SODEV ödülünü vekaleten Başak Demirtaş aldı

  • 08:30 11 Ocak 2020
  • Güncel
İSTANBUL - SODEV tarafından verilen İnsan Hakları Demokrasi, Barış ve Dayanışma Ödülü’ne bu yıl HDP önceki dönem Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş layık görülürdü. Ödülü vekaleten eşi Başak Demirtaş aldı.
 
Sosyal Demokrasi Vakfı (SODEV) tarafından 2001 yılından beri düzenli olarak verilen “İnsan Hakları, Demokrasi, Barış ve Dayanışma Ödülü” bu yıl Edirne F Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulan Halkların Demokratik Partisi (HDP) önceki dönem Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş  layık görüldü. İstanbul Beyoğlu’nda bulunan Taksim Hill Otelde düzenlenen törenle verilen ödülü Selahattin adına vekaleten eşi Başak Demirtaş  aldı. Ödül törenine HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan,  Kadıköy Belediye Başkanı Şerdil Dara Odabaşı, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şube Başkanı Gülseren Yoleri, parti, sendika  ve dernek temsilcileri ile  çok sayıda kişi katıldı.
 
Tören, ödülün önceki sahiplerinin anımsatıldığı sinevizyon gösterimi ile başladı.
 
Törende ilk olarak konuşan SODEV temsilcisi Ertan Aksoy, ödülü Selahattin Demirtaş’a vermiş olmanın mutluluğunu yaşadığını ifade etti. Ertan, “Ülkedeki barış ve demokrasinin gelişmesi için bedel ödeyen Selahattin Demirtaş’a bu ödülü vermiş olmaktan mutluluk duyuyoruz. ‘Seni başkan yapmayacağız dedi.’ Mücadele çağrısı yaptığı o günden bu yana tüm zorluklara karşı geldi ve gelmeye devam ediyor. 3 yılı aşkın bir süredir cezaevinde alıkonuluyor. AİHM kararı ihlal edilerek içeride tutuluyor. Bu ödülü yanımızda olmaması nedeniyle kendisine veremiyoruz. Vekaleten eşi Başak Demirtaş’a vereceğiz” dedi.
 
Ödülün verilme gerekçesi açıklandı
 
Ertan daha sonra ödülün verilme gerekçesi açıklandı. Açıklamada, “ SODEV’in 2001’den bu yana, insan hakları, demokrasi, barış ve dayanışma alanlarında olağanüstü başarı kaydetmiş ve örnek oluşturabilecek çabalar göstermiş kişi veya kurumlara layık görüldüğü “SODEV Ödülü”nün seçici kurulu bu yıl ödülün Selahattin Demirtaş’a verilmesini kararlaştırmıştır. Seçici Kurul, 15 Temmuz 2016’daki başarısız darbe girişiminin neden olduğu olağanüstülük hali fırsat bilinerek 2 Kasım 2016’da gözaltına alınıp hapse konulan Selahattin Demirtaş’ın temel anayasal haklarının bu siyasi tutsaklık nedenleriyle sistemli olarak çiğnenmesi karşısında aldığı, insan hakları, demokrasi, barış ve özgürlüklerden yana tutumların, SODEV Ödülü’nün adında zikredilen değerleri güçlendirdiği kanaatine varmıştır. Selahattin Demirtaş’ın yine hapiste tutulduğu süre zarfında Türkiye’nin meselelerine ve gündemindeki konulara ilişkin olarak kamuoyuna, sorumluluk bilinciyle ve zamanlıca verdiği mesajların, ülkede demokrasinin ve barışın tecellisine, toplumun farklı kesimleri arasındaki dayanışma ruhunun güçlendirmesine istisnai ve kritik önemde katkıda bulunduğu da Seçili Kurul tarafından değerlendirilmiştir. Seçici Kurul SODEV Ödülü’nü Selahattin Demirtaş’a verilmesini tercih etmiştir” ifadelerine yer verildi.
 
‘Ödül şahsımın ötesinde anlamlar taşıyor’
 
Ardından ödül verilmek üzere Başak Demirtaş kürsüye çağrıldı. Ödülü alan Başak, Selahattin Demirtaş’ın yüreğiyle sevenleriyle birlikte olduğunu belirterek, cezaevinden ödül törenine  gönderilen  mesajını okudu. Ödüle layık görüldüğü için teşekkürlerini ileten Selahattin Demirtaş  mesajında şu ifadeleri kullandı: “Hasretin olanca sıcaklığıyla selamlıyorum hepinizi. SODEV’in bu yılki ödülü bana layık görmesi, şahsıma yönelik çok değerli bir desteğin, dayanışmanın ötesinde anlamlar taşıyor. Toplumun tamamının adeta bir cenderede ağır baskılar altında inlediği böylesi kaotik dönemlerin anahtar kelimeleri ‘umut’ ve ‘cesaret’tir. Umudu ve cesareti boş hayaller ve kof kabadayılıktan ayıran şey ise bu kavramların için doldurmaya dönük pratiklerdir, yani eyleme iradesi ve gücüdür. Üyesi olduğumuz toplum; açlık, yoksulluk, adaletsizlik, savaş, işkence politikalarıyla terbiye edilmeye çalışılırken, korku ve karamsarlık yaygın ve kronik bir ruh haline dönüşürken hiçbirimiz oturup durumu seyredemeyiz. Sorumluluk duygusuna sahip her bir aydın, siyasetçi, yazar veya entelektüelin elini taşın altına koyarak topluma öncülük etme görevi vardır. Hele hele halk, hepimizi göreve çağırırken bir kenarda oturup sonucun ne olacağını bekleyemeyiz. Acilen ve acilen demokrasi bloğunu inşa etme mecburiyetindeyiz. Asgari demokrasi ilkelerinde birleşip mevcut yönetim anlayışına karşı hem etkili bir mücadele yürütmek hem de alternatif bir hükümet ihtimalini ete kemiğe büründürmek zorundayız. Özgürlükte buluşmak dileğimle…” 
 
Tören ödülün verilmesi ardından sona erdi.