DİYARBAKIR - İHD ve kayıp yakınları 538’inci haftasında, Kamil Bilgeç’in akıbetini sorarak, “Faillerin gerçeklikle yüzleşmesi sağlanana dek mücadelemiz devam edecek. Bu mücadele sürekli hesap sorma mücadelesidir” dedi.

 

İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi ve kayıp yakınları tarafından “Kayıplar bulunsun failler yargılansın” sloganıyla her hafta düzenlenen oturma eyleminin 538’inci İHD Şubesi’nde gerçekleştirildi. Bu hafta kayıp yakınları eylemine İHD yöneticileri ve kayıp yakınları katıldı. İlk olarak konuşan İHD Şube Sekreteri Yüksel Acer Aslan, kayıp yakınlarının bayramlarda sevdiklerinin mezarlarını ziyaret etmek istediklerini kaydederek, ancak yakınlarının bir mezarı olmamasından kaynaklı her bayramı buruk karşıladıklarını ifade etti. Yüksel, bu durumun hukuk adına, insanlık adına utanç verici bir durum olduğunu kaydetti.

 

‘Kayıpların kimisi mezarsız kaldı’

 

Yüksel, 1990’lı yıllardan itibaren uzun bir dönem binlerce insanın gözaltında, sokakta faili belli bir şekilde katledildiğini söyledi. Yüksel, “Kimisinin mezarı yapılabildi kimisi mezarsız kaldı. Tek değişmeyen şey faillerin cezasızlıkla ödüllenmiş olması. Ve bu kamu vicdanında insanlık tarihinde büyük bir yara olarak yerini aldı. Bu yüzden yıllardır insan hakları savunucuları ve kayıp yakınları olarak insanlık mücadelesini veriyoruz” dedi.

 

‘Kayıpların akıbetini sormak insanlık adına bir onurdur’

 

Gözaltında kaybedilen insanların akıbetinin ortaya çıkarılması faillerin yargılanması için yıllardır mücadele yürüttüklerini ifade eden Yüksel, failler yargılanana dek mücadelelerini her hafta aralıksız sürdüreceklerini vurguladı. Yüksel, “Mücadelemiz ta ki kayıpların akıbeti ortaya çıkıncaya ve failler gerçekle yüzleşinceye kadar devam edecek. Bu mücadele sürekli hesap sorma mücadelesidir. İnsanlık adına bir onur duyma mücadelesidir” diye belirtti.

 

‘Bu utancı her hafta faillerin yüzüne vuracağız’

 

Kayıp yakınlarının, bayramlarda sevdiklerinin mezarını ziyaret etmek istediklerini ancak ziyaret edecek bir mezarlarının olmadığını söyleyen Yüksel, “Bayramları kutlamak istiyorlar, ama yas süreçleri devam ettiği için kutlama yapamıyorlar. Ve her hafta dile getirdiğimiz gibi, bu durum bu ülke açısından utanç verici bir durumdur. Bu utancı, her hafta faillerin yüzüne vurmaya devam edeceğiz” diye belirtti.

 

İHD Diyarbakır Şubesi Yöneticisi ve Kayıp Komisyonu Üyesi Avukat Hasan Yalçın, 27 Kasım 1995 yılında Silopi İlçesine bağlı Xirabreşik’in (Yeniköy) muhtarı olan Kamil Bilgeç’in 1995 yılında kaybettirilme hikayesini okudu.

 

Hasan, Kamil’in kaybedilişini şu sözlerle anlattı: “Kayıp Kamil Bilgeç’in ailesinin olay ile ilgili anlatım ve beyanlarına göre; Kamil Bilgeç, Şırnak’ın Silopi İlçesine bağlı Xirabreşik (Yeniköy) köyünün muhtarı olup 11 çocuk babasıydı. Çevresinde sevilen ve ilçede tanınan bir şahsiyetti. Kamil Bilgeç, 27 Kasım 1995 tarihinde Silopi Adliye Binası’nda bulunan seçim kuruluna, 1995 yılında yapılacak olan yerel seçimler için seçmen kâğıtlarını almaya gider. Seçmen kağıtlarını aldıktan sonra, Adliye binası civarlarında amcasının oğlu ile karşılaşır. Amcasının oğlu buradan eve gideceğini söylese de, o gün eve dönmez. Aile o gün eve dönmeyen Kamil Bilgeç için, Emniyet Müdürlüğü’ne ve Cumhuriyet Savcılığı’na başvuruda bulunarak durumu bildirir. Ancak bu girişimler sonuçsuz kalır. Kamil Bilgeç’in amcasının oğlu da, Kamil Bilgeç kaybedilmeden önce telefonla tehdit edilmeye başlanır. İlçe içinde yolda yürüdüğü bir sırada, beyaz renkli Reno marka bir araç tarafından takip edilir.

 

Kendisine yaklaşan araçtan ‘Senin de gününe az kaldı’ diye seslenilerek tehdit edilir. İlçede Yusuf Paşa diye bilinen ve JİTEM'de görevli Kıdemli bir Üsteğmen tarafından uzun bir süre tehdit edilir ve takip edilir. İş arkadaşı daha sonra Kerimoğlu’na iftira ettiğini itiraf eder. Aile karşılaştıkları bu baskı ve tehditler nedeniyle resmi kurumlar nezdinde girişimlerde bulunmaz. 1996 yılının Kasım ayında Kamil Bilgeç'in amcasının oğlu Mehmet Bilgeç, Halil Birlik isimli yurttaş ile birlikte Irak'ta yaptığı ticari işler için Habur sınır kapısından geçerken, araçları durdurularak gözaltına alınır. Bir daha ikisinden de haber alınmaz. Kamil Bilgeç’in ailesi 2009 yılında Silopi Cumhuriyet Savcılığı’na başvurur. Kamil Bilgeç, Mehmet Bilgeç ve Halil Birlik’in akıbetleri hala belirsiz.”