
Bayramlar ne zamandan beri küçük omuzlara yük olarak bindirildi?
- 09:10 3 Haziran 2019
- Güncel
DİYARBAKIR - Büyük bir sevinç ve heyecanla bayram alışverişinde olması gereken çocuklar, pazarda ve satışların yoğun olduğu noktalarda kavurucu güneşin altında hamallık yaparak, su satarak ve karton toplayarak bayrama hazırlanıyor.
Ülkede "çocuk işçiliği" her geçen gün artarak devam ediyor. Ramazan Bayramı arifesinde oyun çağındaki çocuklar, aileleri ile bayram alışverişi yapacağına, satışların olduğu noktalarda özellikle de pazarlarda çalışmaya mecbur bırakılıyor. Çocuklar, 3,5 lira kazanmak için karton, pipet ve poşet gibi malzemeleri toplayarak küçük omuzlarına yüklüyor.
‘Buz gibi soğuk su’
Halkın yoğunlukta alışveriş yaptığı alanlarda kendileri bir pet su içemezken, her köşede “soğuk su soğuk su” diye seslenerek ellerindeki suları satmaya çalışıyor. Pazar kalabalığında el arabalarında bulunan suları satmak için büyük uğraş veren çocuklar, kimi esnaf tarafından da azarlanarak pazardan uzaklaştırılmaya çalışılıyor. Tüm azarlamalara rağmen bir umut günü kazançlı geçirme peşinde olan çocuklar ise, “Buz gibi su var, su almak isteyen” diye bağırmaya devam ediyor.
‘Karton toplayan çocuklar’
Sabah saat 08.00 civarlarında karton toplamak için sokaklarda buluşan çocuklar da, akşama kadar omuzlarında bu yükü taşıyor. Kartonlarla doldurulan büyük torbaları taşımaktan yorulan çocuklar, yol kaldırımlarında dinlenmek için topladıkları torbaların üzerine uzanarak dinlenmeye koyuluyor. Üst başları kir içinde olan çocuklar akşam geç saate evlerine dönebiliyor.
Bayramı şen şakrak karşılayan çocuklar nerede?
Tüm bu manzara karşısında "bayramı sevinçle karşılayan çocuklar nerede?" diye sormaktan insan kendini geri alamıyor. Çocukların şen şakrak karşılaması ve onların günü olan bayramlar ne zamandan beri onların omzuna yük olarak bindirildi? Oysaki akşamdan hazırlanan bayramlık elbiseler başuçlarına konulur ve hemen sabah olsun diye uyulurdu. Şimdi ki çocuklar hem güvencesiz yaşam koşulların da hem de tüm ülkeyi girdap gibi saran ekonomik kriz nedeniyle tüm sorumluluğu omuzlamış “Buz gibi su var. Su içen” diye sokaklarda haykırıyor.