'Ercan Uysaler’e verilen cezada en büyük pay kadınların'

  • 10:35 10 Ocak 2020
  • Güncel
MARDİN - Kadına cinsel saldırıda bulunan ve  fuhuşa zorlayan sanık Ercan Uysaler’e verilen 11 yıl 3 ay hapis cezasını değerlendiren Mardin Barosu Kadın ve Çocuk Hakları Komisyonu Avukatlarından Leyla Kaya, verilen cezada mücadele eden kadınların payının fazla olduğunu ifade etti.
 
Mardin Büyükşehir Belediyesi'ne 2016 yılında kayyım olarak atanan vali Mustafa Yaman'ın belediyenin iştiraki olan Kent A.Ş.'de müdür yaptığı polis memuru Ercan Uysaler’in çalışan bir kadını fuhuşa zorlamasına ilişkin hakkında açılan davanın dün görülen ikinci duruşmasında fail Ercan'a mahkeme 11 yıl 3 ay hapis cezası verdi. Mardin 1'nci Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya katılan mağdur D.S.'de o süreçte yaşadıklarını anlatmıştı. Savunmalar sonrasında görevi kötüye kullanma ve basit cinsel saldırı suçunu sabit olarak işleme suçlamasıyla 11 yıl 3 ay hapis cezası verilen Ercan Uysaler hakkında yakalama kararı çıkarıldı. Yargı sürecini değerlendiren Mardin Barosu Kadın ve Çocuk Hakları Komisyonu Avukatlarından Leyla Kaya, kadınların sahiplenmesi ve mücadelesi sonucu verilen cezanın yargı merciinde diğer vakalara da gösterilmesi gerektiğini söyledi.
 
'Kadınların davaya müdahil olmaması için her şey yapıldı'
 
Yargı süreci boyunca kadınlar olarak olaya ciddiyetle yaklaştıklarını belirten Leyla, bu sahiplenmeyi gören sanık müdafi avukatın Ekim ayında görülen ilk duruşmada duruşmaların kapalı görülmesini talep ettiğini hatırlattı. Son olarak görülen duruşmada müşteki D.S.'nin üzerinde çok fazla baskının olduğunu açıkça gördüklerini söyleyen Leyla, "KENT-A.Ş'de müdür olarak çalıştığı dönemde yanında çalıştığı kadını fuhuşa zorlamak iddiasıyla hakkında kamu davası açılan Ercan Uysaler'in ikinci duruşması görüldü. Karar duruşması oldu. İlk duruşmada sanık müdafi kadın kurumlarının davayı sahiplenmesini gördüğü esnada mahkeme de duruşmanın kapalı yönde yapılmasını istemişti. Ancak mahkeme tarafından bu talep reddedilmişti. İkinci celsede de Mardin Barosu Kadın ve Çocuk Hakları Komisyonu olarak katılma talebimiz oldu. Ama mahkeme tarafından doğrudan zarar gören sıfatının olmadığı gerekçesiyle katılma talebi reddedildi. Davaya dahil olamadık ama gerek kadın kurumları gerek ise kadın avukatlar olarak olayın yakından takipçisi olduk" dedi.
 
'Müşteki üzerindeki baskı açıkça görülüyordu'
 
D.S üzerinde yoğun bir baskının olduğunu ve korkutulmuş olduğunu açıkça gördüklerini kaydeden Leyla, D.S’nin bu nedenle şikayetinden vazgeçtiğini belirtti. Leyla, “Bu husus sanık müdafi tarafından da bu davanın da şikayete bağlı bir suç olduğunu söyledi. Ancak sanık müdafinin gözden kaçırdığı bir husus vardı. TCK madde 102/1 de işlenen basit cinsel saldırı suçunun işleyen kişi hakkında şikayete bağlı olmaksızın soruşturma ve kovuşturma yürütülür. Madde gerekçesinde bu açıkça belirtilmiştir. Bununla birlikte mahkeme sanık hakkında basit cinsel saldırı suçlaması sabit görüldüğü ve kamu görevini kötüye kullanma suçlamaları ile toplamda 11 yıl 3 ay hapis cezası verdi. Mahkeme ceza ile birlikte tutuklamaya yönelik yakalama kararı da çıkarıldı. Sadece ifadeler ve deliller göze alınarak değil dosya aşamasındaki her şey dikkate alınarak verilen bir ceza oldu" diye konuştu.
 
'Bu tür davaların takipçisi olmaya devam edeceğiz'
 
Kadınlar olarak bu tür olayların sonuna kadar takipçisi olacaklarını dile getiren Leyla, "Bu davanın cezasız kalmaması aslında bütün kadın kurumlarının, kadınların verdiği mücadelenin bir sonucudur. Bizler kadınlar olarak bu tür davaların takipçisi olmaya devam edeceğiz. Her türlü cinsiyetçi suçlarda bütün kadınların, kurumların ve yargı mensuplarının bu konuda hassasiyet göstermesi gerekmektedir. Bu tür davaların takipçisi olacağız. Cezasızlıkla sonuçlanmaması için elimizden gelen her şeyi yapmaya devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.