Tecavüz faillerinin yargılandığı dava ertelendi

  • 15:49 3 Temmuz 2025
  • Hukuk
 
WAN- Erdîş’te bir çocuğa tecavüz ederek, intihara sürüklenmesine neden olan M.B. ve G.Y. adlı faillerin yargılandığı davanın duruşması ileri bir tarihe ertelendi. 
 
Wan’ın Erdîş (Erciş) ilçesinde bir çocuğun, yaklaşık 7 ay önce M.B. ve G.Y. adlı iki erkek tarafından tecavüze uğrayarak intihara sürüklenmesine dair açılan davanın duruşması, Erciş 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. "Çocuğun cinsel istismarı”, “hakaret” ve “kadına karşı tehdit ve şantaj” suçlamalarıyla yargılanan faillerin görülen duruşmasına çok sayıda sivil toplum örgütü temsilcisi ve çok sayıda kadın katıldı. Duruşmaya ayrıca taraf avukatları katıldı. Failler duruşmaya katılmadı. 
 
Kimlik tespitiyle başlayan duruşmada çocuğun annesi ve babası şikâyetçi olduklarını belirterek, tanıkların baskı altında olduklarını dile getirdiler. Ardından tanıklar dinlendi, savcı failler için tutuklama talebinde bulundu. 
 
Mahkeme heyeti, faillerin adli kontrol tedbirinin devam etmesine ve dosyanın bilirkişiye gönderilmesine, faillerin bir sonraki duruşmaya zorla getirilmesine karar verdi. 
 
Bir sonraki duruşma 26 Eylül’e ertelendi. 
 
‘Adalet yerine şantajla, koruma yerine baskıyla karşılaştı’
 
Duruşmanın ardından Wan Kadın Platformu Erdîş Adliyesi önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklama metnini okuyan platform üyesi Ayşe Minaz, “Bu dava bir istisna değil. Bu dava, bu sistemin nasıl çalıştığını bize bir kez daha gösteriyor. Bugün burada duruyor olabiliriz ama biliyoruz ki aynı anda başka bir yerde bir kadın daha öldürülüyor, bir çocuk daha istismar ediliyor, bir kadın daha susturuluyor. Kadın cinayetleri artık münferit değil; örgütlü bir sistemin sonucu” dedi.
 
‘Şiddet arttı’
 
Kürdistan’da kadınlara yönelik şiddetin her geçen gün arttığını ve bu topraklarda kadın olmanın hem politik, hem tehlikeli, hem de başlı başına bir direniş olduğunu söyleyen Ayşe Minaz, “Bu coğrafyada kadınlar yoksulluğun, savaşın, patriarkanın ve devlet şiddetinin kesişim noktasında yaşıyor. Kadın cinayetleri artıyor çünkü bu düzen erkek şiddetini besliyor, koruyor ve cezasızlıkla ödüllendiriyor. Bugün burada andığımız ve davasını takip ettiğimiz genç kadın arkadaşımız, sadece bir hedef değildi. O, bu sistemin kendisine yaşama hakkı tanımadığı binlerce kadından sadece biri. Onu koruyacak hiçbir mekanizma yoktu. Sosyal hizmetler yetersizdi, yargı geç kaldı, okul sustu, komşular sessiz kaldı. Herkes baktı, ama kimse görmedi. Ve biz biliyoruz: Bu bir intihar değil, bir kadın katliamıdır” dedi.
 
Talepler
 
Devlet kurumlarının kadınları korumadığını, aksine kadınları susturmak için işlediğini ve yasaların uygulanmadığını dile getiren Ayşe Minaz, talepleri şöyle sıraladı:
 
“*Cinsel istismar ve şiddet davalarında cezasızlık sona ersin.
 
*Kadın ve çocukların korunması için etkili, yaygın ve erişilebilir destek sistemleri kurulsun.
 
*Failin değil, mağdurun yaşamı merkez alınsın.
 
*Her mahallede, her okulda, her kurumda kadınlara güvenli yaşam alanları sağlansın.
 
*Kadın cinayetlerini ‘aile içi mesele’ olarak gören zihniyetle, erkek şiddetini normalleştiren kültürle, yargıda ve kollukta yerleşmiş eril düzenle hesaplaşılsın.”
 
Açıklama, “Bîjî berxwedana Jina’ sloganı ile sona erdi.