
‘Yargı paketi önemli bir yenilik getirmedi’
- 09:03 11 Kasım 2019
- Hukuk
Melike Aydın
İZMİR - Davalarda yargının kararlarını değerlendiren Yargıçlar Sendikası Başkanı Ayşe Sarısu Pehlivan, “Darbe sonrası görevinden alınanların yerine çok sayıda hakim savcı alındı. Bunların staj eğitimlerinin olmadığını düşündüğümüz zaman deneyimsiz hakim, savcı ve yargıda birbirinden farklı kararlar çıkabiliyor. Tamamen uygulayıcının bakış açısı, hissettiği baskı ile çok farklı sonuçlar çıkabiliyor” dedi.
Türkiye’de yargı bağımsızlığı, özellikle muhaliflere yönelik davalarda, katledilen kadınlar, çocuk istismarı davalarında erkeklere yapılan indirimlerle tartışmaya açılırken, halk yargıya karşı güvenini yitirmiş durumda. Yargıçlar Sendikası Başkanı Ayşe Sarısu Pehlivan, yargının durumunu değerlendirerek, yargı reformu paketinin hazırlık aşamasında Adalet Bakanlığı’nın kendilerine danışmamasını eleştirdi.
‘Reformun getirdiği önemli bir değişiklik yok’
Bakanlığın önemli gördüğü kurumlara çağrı yapılırken, yargı çalışanlarının bizzat içinde olduğu sendikanın çalışmalara çağırılmadıklarını söyleyen Ayşe, yargı reformunun “abartıldığı kadar büyük bir değişiklik yapmadığının” altını çizdi. Aynı suça iştirakten yargılananlara örnek olarak Cumhuriyet gazetesi yazarları davasını gösteren Ayşe, “Orada örgüt yöneticiliğinden hapis cezası alanların ikinci dereceden yargılandıkları İstinaf ve sonrasında adli kararlara göre Yargıtay’a gitme açıkken, örgüt üyeliğinden ceza alanların verilen cezaların miktarı itibari ile İstinaf ikinci derece mahkemesinde inceleniyor ve orada sonlanıyor. Sonraki aşaması yoktu bunu getirdi. Yargılamaların tamamını Yargıtay denetimine ikinci dereceden bir yargı makamına yönlendirebiliyor. Avukatların ağzına bir parmak bal çalmak gibi 15 yıllık kıdem tazminatı olan avukatlara yeşil pasaport verilmesinin önü açıldı. KHK’lilerin pasaportlarının iadeleri ile ilgili bir düzenleme geldi ama güvenlik soruşturmasından geçmeyen veya olumlu rapor verilmesi halinde pasaportlarını kullanabileceklerine dair düzenleme var. Yani dağ fare doğurdu, abartıldığı gibi bir yenilik getirmedi” dedi.
‘Denetimsiz bir güç ortaya çıkıyor’
İkinci, üçüncü yargı paketlerinden ve bunlarda nafaka ile ilgili, aile mahkemeleri ile ilgili düzenlemelerin olacağından bahsedildiğini belirten Ayşe, Anayasada “pozitif ayrımcılık” kuralının getirildiğini ancak buna dair bir düzenlemeden bahsedilmediğini söyledi. KHK’lilerle ilgili Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) iptal başvuruları olduğunu ancak var olan hakkın özüne dokunan bir iptal kararı çıkmadığını kaydeden Ayşe, “Şimdi Cumhurbaşkanlığı KHK’leri literatürümüze girdi. Denetimsiz sistemdeki en eleştirdiğimiz nokta. Denetimsiz bir güç ortaya çıkıyor. Denetlenememesinin de çok büyük tehlikeler ortaya koyacağını görüyoruz. Yoksa elbette yeterli denetim mekanizmaları işletilse adı önemli değil. Parlamenter sistemdeyken yasamaya, yürütmeye, yargıya görev düşerdi. Şu an yasama tamamen yürütmeye tabi. Yani tek kişinin yönettiği bir durum var” ifadelerini kullandı.
‘Medyanın ikinci bir güç olması hukuk devletini zedeler’
Ayşe, kamuyu ilgilendiren davalarda birkaç dosyada toplumun, sosyal medyanın işe yaradığını fark ettiğini, ancak haberin içeriğinden hâkimin etkilendiğini veya endişe duyduğunu belirtti. Medyanın ikinci güç olmaya başlamasının tehlikeli olduğunu dile getiren Ayşe, şunları söyledi: “Bu durum hukuk devletine aykırı. Birilerinin hoşuna gitse de farklı büyük davalar farklı neticeler doğurabilir. Bu nedenle bu konuda daha hassas olunması gerektiğini düşünüyorum. Eleştirebilirsiniz ama yargıyı manipüle edecek şekilde haberlerde baskıyı hissettirmemek lazım. Hâkim ve savcıların da insan olduklarının unutulmaması lazım. Kendi iç dünyalarından bağımsız olamamalarından kaynaklı korkular yaşıyorlar. O korkunun etkisiyle kamuoyu isteği doğrultusunda bir karar verebiliyor.”
‘Hiç staj eğitimi almamış hakim, savcılar var’
Bazı davalarda tutuklama bazılarında tutuksuz yargılama olmasına da değinen Ayşe, şöyle konuştu: “Bizdeki hakim, savcı olmak yaşla iniltili değil. 25 yaşında meslektaşlarımız var. Hiç staj eğitimi almamış hakim, savcılarımız var. Darbe sonrası görevinden alınanların yerine çok sayıda hakim savcı alındı. Bunların staj eğitimlerinin olmadığını düşündüğümüz zaman deneyimsiz hakim, savcı ve yargıda birbirinden farklı kararlar çıkabiliyor. Zaten tutuklama için belirli cezayı koymuş. Tamamen uygulayıcının bakış açısı, hissettiği baskı ile çok farklı sonuçlar çıkabiliyor. Savcı sınav istemi, eğitim atamaları, özlük işleri birlikte verilmesi gerekiyor. Bugün a siyaseti yarın b siyaseti… Kişiler değişir ama sonuç değişmez kişiler değişir ama sorunlar hep devam eder.”