever İlçe Yöneticisi Gülizar İliş, bu toplantılara dair değerlendirmelerde bulundu.

 

‘Hiçbir başarı bedelsiz olmaz’

 

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan öncülüğünde başlatılan barış sürecinin etkisinin, başta dört parça Kürdistan olmak üzere tüm dünyaya yayıldığını belirten Gülizar İliş, 27 Şubat’ta yapılan çağrının ardından birçok adımın tek taraflı olarak atıldığına dikkat çekti. “Biz bu süreçte Önderimize ve partimize güveniyoruz, o yüzden umudumuz var. 2013–2014 yıllarında da benzer adımlar atıldı ama halkta farklı bir etki yarattı o süreç. Çünkü o zaman olumlu ve güven veren adımlar atılmadı. PKK, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın çağrısından sonra silahları bıraktı; bu, halkta duygusal bir etki yarattı. 50 yıldır devam eden bir mücadele var; halk evlatlarını kaybetti, duygusal yaklaşmaları normaldir. Hiçbir başarı bedelsiz olmaz, bunu her yerde söylüyoruz.”

 

‘Eleştiri-özeleştiri zemininde tartışıyoruz’

 

PKK’nin çağrıdan sonra birçok adım attığını vurgulayan Gülizar İliş, aradan aylar geçmesine rağmen devlet tarafından somut bir adım atılmamasının halkta soru işaretlerine neden olduğunu söyledi.  Gülizar İliş, “Halkın görüşleri genelde devletin bir oyalama politikası uyguladığı yönünde. Sayın Öcalan’ın çağrısından hemen sonra halk buluşmaları başladı. Bir perspektif sunuldu; içinde birçok başlık vardı. Biz de o perspektifi köy, mahalle ve yaylalara giderek halka okuyor ve tartışmalar yürütüyoruz. Halkla birlikte süreci konuşuyor, eleştiri-özeleştiri zemininde tartışmalar yürütüyoruz” sözlerine yer verdi. 

 

‘Her halk buluşması bizlere de güç katıyor’

 

Yapılan halk buluşmalarında kadınların ve gençlerin katılımının güçlü olduğunu belirten Gülizar İliş, halkın sürece inançla yaklaştığını ve beklenti içerisinde olduğunu aktardı. Gülizar İliş, “Bu süreçte barışa öncülüğü kadınlar ve gençler yapacak. Büyük bir moral ve umut içerisindeler; bunu yaptığımız halk buluşmalarında gördük. Halkın dile getirdiği şey şu: ‘Önderimiz bu süreci omuzlamış; bize düşen, Önderimizin yanında durmak ve onu desteklemektir.’Her halk buluşması bizlere de güç katıyor” ifadelerini kullandı. 

 

‘Hepimizin gözü devletin atacağı somut adımda’

 

Gever’in, en ağır bedellerin ödendiği yerlerden biri olduğunu hatırlatan Gülizar İliş, buna rağmen halkın artık barış talebinde ısrarcı olduğunu söyledi. Gülizar İliş, “Herkesin istediği gibi, bizim de tek isteğimiz; özgür ve onurlu bir yaşamdır. İstediğimiz somut adımlar: dilimizi rahat bir şekilde konuşabilmek. Hasta tutsaklar hâlâ cezaevlerinde tutuluyor.Sayın Öcalan’ın özgürlüğünü istiyoruz. Önderliğin fiziki özgürlüğü sağlanmadan atılacak adımların da bir anlamı kalmıyor. Hepimizin gözü, devletin atacağı somut adımda” diye konuştu.