‘Efrîn’de yapılanlar insanlık suçu’

  • 09:28 22 Mayıs 2024
  • Güncel
 
Mîdye Miqted
 
ŞEHBA - Efrîn-Şehba Kantonu Avukatlar Birliği Eşbaşkanı Roşîn Hido, Türkiye’nin devam eden saldırılarına ilişkin “Uluslararası kurumların raporlarına göre Türk devleti ve çetelerin yaptıkları, işgal, ihlal ve katliam. Bu yapılanlar insanlık suçu boyutuna ulaştı. Efrîn’de hak ihlalleri ve insanlığa karşı suçlar sürüyor. Buna karşı mücadelemizi sürdüreceğiz” dedi. 
 
Türkiye’nin Efrîn’e yönelik saldırı ve işgalinden bu yana başta kadın ve çocuklar olmak üzere halka yönelik saldırılar ve suçlar devam ediyor. Yaşamını yitirenlerin mezarları tahrip ediliyor, kadınlar katlediliyor, kaçırılıyor, taciz ve tecavüze maruz kalıyor. Tüm bu suçların yanında doğaya yönelik de ciddi bir saldırı söz konusu. 
 
Türkiye ve destek verdiği paramiliter grupların devam eden saldırılarına ilişkin Efrîn-Şehba Kantonu Avukatlar Birliği Eşbaşkanı Roşîn Hido değerlendirmelerde bulundu. 
 
Efrîn’de ihlaller sürüyor
 
Efrîn’de devam eden saldırı ve ihlallere dikkat çeken Roşîn, “Özellikle kadınlar ve Efrîn halkı Türk devleti ve çeteleri tarafından işgal edildiğinden bu yana saldırı ve hak ihlalleri ile yüz yüze kalıyor. Bu ihlallerin en büyüğü de Efrîn’de demografyanın değiştirilmesi. Bu şimdi de devam ediyor. Efrîn halkını zorla kendi topraklarından çıkarıyorlar ve yerlerine Türk devletine bağlı çetelerin ailelerini yerleştiriyorlar. Bunun yanında Efrînlilerin kaçırılması, katledilmesi zeytin ağaçlarının kesimi, tarihi yerlerin yıkımı, halkın arazilerini ve evlerini satma gibi uygulamalar da devam ediyor. Ancak bu uygulamalardan en çok etkilenen de Efrînli kadınlar” dedi. 
 
Kadınlar kaçırılıyor, fidye isteniyor
 
Kadınların daha fazla hak ihlaline maruz kaldığını ifade eden Roşîn, şunları söyledi: “ Çünkü Efrîn'de, Türkiye ve çeteleri tarafından işgal edilmeden önce demokratik ulus projesi inşa ediliyordu ve kadınlar bu süreçte özgürleşme düzeylerini geliştirmiş, yaşamın her alanında yer almaya başlamıştı. Bu, Türk devletinin işine gelmedi. Kürt kadınlar bu devlete karşı her zaman direndi. En önemli örnek Kobanê direnişi döneminde fedai eylem gerçekleştiren Arîn Mirkan’dır. Türk devleti ve çeteleri din yolu ile toplumu ele geçirmek istiyor ve Efrînli kadınlara kara çarşaf giydiriyorlar.  Kadınlar katlediliyor, kaçırılıyor, tecavüz, psikolojik ve fiziki işkenceye maruz kalıyorlar. Türk devletinin çeteleri kadın ve çocukları kaçırıp karşılığında fidye istiyor.”
 
Şehba ve Erînli kadınlara yönelik şiddet
 
Sadece Efrîn’deki kadınların  saldırılara ve şiddete maruz kalmadığını Şehba’ya göç etmek zorunda kalanların da söz konusu uygulamalarla karşı karşıya olduğunu söyleyen Roşîn, “Efrîn işfal edildikten sonra insanlar topraklarını terk etmek zorunda kaldı ve göç etti. Göç etmelerine rağmen yine de günlük olarak Türk devletinin saldırılarına maruz kalıyorlar. Şimdiye kadar Efrîn-Şehba Kantonu’na yönelik saldırılarda birçok kez kadınlar katledildi ve hala katlediliyor” dedi.
 
