İSİG Meclisi: 2019’da bin 736 işçi yaşamını yitirdi

  • 15:15 12 Ocak 2020
  • Güncel
ANKARA - Madenci Anıtı önünde “2019 Yılında Türkiye ve Ankara İş Cinayetleri Raporu”nu açıklamak isteyen İSİG Meclisi’nden 6 kişi polis saldırısı sonucu gözaltına alındıktan sonra serbest bırakıldı. Gözaltındakilerin bırakılmasının ardından yapılan açıklamada, 2019 yılında Türkiye’de en az bin 736, Ankara’da ise en az 56 işçinin iş cinayetlerinde yaşamını yitirdiğini söyledi.
 
Ankara İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Meclisi, “2019 Yılında Türkiye ve Ankara İş Cinayetleri Raporu”nu açıklamak üzere Madenci Anıtı önünde bir araya geldi. Burada raporu açıklamak isteyenlere, polis saldırıda bulunarak Pınar Abdal, Kansu Yıldırım, Furkan Bircan, Osman Çokoman, Zarife Çamal ve Özgür Bozkurt’u gözaltına aldı. Yapılan işlemlerin ardından gözaltına alınanlar serbest bırakıldı. Açıklama gözaltına alınların serbest bırakılmasının ardından Sağlık Emekçiler Sendikası (SES) Ankara Şubesi’nde gerçekleştirildi. Açıklamayı Genel-İş Sendika uzmanı Pınar Abdal yaptı.
 
‘Türkiye’de bin 736 işçi yaşamını yitirdi’
 
Bir yılı daha geride bırakmışken, işçiler ölmeye devam ettiklerini belirten Pınar, “Meslek hastalığına yakalandığımız için ölüyoruz, geçim sıkıntısı yüzünden ölüyoruz, yeterli beslenemediğimiz için ölüyoruz, kâr hırsı yüzünden ölüyoruz, örgütsüz olduğumuz için ölüyoruz” dedi. 2019’da Türkiye’de en az bin 736 işçinin, Ankara’da ise en az 56 işçinin iş cinayetlerinde yaşamını yitirdiğine dikkat çeken Pınar, en çok iş cinayetinin yaşandığı 6’ncı il olan Ankara’da ölenlerin 5’inin kadın, 5’inin çocuk, 13’ünün ise kayıt dışı ve kötü çalışma koşullarının en görünür olduğu göçmen işçiler olduğunu ifade etti.
 
‘İnşaatta 14 kişi yaşamını yitirdi’
 
İş cinayetlerinde yaşamını yitirenlerin 18’inin genel işler işkolunda, 14 işçinin de inşaat işkolunda çalıştığını ifade ederken, “Taşımacılık iş kolundaki performans sistemi, yüksek hıza zorlayan çalışma sistemi ve güvencesizlik Ankara’da bu yıl 8 işçinin daha canını aldı. Yaşamını yitiren işçilerin 5’i kağıt-ağaç işkolunda, 4’ü ticaret-büro işkolunda çalışırken, 3’ü savunma-güvenlik işkolunda, 3’ü metal işkolundaydı” ifadelerinde bulundu.
 
‘Yaşanan tek bir iş cinayeti kaçınılmaz değildir’
 
Hayatını kaybeden işçilerden yalnızca birinin “meslek hastalığı sonucu” yaşamını yitirdiğinin bilgisine ulaştıklarına dikkat çeken Pınar, şöyle devam etti: “Oysa ILO ve Dünya Sağlık Örgütü kriterlerine göre her iş cinayeti karşılığında yaklaşık 6 meslek hastalığına bağlı ölüm düşmekte. Bu durumda 2019 yılında yalnız Ankara'da bile en az 336 meslek hastalığı sonucu ölüm vardır. Ancak Türkiye'de yıllardır SGK kayıtlarında meslek hastalığına bağlı ölümler sıfırlanmaktadır. Bu bir başarı öyküsü değil, aksine bir ölümleri gizleme politikasıdır. İş cinayetleri politiktir. Biliyoruz ki, bütün bu ölümler alınmayan önlemlerin, yapılmayan denetimlerin, sermayenin kâr hırsının ve devlet politikalarının bir sonucudur. Bir kez daha vurguluyoruz ki, yaşanan tek bir iş cinayeti dahi kaçınılmaz değildir. İş cinayetlerinde ‘işçi kusuru’ arayan, sermaye mantığı işçileri maliyet kalemi dışında hiçbir şey olarak görmeyen sermaye mantığını perdelemek içindir.”
 
‘En önemli nedenlerden biri işçi sınıfın örgütsüzlüğü’
 
“İş cinayetlerinin en önemli nedenlerinden birisi işçi sınıfın örgütsüzlüğüdür” diyen Pınar, iş cinayetlerinde yaşamını yitiren işçilerin yüzde 98'inin sendikasız olduğuna işaret etti. Pınar, “İşçilerin sendikalı olması, işyerinde işçi denetimi için, sağlıklı ve güvenli yaşamak için ilk şarttır. Sendikalaşmaya yönelik her türlü saldırı ve engelleme, doğrudan işçilerin sağlığına ve güvenliğine kasıtlı müdahaledir. Bu yüzden Cargill'de, Ünye Maden'de, Tüvtürk'te, VIP Giyim'de, çeşitli belediyelerde ve Türkiye'nin pek çok yerinde yaşanan sendika düşmanlığını kınıyor, sendikalaşmak için direnen işçilerin onurlu mücadelelerini selamlıyoruz” ifadelerinde bulundu.
 
‘Meslek hastalığı davalarının takipçisi olacağız’
 
Pınar, iş cinayetlerinin devam etmesinin önemli bir nedeni de cezasızlık politikasını da aşan ödül gibi cezaların olduğunu ifade etti. Bu kararların ve sürdürülen politikaların iş cinayetlerini desteklediğini ve meşrulaştırıldığını belirten Pınar, “ Ankara İSİG Meclisi olarak, gücümüzün ve sesimizin ulaştığı her yerde iş cinayeti, iş kazası ve meslek hastalığı davalarının takipçisi olacağımızı bir kez daha duyuruyoruz” dedi.