‘Kürdüm diyen herkes Kürtçeye sahip çıkmalı ve korumalıdır’

  • 09:08 14 Ocak 2020
  • Güncel
DİYARBAKIR - Dil ve Kültürler Ağı Çalıştayı’nı değerlendiren Kürt dili eğitmeni Saliha Ayata, “Kadın, erkek, yaşlı, çocuk ‘ben Kürdüm’ diyen herkes Kürtçeye sahip çıkmalı ve korumalıdır” derken, gazeteci Selamet Turan ise meslektaşlarına seslenerek, Kürtçenin yaşatılmasında üzerlerine düşen misyonu yerine getirmesi çağrısında bulundu.
 
Başta Kürtçe olmak üzere bölgede konuşulan dillerin yok olma tehlikesine karşı kısa bir süre önce kurulan Dil ve Kültürler Ağı, yol haritasını belirlemek amacıyla Diyarbakır’da 11-12 Ocak’ta çalıştay düzenledi. 300'e yakın kişinin katıldığı çalıştayda 27 kişiden oluşan yönetim kurulu seçilirken, gelen öneriler sonucunda ağın ismi “Kürt Dil ve Kültür Ağı” olarak değiştirildi. Yeni yönetim kurulu yaptığı bir basın açıklaması ile yeni yol haritasını kamuoyuyla paylaştı. Çalıştayın amacını ve yeni yol haritasını gazeteci Selamet Turan ve Kürt dil eğitmeni Saliha Ayata değerlendirdi.
 
‘Kürtçe bilen sayısı azalıyor’
 
Çalıştayın asıl amacının “Kürtçeyi yaşamın dili haline getirmek” olduğunu ifade eden Kürt dili eğitmeni Saliha Ayata, kültür, sanat, eğitim alanında, medyada, siyasette Kürtçeye daha fazla yer verilmesi için tartışmalar gerçekleştirdiklerini kaydetti. Anadil denildiğinde ilk olarak annelerin akla geldiğini söyleyen Saliha, “Sadece anneler değil, aslında tüm Kürtler bu noktada mücadele vermelidir. Kadın, erkek, yaşlı, çocuk ‘ben Kürdüm’ diyen herkes Kürtçeye sahip çıkmalı ve korumalıdır. Çalıştayda önümüzde bir anket vardı ve dikkat çekici bir soru vardı: ‘Etrafınızda adı Kürtçe olan kaç çocuk var ve bunlardan kaçı Kürtçe biliyor’ diye. Birçok arkadaş çok sayıda çocuk ismi saydı ancak bunlardan ya bir ya da ikisi Kürtçe biliyor. Realist bir bakış açısıyla bu olaya baktığımızda Kürtçeye yaklaşım gözler önüne seriliyor. Bir sahiplenme, tartışma var ancak bunların yanı sıra gün be gün Kürtçe bilen sayısı azalıyor. İşte biz de ‘Bunun önüne nasıl geçebiliriz’i tartışıyoruz. Herkesin Kürtçeye sahip çıkması ve yaşamsallaştırması gerekiyor” dedi.
 
‘Kürtçe noktasında çocuklar her alanda saldırıya maruz kalıyor’
 
Kürtçenin her alanda saldırıya maruz kaldığını belirten Saliha, özellikle medya ve siyaset alanında bunun çok bariz açığa çıktığını dile getirdi. “Varlığın dilindir” sözünü hatırlatan Saliha, bu sözden yola çıkarak herkesin kendi anadiline sahip çıkması gerektiğinin altını çizdi. Saliha, sözlerini şöyle sürdürdü: “Kürdün varlığının ortadan kaldırılması için çok büyük baskı ve zulüm politikası yürütülüyor. Bu konu da çalıştayda çokça tartışıldı ve karşısında neler yapılabileceği konuşuldu. Bunun yanı sıra Kürtçe noktasında çocuklar her alanda saldırıya maruz kalıyor. Çizgi filmler, eğitim alanları, televizyon kanallarında Kürtçeye yer verilmemesi bu saldırıların derinleşmesine neden oluyor. Öyle ki artık bizler de kendi aramızda Kürtçe konuşmamaya başladık. Bu nedenle en çok evimizde çocuklarımızla, kendi aramızda Kürtçe konuşmaya özen göstermeliyiz. Biz bunu kestiğimiz an Kürtçenin de birçok dil gibi yok olmasına göz yummuş oluruz. Çalıştay bizlerin önüne işte bu gibi sorumlulukları koydu ve önümüzdeki süreçte Kürtçeyi daha fazla nasıl yaygınlaştırabiliriz üzerine arayışlarımızı arttırdı.”
 
‘Kürtçenin hem yazı hem de konuşma dili olması için çaba harcayalım’
 
Gazeteci Selamet Turan ise çalıştayda Kürtçede yaşanan sıkıntıları ele aldıklarını söyleyerek, bunun için çözüm önerileri sunduklarını kaydetti. Oluşturulan 12 masa ile derinlikli tartışmaların yapıldığını dile getiren Selamet, “Çocuklar için özel çalışmalar açığa çıktı. Bu süreçte çocuklar anadilinden yavaş yavaş uzaklaşıyor. Geçmiş dönemde biz Türkçe bilmezken şimdi Kürtçe bilinmiyor. Bu vahim bir durumdur ve bunun için mücadele yolları tartışıldı. Yine basının buradaki rol, misyonu nedir ve neler yapılması gerektiğini tartıştık. Gazetecilerin Kürt diline yaklaşımı noktasında öneriler sunuldu. Kürtçe siyasetin hizmetine sokulmamalıdır. Aksine siyaset Kürtçe için çalışma yürütmelidir. Ben bir gazeteci olarak tüm röportajlarımı Kürtçe ele almaya çalışıyorum ve bunun tüm gazeteci arkadaşlarım tarafından gerçekleştirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Kürtçenin hem yazı hem de konuşma dili olması için çaba harcanmalıdır” diye konuştu.