
'Tecride alışmadık, alışmayacağız'
- 09:05 9 Ocak 2020
- Güncel
MARDİN - PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin bir an önce son bulması gerektiğini dile getiren Mardinli kadınlar, iktidarın yaratmak istediği sindirme politikasına karşı alanlarda olmaya devam edeceklerini söyledi.
PKK Lideri Abdullah Öcalan’a yönelik tecridin kaldırılması amacıyla Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) Hakkari Milletvekili Leyla Güven öncülüğünde başlatılan açlık grevi sonrası Abdullah Öcalan ile 8 yıl aradan sonra avukatları 2 Mayıs 2019 günü görüşme gerçekleştirebilmişti. 7 Ağustos 2019 tarihinden bu yana avukatlar, 12 Ağustos 2019’tan bu yana ise ailelerin yapmış olduğu görüşme taleplerine olumlu yanıt verilmedi. Son olarak ise Abdullah Öcalan ile İmralı’da bulunan diğer tutsaklar Ömer Hayri Konar, Hamili Yıldırım ve Veysi Aktaş hakkında 21 Ekim 2019’da yeni bir disiplin cezası kararı alındığı ortaya çıkmıştı. Tecridin devam etmesine tepki gösteren Mardinli kadınlar, bu duruma alışmayacaklarını ve kimsenin sessiz kalmaması gerektiği çağrısında bulundu.
'Yıllardır tek bir taleple alanlardayız'
Var olan tecridin ülkeye ve Ortadoğu'ya sadece savaş ile kaos getirdiğini dile getiren Besna Günay, "Öldürmekle ve baskıyla da bir yere varamayacaklarını artık anlamaları gerekiyor. Biz Sayın Abdullah Öcalan üzerindeki bu tecridin bir an önce son bulmasını istiyoruz. Onlardan farklı ya da onlara ait bir şey istemiyoruz. Yıllardır sadece barış ve özgürlük mücadelesi veriyoruz. Yıllardır bu istekle alanlardayız. Kan akmasın istiyoruz. Birlik ve insancıl bir yaşam olsun. Biz ölümlerin ya da savaşın taraftarı olmadık. Bu savaşın ve kaosun bir an önce son bulması gerek. Dünyada her ülke birbirine giriyor. Bu savaşların bitmesi gerek, biz her seneye barış umuduyla giriyoruz ama bu savaşlar her geçen süreçte daha da artıyor. Benim bir oğlum 21 yıldır cezaevinde biri de yaşamını yitirdi. Kardeşlik diyoruz hani nerede dillerinden düşürmedikleri kardeşlik? Artık yeter!" diyerek tecride olan tepkisini dile getirdi.
'Barış ülkeye ancak tecrit kalkarsa gelir'
Halime Beyat ise yıllardır “tecrit kalkacak barış gelecek” umuduyla güne başladıklarını söyledi. Halime, "Bizler geçen aylarda 24 saat boyunca sokaklardaydık. Çocuklarımız greve girdi. Ramazan ayında bir an olsun sokaklardan ayrılmadık. Neden? Çünkü tecrit kalkacak, barış ülkeye gelecek umuduyla mücadele ettik. Ama ne oldu yeniden bunlar olmadı. Bizim tek isteğimiz barış, barış da sadece tecridin kalkmasıyla gerçekleşir. Bizler her sene mücadele ediyoruz onlar her sene kendi bildiklerini okuyorlar. Elimizde olan her şeyi almak için ant içmişler. Her şey eskiye dönüyor. Belediyelerimizi elimizden alıyorlar. Bizim elimizden alınan hiç bir şeyi onlara helal etmiyoruz. Her iki dünyada da iki elimiz onun yakasındadır" diye vurguladı.
'Bir kere kırdık yine mücadele eder kırarız'
Ayşe Şaman da var olan duruma kadınlar olarak alışmayacaklarını ve sonuna kadar ses çıkaracaklarını dile getirdi. Kan akmasın diye mücadele etmelerine rağmen iktidarın Kürtlere sürekli savaş açtığını söyleyen Ayşe, "Çocuklarımızın öldürüldüğü yeter artık. Biz yıllardır bu kan akmasın diye mücadele ediyoruz. Ama akan hep bizim kanımız oluyor. Zindanların kapısı açılsın, mücadelemiz daha da büyüsün diye direnmeye devam edeceğiz. Onlar kanla ve savaşla bu halkı yıldırmaya çalışıyorlar. Ama bu halk onlara asla boyun eğmeyecek. Sayın Abdullah Öcalan'ın avukatları görüşme için başvuruda bulunuyor, aileleri bulunuyor. Ama her seferinde bu kabul edilmiyor. Neden kabul etmiyorlar? Çünkü korkuyorlar. Hem dışarıdakilerden hem de içeridekilerden korkuyorlar. Ama biz bu tecridi bir kere kırdık bir kez daha elimizden ne geliyorsa yapar ve kırarız. Buna sessiz kalıyor alıştı demesinler. Asla alışmayacağız. Elimizden ne geliyorsa da yaparız" dedi.