
ÇÜ öğrencileri: Bu sistem bize hiçbir şey vaat etmiyor
- 09:03 13 Ocak 2020
- Güncel
ADANA - Üniversite öğrencisi Sibel Ünli’nin yaşamını yitirmesinin altında sadece psikolojik sorunlar olamayacağını, eğitim sisteminden öğrencilere değer verilmemesine, ekonomik kriz ve gelecek kaygısına kadar birçok neden yattığına dikkat çeken Çukurova Üniversitesi öğrencileri, “Bu sistem bize hiçbir şey vaat etmiyor” dedi.
İstanbul Üniversitesi (İÜ) Türk Dili ve Edebiyatı bölümü 3’üncü sınıf öğrencisi Sibel Ünli, sosyal medya hesabında "Gidecek bir yerim yok, yaşanmaya değer bir hayatım da” şeklinde paylaşımda bulunmuş ardından yaşamına son vermişti. Yine sosyal medya hesabında “Yemekhane kartımda para kalmamış sadece 1 liram var” şeklindeki paylaşımı öğrencilerin yaşadığı ekonomik, sosyal ve psikolojik sorunları gündeme getirdi. Sibel’in ölümünden iktidarı sorumlu tutan Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) öğrencileri, yaşadıkları sorunlara karşı ilgi gösterilmediğini, gelecek kaygısı taşıdıklarını dile getirdi.
‘Toplum ve hükümet gençlere umut olmuyor’
Gazetecilik bölümü 1’inci sınıf öğrencisi Ceren Nergiz, iktidarın politikalarının gençleri çıkmaza sürüklediğini belirterek, “Empati kurmak çok zor olmadı. Ülkemizdeki genç nüfusun genelinin aynı ekonomik ve sosyal sorunları yaşadığını söyleyebilirim. Sibel'in içinde bulunduğu ruh halini görmezden gelemeyiz ancak ülkedeki eğitim sistemine, öğrenciye verilen değere, işsizlik oranlarına bakacak olursak Sibel'in iç dünyasına dışarıdan bir etki söz konusu olmamıştır diyemeyiz. Bir insan yüzme bilmediği halde denize atlıyorsa ölmek istiyordur. Ölmek isteyen bir insan toplumun bir parçasıdır. Toplumun politikasını ise hükümet oluşturur. Yani Sibel ne kadar depresif bir ruh haline sahip olsa da toplum ve hükümet Sibel'e ve nicelerine umut olmayı başaramıyor” diye konuştu.
‘Öğrenciler iktidarın umurunda değil’
Öğrencilerin karnını dahi doyuramadığının ortada olduğuna dikkat çeken Ceren, “Öğrenciler karnını doyurma düşüncesinden kurtulup da proje üretmeye imkan bulamıyorlar. İşsizlik ise ülkemizin uzun yıllardır başlıca sorunlarından bir tanesi. Hakkı verilemeyen oyların negatif sonuçlarından diyebilirim. Öğrencileri, iktidar sahipleri; kendi çocuklarını desteklediklerinin yüzde 5'i kadar desteklese eminim eğitimde başka bir düzeyde olurduk. ‘Sınıfsal eşitsizliğin kurbanı olmaktan kurtulamazsın, sana dayatılan bir sistem var ve itaat etmek zorundasın’ diyorlar. Bir cebin delikse sana iğne, iplik verirler ve sen delik cebini dikip minnet ederken onlar diğer cebini delmeye başlamışlardır bile. Şunu belirtmek isterim ki öğrenciler alt sınıfa dahildir ve burjuvazinin umurunda değildirler. Ayrıca Sibel'in veya benim yemek kartımda para olmaması, halkımızın yoksulluğu, vergilerin artması, her şeye zam gelmesi iktidarın umurunda değil ki Sibel'in okuduğu üniversitede yemek listesine yapılan zam birilerinin artık umurunda olsun” ifadelerini kullandı.
‘Bizler buna mahkum değiliz’
Türk Dili Edebiyatı 4’üncü sınıf öğrencisi Gizem Salat da Sibel’in intiharının altında sadece psikolojik sebepler olmadığını vurgulayarak, şöyle konuştu: “Kapitalist sistem büyük bir çürüme ve yıkım içerisinde. Her güne taciz, tecavüz, intihar haberleriyle uyanıyoruz. Ekonomik krizin yarattığı işsizlik ve yoksulluk insanları büyük bir açlığa ve geleceksizliğe sürüklüyor. Bir tarafta lüks içinde yaşayanlar, diğer tarafta oğluna pantolon alamadığı için kendini yakanlar, gelecek kaygısından ve yoksulluktan intihar eden Sibel Ünli gibi öğrenciler. Bizler buna mahkum değiliz. Bunu yaratan kapitalist sistemin kendisidir ve çözüm karamsarlığa, umutsuzluğa düşerek intihar etmek değil her zaman mücadeleci olmaktır.”
‘Çok zor şartlarda okuyoruz’
Üniversite öğrencilerinin çok zor şartlarda okuduklarını, birçoğunun okurken çalışmak zorunda kaldığını ifade eden Gizem, “Her şey oldukça pahalı, çoğu öğrenci çalışmak zorunda kalıyor. Üniversiteyi bitirdiğimizde ise çoğumuz işsiz kalıyoruz, iş bulsak bile ağır çalışma şartları ve sömürüyle karşı karşıya kalıyoruz. Yani bu sistem bize hiçbir şey vaat etmiyor” diye konuştu.
Üniversitelerde tek sorunun yemek ya da kantin zammı olmadığını, esas problemin Türkiye’deki ekonomik kriz olduğunu söyleyen Gizem, “İnsanlar tepki olarak da boykot, eylem ya da ayaklanmalara başvurur. İnsanlar intihar etmesine rağmen kantin fiyatlarının yükselmesinin nedeni de kapitalizmin insancıl bir sistem olmaması ve kara dayanmasıdır” diye ekledi.