ANKARA - Ankara Kadın Platformu, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında Sincan Cezaevi’nde bulunan kadınlarla dayanışmak amacıyla kart ve kitap gönderdi. Kadınlar ardından Şule Çet'in katledildiği plaza önünde bir araya geldi.

 

Ankara Kadın Platformu, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında Yenişehir PTT Genel Müdürlüğü önünde bir araya gelen kadınlar, Sincan Cezaevi’nde bulunan tutsak kadınlarla dayanışmak için kart ve kitap gönderdi. PTT önünde bir araya gelen kadınlar adına kısa bir konuşma yapan Platform üyesi Betül Koca, "Tutsak olan kadın arkadaşlarımıza kart göndermek için burada toplandık. Her zaman kadın yoldaşlarımızın mücadelesini içeride ve dışarıda sürdüreceğiz. Kadına yönelik şiddete hayır diyoruz, yaşasın kadın dayanışması" dedi.

 

Kadınlar PTT binasına giderek hazırladıkları kart ve kitapları Sincan Cezaevi’ne postaladı.

 

Kadınlar ardından Berk Akand ve Çağatay Aksu tarafından cinsel saldırıya uğradıktan sonra katledilen Şule Çet'in 20 Kasım'da görülecek duruşması öncesi Şule Çet'in katledildiği plazanın önünde bir araya geldi. Kadınlar plazanın önünde “Şule için adalet herkes için adalet” sloganları attı.

 

'Kadınların adalet mücadelesini karalamaya çalışıyorlar'

 

Plaza önünde açıklama yapan Platform üyesi Neslihan Duran, "Şule Çet 22 Mayıs 2018 tarihinde patronları Berk Akand ve Çağatay Aksu tarafından bu plazada tecavüze uğrayarak 20'nci kattan atılarak katledildi. Şule öldürüldü ama bizler de aylardır bir adalet mücadelesi veriyoruz. Bu adalet mücadelesi içerisinde Şule gibi katledilen bütün kadınların yaşam tarzları ve bizlerin yaşam tarzları yargılandı. 'Bakire değildi', 'O saate orada ne işi vardı' diyerek, aylarca Şule'yi yargılamaya çalıştılar. Şimdi de karşı tarafın katillerin avukatları ve aileleri Şule'nin adalet mücadelesini yürüten kadınlara yönelik 140 sayfalık bir rapor yayınlayarak kadınları teşhir etmeye çalıştılar. Kadınların adalet mücadelesini karalamaya, yolumuzdan döndürmeye çalıştılar. Ama bizler vazgeçmiyoruz. 20 Kasım'da Ankara Adliyesi’nde yeniden orada olacağız. Emine Bulut, Hande Kader ve bütün kadınlar için orada onları affetmeyeceğiz, onlarla mücadele etmeye devam edeceğiz. Bu 25 Kasım'da katledilen bütün kadınlar için sokaklarda olmaya devam edeceğiz. Sizleri de sokaklarda olmaya bizlerle birlikte adalet aramaya çağırıyoruz" dedi. 

 

'Bütün sokakları isyanımızla dolduracağız'

 

Sanık avukatları ve sanık aileleri tarafından hazırlanan 140 sayfalık raporda kadınların adalet mücadelesinin teşhir edilmeye çalışıldığına dikkat çeken Neslihan, "Bizleri karalamaya, katillerin tecavüzcü olduklarını, katil olduklarını yüzlerine söylediğimiz için bizleri yargılamaya çalıştılar. Şule ilk değil ve son olmayacak, biz kadınlar bunlara son vereceğiz. Onların adalet dediği erkek adaletine yalan diyerek, sokakta gerçek adaleti buluna kadar mücadele edeceğiz. Herkesi 20 Kasım'da saat 09.00'da Ankara Adliyesi’nde olmaya, kadın katliamlarına karşı duruşmaya çağırıyoruz. Her yeri bütün sokakları isyanımızla dolduracağız" diye belirtti.

 

Kadınların eylemi “Erkek adalet değil, gerçek adalet”, “Şule Çet için adalet istiyoruz”, “Susmuyoruz korkmuyoruz itaat etmiyoruz”, “Kadın cinayetleri politiktir” sloganları atılarak sona erdi.