Efrîn’de kültür kırım
 
Erîn’deki kadınların aynı zamanda işkence ve tecavüze maruz kaldığını söyleyen Roşîn, devamla şunları dile getirdi: “Efrîn’de her türlü şiddet ve saldırı yöntemi var. Kültürel kırım da dayatılıyor. Çünkü kadınlar kendi kültürlerine sahip çıkıyor buna karşı kültürel kırım dayatılıyor. Türk devleti Efrîn’de Kürt kültürünü yok etti ve yerine Türk ve Arap kültürünü yerleştirdi. Bu okullarda da dışarıda da böyle. Efrîn’in köylerinin ve ilçelerinin isimlerini değiştirdiler. En önemlisi de Efrînli yurttaşların kimliklerini hedef aldı ve hepsini Türkleştirmek istiyor.”
 
İnsanlık suçları sürüyor
 
İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) tarafından hazırlanan ihlal raporlarını da değerlendiren Roşîn, “Uluslararası kurum ve örgütler arasında öne çıkanlardan İnsan Hakları İzleme Örgütü, Türk devleti ve çetelerinin yaptığı işgal, katliam ve ihlale dikkat çekiyor. Bu uygulamalar da insanlığa karşı suçlar düzeyine ulaşmış durumda. Yine İnsan Hakları İzleme Örgütü’nün açıkladığı raporda bugüne kadar Efrîn’de devam eden suçlar ve ihlaller Türk devleti ve çeteleri ile bağlantılı. Rapora göre bu uygulamaların tümü Türk devleti ve MİT tarafından yapılıyor. Hakikatleri Araştırma Komisyonu’na göre Türk devleti işgalci ve ihlal suçlarını sürdürüyor. Efrîn’de hak ihlallerine karşı mücadelemizi sürdüreceğiz” şeklinde konuştu. 
 
‘Türk devleti Efrîn’den çıkmalı’
 
“Türk devleti uluslararası alanda işgalci olarak tanımlanmalı ve Suriye topraklarından çıkarılmalı” dilen Roşîn, “Çünkü Türk devletinin amacı demografik değişimdir. Bu yüzden Efrîn’e yerleştirilen ve halka büyük zarar veren Türk devleti ve çeteleri Efrîn’den çıkarılmalı. Efrîn’de insanlık suçu işleniyor. Dünya bu suça karşı sessiz kalmamalı” ifadelerini kullandı. 
 
‘Kadınlar intihara sürükleniyor’
 
Efrîn’de aynı zamanda çocukların erken yaşta zorla evlendirildiği bilgisini de paylaşan Roşîn, “Zorla Türk devletinin çeteleri ile evlendiriliyorlar. Bunun yanında kadınlara yönelik tecavüzler artıyor. Bu tecavüzlerden dolayı Efrînli kadınlar yaşamına son veriyor.  Daha önce intihar vakaları yaşanmıyordu. Ancak Türk devleti ve çetelerinin baskılarından dolayı kadınlar yaşamlarına son veriyor, intihara sürükleniyor" dedi. 
 
Uluslararası kurumlara çağrı
 
Son olarak uluslararası kurum, kuruluş ve insan hakları örgütlerine çağrı yapan Roşîn, şunları dile getirdi: “Öncelikle dünyaya sesleniyoruz, bu ihlallerin son bulması için harekete geçsinler. İşgal edilen yerlere gelsinler ve bu ihlallerin önü alınsın. Yine Birleşmiş Milletler, Türkiye’nin Efrîn’den çıkması için girişimde bulunmalı.Türk devletinin işgalci olduğunu kabul etsinler.”