
Kadınların yaşamına müdahale 16 yıldır bitmedi
- 15:33 7 Mayıs 2018
- Güncel
HABER MERKEZİ - Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, 16 yıldır çeşitli vesilelerle kadınların kaç çocuk doğuracağına dair söylemlerde bulundu, eleştirenleri ise "millete düşman" olmakla suçladı.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Pazar günü İstanbul'da nikâh şahidi olarak katıldığı bir düğünde doğum kontrolünü eleştirip "Güçlü milletler güçlü ailelerden oluşur. Bizi yıllarca doğum kontrolüyle aldattılar" ifadesini kullandı. Ekmek ve Gül'ün derlediği habere göre, son 16 yıldır dönem dönem çeşitli vesilelerle kadınların çocuk doğurup doğurmama kararlarına ilişkin konuşan Tayyip Erdoğan bunun hakkı olduğunu iddia ediyor ve kadınlara doğurdukları çocukları "millete hibe" etmelerini istedi. Bunlara tepki gösterenleri ise "millete düşman" olmakla suçladı.
Tayyip Erdoğan'ın "doğum kontrolü" ile ilgili söylediği sözler:
*10 Ekim 2009: En az üç çocuk
"Ben iş işten geçmeden, en azından kendi adımıza mevcut durumumuzu koruyabilmemiz için her ailede en az 3 çocuk olması gerektiğini ifade ettim. Hala aynı yerde duruyorum. Bu görüşlerimi muhafaza ediyorum. Bilimsel rakamlara göre 2 olması bile gerileme demek. Bu, durumu asla korumaz."
*31 Temmuz 2010: Kadın erkek eşitliğine inanmıyorum
Dolmabahçe'de kadın örgütleriyle yaptığı toplantıda Tayyip Erdoğan, "Ben zaten kadın erkek eşitliğine inanmıyorum. Onun için fırsat eşitliği demeyi tercih ediyorum. Kadınlar ve erkekler farklıdır, birbirinin mütemmimidir. Fırsat eşitliği derseniz o başka, ona inanırım, ama kadın ve erkek farklı doğarlar, doğaları gereği eşit değildirler, birbirlerini tamamlarlar" dedi.
*10 Eylül 2011: Neslimizi kurutma gayreti
"Bu milletin geleceğine hep kastedenler oldu. Ne yazık ki neslin korunması noktasında bizim neslimizi kurutma gayreti içine girenler oldu. En az 3, fazlası Allah kerim. En az üç olmazsa 2037'den sonra Türkiye dünyanın yaşlı nüfusu olan ülkelerinden biri haline geliyor, genç dinamik nüfuslara ihtiyacımız var."
*25 Mayıs 2012: Kürtaj cinayettir
"Sezaryenle doğumlara karşı olan bir başbakanım. Kürtajı cinayet olarak görüyorum. Buna kimsenin müsaade etme hakkı olmamalı. Ha anne karnında bir çocuğu öldürürsünüz ha doğduktan sonra öldürürsünüz. Hiçbir farkı yok. Buna karşı el birliği içinde olmalıyız... Türkiye olarak, çocuklar konusunda da büyük bir hassasiyet içindeyiz. Çocukları çok seviyorum. Ben ülkemde en az 3 çocuk istiyorum. Çünkü genç dinamik bir nüfusa ihtiyacımız olduğunu biliyorum ve bu çalışmayı yürütüyoruz."
*2 Haziran 2012: Sen bildiğini oku, biz bunu aynen yapmaya devam edeceğiz
"Bir vücutta cenin öldürme hakkına kimse sahip değildir. Birtakım feminist kesim benim vücuduma karışamazsınız deniliyor. Bu kesim aynı zamanda annelik makamını da kabul etmeyen kesimdir. Biz muhafazakar demokrat bir partiyiz. Biz bu anlayışla çalışıyoruz. Sen yine bildiğini oku, ama biz bunu aynen bu şekilde yapmaya devam edeceğiz. Sezaryen olayı bu nüfusu dondurma olayıdır. Bu milletin nüfusu artmalı. Genç, dinamik nüfusa sahip olmalıyız. Ekonominin en önemli gücü insandır. Diyorlar ki, bu vücut benimdir, tercih hakkımı kullanırım. Bunun daha çok feminist kesim propagandasını yapıyor. Bunun yanında yaşam hakkı var. Biz yaşam hakkından hareket ediyoruz. Bir vücutta cenin öldürüldüğünde ha yaşam halinde öldürülen ha orada. Bizim için aynıdır. Bunu öldürme hakkına kimse sahip değil."
