
‘Türkiye’ de insan hakları durumu daha da kötüleşti’
- 14:32 6 Mayıs 2023
- Güncel
HABER MERKEZİ - AB İnsan Hakları Komiseri, yaşanan gözaltı ve tutuklama operasyonlarına karşı yayınladığı açıklamada, “Seçimler öncesinde özellikle ifade, örgütlenme ve toplanma özgürlükleri etkilenerek insan hakları durumu daha da kötüleşti” denildi.
14 Mayıs seçimlerine sayılı günler kala başta Kurdistan olmak üzere birçok kentte gözaltı ve tutuklama operasyonları başlatıldı. Hemen hemen her sabah yapılan operasyonlarda çok sayıda kişi gözaltına alınırken onlarcası ise tutuklandı.
Avrupa Birliği (AB) İnsan Hakları Komiseri, yaşanan gözaltı ve tutuklama operasyonlarına ve her hafta gözaltına alınan Cumartesi Anneleri/ İnsanları’na, basın üzerindeki baskı politikalarına ilişkin açıklama yayınladı.
‘Baskı yoğunlaştı’
Hak savunucularının, gazetecilerin, STÖ’lerinin ve avukatlara yönelik tutuklamalara son verilmesi istenen açıklamada, “Seçimler öncesinde, demokratik bir toplumda bu önemli aktörler üzerindeki baskı yoğunlaştı ve özellikle ifade, örgütlenme ve toplanma özgürlükleri etkilenerek insan hakları durumu daha da kötüleşti” denildi.
‘Tutuklu gazetecilerin listesi daha da genişliyor’
Son dönemde yaşanan toplu baskınlar ve aralarında gazetecilerin, avukatların da olduğu 120’den fazla kişinin ‘örgüt üyesi’ oldukları iddiasıyla tutuklanmasının ciddi kaygı uyandırdığı vurgulanan açıklamada, “Şimdiye kadar bu bağlamda usulen güvencelerin ihlal edildiği ve polis şiddeti iddiaları varken, bu gruptan altı gazeteci ve 25 avukatın tutuklu yargılanmaya devam ettiği bildiriliyor, bu da Türkiye'de tutuklu gazetecilerin listesini daha da genişletiyor” sözlerini kullandı.
Cumartesi Anneleri/İnsanları'nın hakkında Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) verdiği iki kararın hatırlatıldığı açıklamada şu ifadeler yer aldı: “Cumartesi Anneleri/İnsanları'nın barışçıl toplanma özgürlüğü hakkının, Türkiye Cumhuriyeti Anayasa Mahkemesi'nin bu yöndeki iki kararına ve üyeleri hakkında yürütülen cezai kovuşturmaya rağmen yetkililerin sahip çıkmaması İnsan haklarının etkili bir şekilde korunmadığı bir bağlama içkin risklerin bir başka örneği de dün başlayan bu hakkın kullanılmasına yönelik bir gruptur.
Çoğulcu bilgiye erişim ciddi şekilde baltalandı
Yanlış veya yanıltıcı bilgi yayma suçunun ve dijital medya platformlarının engellenmesi, gazetecilere ve medya kuruluşlarına karşı SLAPP davaları ve Radyo ve Televizyon tarafından verilen ağır para cezaları dahil olmak üzere bildirilen diğer bilgilere erişim kısıtlamalarının son zamanlarda yaygın olarak kullanılması, Televizyon Üst Kurulu'nun bazı medya kuruluşlarına yaptığı eleştirel habercilik, gazetecileri ve eleştirel sesleri daha da caydırıcı bir etki yaptı. Parlamenterler Meclisi'nin seçim öncesi delegasyonunun Nisan ayında Türkiye'ye yaptıkları ziyaretin ardından da belirttiği gibi, bu durum yaklaşan seçimlerin damgasını vurduğu mevcut bağlamda çok önemli olan çoğulcu bilgiye ve açık kamuoyu tartışmasına erişimi ciddi şekilde baltaladı.
‘Toplumda kutuplaşma arttı’
En üst düzey kamu görevlileri de dahil olmak üzere, azınlıklara, LGBTİ bireylere ve göçmenlere yönelik nefret dolu söylemlerin kamuoyunda kullanılması endişe verici seviyelere ulaştı ve artan şiddet ve suçların neden olduğu bir ortamda toplumdaki mevcut kutuplaşmayı artırdı. Türk makamlarını, insan hakları savunucuları, gazeteciler, STK'lar ve avukatlar üzerindeki baskıyı sona erdirmek ve bu ön toplantıda çok sayıda sesin duyulmasını sağlamak da dahil olmak üzere, bir Avrupa Konseyi üye devleti olarak insan hakları yükümlülüklerine uymaya davet ediyorum.”