AMED - İran zindanlarında direnişin sesi, enternasyonal bir devrimcinin mirası ve tarihsel hafızayı yeniden kuran kitaplar… Aram Yayınları’nın Temmuz ayında yayımladığı beş eser, direnişin, düşüncenin ve özgürlüğün izini sürüyor.

 

Aram Yayınları, Temmuz 2025’te iki güçlü anlatıyı okurla buluşturdu. İran’ın zindanlarında kadın direnişini belgeleyen “Abbasi Lalesinin Altında” ve enternasyonal devrimciliğin sembol isimlerinden Haki Karer’i anlatan “İlk Işık, Kurucu Ateş”, direnişin ve onurun edebi hafızasını tazeliyor.

 

Zindanın sessizliğinde kadınların çığlığı: Abbasi lalesinin altında

 

İran’da rejimin en karanlık dönemlerinden birine tanıklık eden Nasrin Parvaz, sekiz yıl boyunca tutulduğu zindanlarda yaşadıklarını, tanıklığa ve direnişe dönüştürüyor. “Abbasi Lalesinin Altında/Evin Zindanları”, Evin, Qızıl Hisar, Qebristan ve Gevherdeşt gibi İran’ın korkunç cezaevlerinde geçen yıllarda, sistematik tecavüzlerden infazlara kadar uzanan vahşeti anlatırken; aynı zamanda kadınların dimdik duruşunu da görünür kılıyor.

 

552 sayfalık bu anı kitabı, yalnızca bir tanıklık değil, aynı zamanda İran’da kadın olmanın ne anlama geldiğine dair çarpıcı bir belge. Nasrin Parvaz, kitabında hem karanlığı kayıt altına alıyor hem de umut dolu bir hafıza inşa ediyor: “Kadınlar, ölüme gülümseyerek yürürken birbirlerine umut oluyorlar.”

 

Enternasyonal bir devrimcinin portresi 

 

Sinan Şahin tarafından kaleme alınan “İlk Işık, Kurucu Ateş”, 1970’li yılların başında Kürt halkının özgürlük mücadelesiyle bütünleşen bir devrimciyi, Haki Karer’i anlatıyor. Haki Karer, sadece bir birey değil; bir düşünce biçimi, bir yaşam felsefesi ve devrimci ahlakın vücut bulmuş hâli olarak tanımlanıyor.

 

Kitap,  Haki Karer’i tanıyanların anlatımlarıyla yalnızca bir biyografi değil; aynı zamanda kolektif hafızanın satırlara dökülmüş bir versiyonu. En zor koşullarda bile “sınıra değil, davaya bağlı” bir devrimcinin izini süren kitap, Haki Karer’in kısa yaşamına sığdırdığı büyük mücadeleyi hem bugünün okuruna hem gelecek kuşaklara aktarıyor.

 

Özgürlük, hafıza ve direnişi ele alan üç kitap daha çıktı

 

Aram Yayınları’nın Temmuz ayı kitapları arasında yer alan “Kürt Mahşeri” ve “Tarih Oluşmanın Zamanıdır”, A. Fuat Hengirvanlı’nın tarihsel ve politik belleği yeniden kuran çalışmaları olarak öne çıkıyor. “Kürt Mahşeri”, Mezopotamya’nın kadim halkı olan Kürtlerin tarih boyunca maruz bırakıldığı inkâr, yıkım ve yok oluşa karşı kolektif bir hafıza inşasını hedeflerken; “Tarih Oluşmanın Zamanıdır”, Özgürlük Hareketi’nin tarihini felsefi ve düşünsel bir derinlikle ele alıyor. Her iki kitap da geçmişle yüzleşmeyi, hatırlamanın dönüştürücü gücüyle birleştiriyor. Nasrullah Kuran’ın yazdığı “Demokratik Prens” ise siyaset teorisi açısından çarpıcı bir yeniden okuma sunuyor. Monarşik iktidar yapılarından doğan “prens” figürünü demokratikleşme süreci içinde yeniden tartışmaya açan bu eser, temsil, meşruiyet ve özgürlük kavramlarını radikal biçimde sorgulayan teorik bir arayış olarak öne çıkıyor. 

 

Bu üç kitap da, tarihsel kırılmalara, entelektüel derinliğe ve özgürlük fikrine odaklanan önemli yapıtlar olarak dikkat çekiyor.