*26 Aralık 2012: Her Kürtaj bir Uludere'dir
AKP Genel Merkez Kadın Kolları 3'üncü Kongresi'nde konuşan Tayyip Erdoğan, sezaryenle doğuma karşı olduğunu yineledi ve şunları söyledi: "Bunların planlı, ülke nüfusunun artmaması için atılan adımlar olduğunu biliyorum. Bununla bu ülkenin nüfusu bir yerde durduruluyor. Kürtajı bir cinayet olarak görüyorum. Bu ifademe karşı çıkan bazı çevrelere, medya mensuplarına da sesleniyorum. Yatıyor-kalkıyorsunuz; Uludere diyorsunuz. 'Her kürtaj bir Uludere'dir' diyorum. Anne karnında bir yavruyu öldürmenin, doğumdan sonra öldürmekten ne farkı var, soruyorum size. Bunun mücadelesini her birlikte vermeye mecburuz. Bu milleti dünya sahnesinden silmek için sinsice bir plan olduğunu bilmek durumundayız. Bu milletin çoğalması için de asla bu oyunlara prim vermemeliyiz."
8 Ağustos 2013: 3 çocuk doğurun, millete hibe edin
"Diyorlar ya 'bizim yaşam tarzımıza karışıyor'. 'Nereden çıktı bu 3 çocuk meselesi' filan diyorlar. Böyle bir yasa yok. Ben sadece bir başbakan olarak en az 3 çocuğu tavsiye ediyorum. Bu benim en doğal hakkımdır. Kimseye kalkıp silah dayatmıyoruz. Yasal bir mecburiyet de yok. Ben bu davaya gönül vermiş kardeşlerime diyorum ki, en az 3 çocuk bu millete hibe edin, lütfedin diyoruz. Bu milletin güçlü olması lazım. O da nerden geçiyor? İnsan denilen o şerefli mahluktan geçiyor. Eşrefi mahluk olan bu insanı, bu işte bu anneler yetiştirecek. Onun için ben bu annelerden bunu istiyorum. kadar hakkım olsun. Yani bunu Rusya Federasyonu'nda Vlademir Putin söylediği zaman oluyor da. Türkiye'de Tayyip Erdoğan söylediği zaman niye rahatsız oluyorsunuz? Ben annelerimize güveniyorum. Ak Partiye gönül veren annelere güveniyorum. Bunun haysiyetli mücadelesini verecek olan annelere, tabiki babaların da destek olması gereğini de hatırlatmak istiyorum..."
24 Kasım 2014: Kadın erkek eşitliği fıtrata ters
"Kadın kadına eşitlik doğru olandır. Erkek erkeğe eşitlik doğru olandır. Kadınların ihtiyacı olan eşitlikten ziyade eşdeğer olabilmektir. Kadın ile erkeği eşit konuma getiremezsiniz, o fıtrata terstir. Tabiatları bünyeleri fıtratları farklıdır."
*30 Mayıs 2016: Müslüman aile doğum kontrolü yapmaz
"Zürriyetimizi artıracağız. Neslimizi çoğaltacağız nüfus planlamasıymış doğum kontrolüymüş hiçbir Müslüman aile böyle bir anlayış içinde olamaz. Ve burada birinci görev annelerdedir."
*6 Haziran 2016: Çalışan kadınlar annelikten imtina ediyor
"İş hayatının, anneliğin alternatifi haline getirilmesini kabul edemiyorum. 'Çalışıyorum' diyen annelikten imtina eden bir kadın aslında kadınlığını inkar ediyor demektir. Bu benim samimi düşüncemdir. Anneliği reddeden, evini çekip çevirmekten vazgeçen bir kadın, iş dünyasında istediği kadar başarılı olsun özgünlüğünü kaybetme tehlikesiyle karşı karşıyadır. Eksiktir, yarımdır. Anneliği reddetmek insanın yarısından vazgeçmektir. Daha geniş tutuyorum. İnsanlıktan vazgeçmektir. Bunun için her fırsatta en az 3 çocuk tavsiyesi yapıyorum."
*10 Kasım 2017: Müslümanların çoğalması şart, terör örgütü bu konuda hassas
"Rabbim, Peygamberimiz ne diyorlar? Emir çok açık net. Nikâhlanın, evlenin, çoğalın. Müslümanların çoğalması şart. Bu konudaki Müslüman kadınların hassasiyetlerine güveniyorum. Terör örgütü bu konuda çok hassas. En az 10, 15 çocukları var."
*8 MART 2018: Sözlerime karşı çıkan millete düşmandır
"Kadınlarımızın hakları, hukukları, sorunları konusunda şahsım kadar duyarlı, somut politikalar üretmiş, icraat ortaya koymuş bir başka cumhurbaşkanı var mıdır bilmiyorum. En az 3 çocuk dediğimde rahatsız olanlar bu millete düşman oldukları için rahatsız oluyor."
*6 MAYIS 2018: Bizi doğum kontrolüyle aldattılar
"Güçlü milletler güçlü ailelerden oluşur. Bizi yıllarca doğum kontrolüyle aldattılar."