Hediye Yûsif: Hegemonik güçler Suriye topraklarından pay kapma derdinde

  • 09:06 1 Ocak 2020
  • Güncel
Ferîde Zade
 
ŞEHBA - Kongreya Star Koordinasyonu Efrîn üyesi Hediye Yûsif, Suriye’nin hassas bir süreçten geçtiğinin altını çizerek, hegemonik güçlerin Suriye’den pay kapma derdinde olduğunu vurguladı.  
 
Türkiye’nin Kuzey ve Doğu Suriye’ye dönük saldırılarının devam ettiği bugünlerde, Ortadoğu’daki dengeler ise her geçen gün değişiyor.Türkiye bir yandan ABD, bir yandan ise Rusya ile anlaşmalara varırken, son günlerde ise İdlib’deki çete gruplarını Libya’ya gönderme ile gündeme geldi. Libya'ya asker gönderilmesine ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi TBMM Başkanlığı'na sunuldu. Meclis Genel Kurulu konuya ilişkin perşembe günü olağanüstü toplanacak. Ortadoğu’daki güç savaşında Türkiye de kendine pay kapma yarışında. 
 
Kongreya Star Koordinasyonu Efrîn üyesi Hediye Yûsif, Kuzey ve Doğu Suriye ve Ortadoğu’daki son gelişmeleri değerlendirdi.
 
‘İran’da var olan karmaşa Irak ve Libya gibi olacak’
 
Gündemde olan İran’a dönük yaşananlara değinen Hediye, şu değerlendirmede bulundu: “3’üncü Dünya Savaşı önemli bir aşamaya geçmiş ve oldukça da kötü sonuçlar doğuracaktır. Bu karmaşanın içinde de hegemonik güçler kendi çıkarları için çatışma içindeler. Hegemonik güçlerin amacı bu süreçte İran’ı kuşatmaktı. Siyaset ve ekonomik ambargo ile İran’ın elini kolunu bağlayarak hakim olduğu alanlardan geri çekilmesini istediler. Ekonominin güçsüzleşmesi ile İran’daki iç karışıklık daha da büyüdü ve derinleşti. Böyle bir sorun ile uğraşan İran’ın uranyum yapımından ve Ortadoğu’da hakim olduğu alanlardan geri çekilmesi planı yapıldı. Irak, Lübnan ve Yemen’de yürütülen politikalar İran’ın durumunu daha da çıkmaza soktu. İran, iç savaştan kendini kurtarmanın derdine düşmüş durumda. Sorunu şiddet ve kırım ile çözmeye çalışıyor. İran’da ölen ve yararlananların sayısı halen bilinmiyor, bu sayı her geçen gün daha da vahim bir duruma eviriliyor. Fakat kamuoyunun bundan haberi olmuyor. İran’daki iç savaş Irak ve Lübnan gibi olacaktır.”  
 
‘Türkiye uluslararası güçleri açıkça tehdit ediyor’
 
Türkiye’nin Ortadoğu’daki varlığına ve amacına da değinen Hediye, “Hegemonik güçler kendi planlarını hayata geçirebilmek için Türkiye’yi kullanıyor. Uluslararası güçlerin sömürgesi için bazı stratejik noktalar var. Buraları koruyorlar. Türkiye kendini buralarda kalıcı hale getirmeye çalışıyor. İşgal alanlarını daha da genişletmeyi amaçlıyor. Bu yüzden çete gruplarına yardım ediyor. Şimdi de Türkiye, işgalini daha da büyük alanlara yaymak için Libya’ya asker göndermeyi gündeme getirdi. Bugün Türkiye uluslararası güçleri açıkça tehdit ediyor” dedi.
 
‘Mülteciler tehdit olarak kullanılmaya devam ediyor’
 
Hediye, Türkiye’nin planlarına da dikkat çekerek şunları belirtti: “Türkiye mültecileri uluslararası güçlere karşı koz olarak kullanmaya devam ediyor. Mülteciler adı altında kişisel çıkarlarını da bir yandan koruyor. Türkiye çetelerin korunması için NATO’yu bile tehdit etti. Demokratik Ulus projesinin boşa düşmesi için siyasi çözümün yolları kapatıldı" dedi.
 
‘Bu planların devamında Serêkaniyê ve Girê Spî işgali vardı’
 
Demokratik siyaset yolunun kapatılması ile Türkiye’ye bağlı çetelerin İdlib ve Efrîn’de konumlandırıldıklarının altını çizen Hediye, “Rusya Suriye’deki varlığını ABD ve koalisyon güçlerine karşı daha da güçlendirmek istedi. Rusya planlarının başarıya ulaşması için Türkiye’yi kullandı. Astana’da İdlib ve çevre köylerinin Suriye rejimine teslim edilmesi için anlaşmaya varılmıştı. Bu planın devamında da Serêkaniyê ve Girê Spî’nin işgal edilmesi vardı. Bunu da yaptılar” ifadelerinde bulundu.  
 
‘QSD’nin direnişi örnek oldu’
 
Uluslararası güçlerin kendi kişisel çıkarları için Kuzey ve Doğu Suriye’deki katliamlara sessiz kaldıklarını söyleyen Hediye,  son olarak da şunları dile getirdi: “Kuzey ve Doğu Suriye’deki savaşta birçok devletin şahsi tutum ve amacı da ön plana çıktı. ABD silahlarını satabilmek için Türkiye’nin saldırılarına göz yumuyor. ABD sadece petrol alanlarını korudu örneğin. Türkiye’de işgal ettiği alanlarda demografyayı değiştirdi ve çetelerini buraya yerleştirdi. Türkiye çetelere açık destek verdi. Bu teröre karşı bedel verenler yine Kürtler oldu. QSD savaşçıları her daim teröre karşı savaştılar. QSD’nin direnişi örnek oldu. Kürt savaşçılar her zaman halkların özgürlüğü ve huzuru için savaştılar. Bizler sonuna kadar demokrasi, barış ve özgürlüğü halklar için savunmaya devam edeceğiz.”