HABER MERKEZİ - TJA, üç Kürt kadın siyasetçinin katledilmelerinin yedinci yıl dönümü dolayısıyla yaptığı açıklamada, “Bizlerde Saraların yolunda yürüyerek 9 Ocak’ı unutmayacak ve unutturmayacağız” dedi. 

 

Tevgera Jinên Azad (TJA), Fransa’nın başkenti Paris’te 9 Ocak 2013 günü katledilen üç Kürt kadın siyasetçi Sakine Cansız, Fidan Doğan ve Leyla Şaylemez için yazılı bir açıklama yayınladı. Dünya genelinde artan cinsiyetçilik, milliyetçilik ve faşizm karşısında kadınların ve halkların direnişlerinin büyüyerek devam ettiğinin belirtildiği açıklamada, “Kadın katliamlarının, şiddetin, zorla alı koymanın hegemanlar tarafından desteklendiği, cinsiyetçi politikaların derinleştiği 21.yy da yükselen kadın mücadelesinden korkan egemen erkek zihniyetinin kadınlara yönelik saldırıları elzem bir noktaya gelmiştir” diye kaydedildi.

 

 TJA’nın açıklamasında şu ifadelere yer verildi: 

 

“Egemen erkek zihniyetinin saldırıları karşısında binlerce yıldır örgütlü direniş çizgisini güçlendiren büyüten adım adım özgür eşit bir yaşamı inşa eden öncü kadınlara yönelik geçmiş ve yakın tarihte ataerkil ortak tutumla yüzlerce katliam ve suikast gerçekleştirilmiştir. Ev içinde, sokakta, en yakınındaki ya da salt kadın olduğu için tanımadığı erkek tarafından, savaşta ya da devlet eliyle katledilen tüm kadınlar siyasi ve politik olarak katledildi. Ortaçağ’ın ‘Cadı Avları’ndan, 120 tekstil işçisi kadının yakılmasına, Mirabel Kardeşlerden, Sara’lara , Seve'lere  ve Hevrin Xelef’e varan kadın katliamları bazen çoğul, bazen de tekil olarak gerçekleştirilmiştir.

 

‘Katliam Kürt ve kadın tarihine kara gün olarak geçti’

 

Tarih boyunca kadın öncüleri hedef kılan ataerkil zihniyet ve ulus devlet aygıtı 9 Ocak 2013 de Paris de 3 Kürt kadın devrimciye karşı katliam komplosunu gerçekleştirmiştir. 3 Kürt kadın devrimci Sakine Cansız, Fidan Doğan ve Leyla Şaylemez’in hedef alındığı katliam Kürt tarihine ve kadın tarihine bir kara gün olarak geçmiş aynı zaman da kadınların erkek egemen zihniyete karşı mücadelesi ve Kürt halkının özgür eşit yaşam mücadelesini yükselten mihenk taşlarından biri olmuştur.

 

 ‘Özgür kadın kimliği oluştu’

 

Kadın Özgürlük mücadelesinin hakikati ve öncüsü Sakine Cansız (Sara) mücadeleye adım attığı ilk andan itibaren var olan feodal ataerkil zihniyetin kadını köleleştirme, sömürme, yok saymasına karşı özgür kadının kimliğini oluşturmuştur. Kürt kadınının ve halkının parçalanmışlığına, kimliksiz, dilsiz, kültürsüz bırakılmasına karşı en ağır işkence, tecrit, koşullarında dahi mücadele etmekten vazgeçmemiştir. Kürdistan ve Ortadoğu da ortaya çıkan ataerkilliğin en barbar yüzü DAİŞ’e karşı gelişen kadın direnişinin kimliği, Sakine Cansız'ın evrenselleşen kimliğidir.

 

 ‘Fidan Kürt halkının ve kadınların mücadelesini tüm dünyaya anlattı’

 

Fidan Doğan (Rojbin), Kürt Halkının ve kadınının özgürlük mücadelesini tüm dünyaya anlatma çabası içine girmiştir. Kapitalist devletlerin diplomasi koridorlarında büyük bir cesaretle haklı mücadelesini anlatmış, egemenler karşısında Kürt halkının savunucusu olmuştur. Bugün Dünya da Kürt halkının mücadelesinin böylesi tanınıyor olmasında,  Rojbin'in haklı davasına olan inancı ve sevgisiyle sergilediği duruşunun da payı büyüktür.

 

Leyla Şaylemez (Ronahi),Kapitalizmin merkezinde Demokratik yaşamın genç ruhu olmuştur. Kürt kadının özgürlük sözünün, inancının, fedailiğini büyütmüş, Kobanê de özgürlüğü inşa eden Arin, Hevrin'lerin yoldaşı olmuştur.

 

‘Üç Kürt kadının temsil ettikleri özgürlük mücadelesinde büyüyor’

 

Devrimci 3 Kürt kadının temsil ettikleri kültür, ahlak, bilinç ve örgütlülük Kürt halkının özgürlük mücadelesinde büyümeye devam etmektedir. Erkek egemen ortak aklına, sömürgeci zihniyete karşı geliştirdiği duruşun ardılları olan Seve Demir, Pakize Nayır ve Fatma Uyar'ın 4 0cak 2016’da katledilmeleri, kadının özgür eşitlik ideolojisine karşı geliştirilen düşmanca politikaların devamlılığının sonucudur.

 

‘Egemenlerin üstünü kapatmaya çalıştığı utanç günüdür’

 

9 Ocak katliamı ulus devletlerin, egemen güçlerin kendi çıkarları temelinde görmezden geldikleri ve üstünü kapatmaya çalıştıkları utanç günüdür. Sakine Cansız, Fidan Doğan, Leyla Şaylemez'in katledilmesine ilişkin Fransız yönetiminin AKP iktidarını sorumlusu olarak göstermesi AKP’nin ise iktidarının Fetö 'yü sorumlu göstermesi, katliamın ortak yapıldığının somut kanıtıdır.

 

‘Dava düştü’

 

2016 da görülmeye başlanan Paris katliam davasının, tek sanığı olan Ömer Güney'in cezaevinde şüpheli bir şekilde yaşamını yitirmesiyle dava düşmüş, ailelerin itiraz ederek mahkemeye başvurur yapması sonucu 2019 Mayıs’ında tekrar görülmeye başlanmıştır. Her üç kadın devrimci nasıl ki tarihten günümüze kadar süzülüp gelen kadın direniş geleneğinin birer halkasıysa, 9 Ocak  dünya kadın mücadeleleri açısından önemli bir semboldür.

 

‘Tarihsel sorumluluk almaya davet ediyoruz’

 

Kürdistan’da direnen tüm kadın devrimciler, Sara, Rojbin, Ronahi yoldaşların yolunda ilerleyerek karanlıkları aydınlatmaya devam ediyor. Bizlerde Saraların yolunda yürüyerek 9 Ocak’ı unutmayacak ve unutturmayacağız. Sara, Rojbin, Ronahi yoldaşları sevgiyle, özlemle, minnetle anıyoruz. Tüm kadınları ve Kürt halkını  9 Ocak Uluslararası Kadın Siyasi  Cinayetlerine Karşı Ortak  Eylemlilik  Gününde, dava ve anma etkinliklerinde tarihsel sorumluluk almaya davet ediyoruz.”