
ÖHD Bakırköy Cezaevi’ndeki tutsaklar için AYM’ye başvurdu
- 11:37 30 Mayıs 2019
- Hukuk
İSTANBUL - ÖHD’li avukatlar, Bakırköy L Tipi Kadın Kapalı Cezaevi’nde bulunan açlık grevi ve ölüm orucunu sonlandıran tutsakların hastaneye götürülmemesine ilişkin AYM’ye başvurdu.
PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın avukatları aracılığıyla ilettiği mesajla beraber, açlık grevi ve ölüm orucunu sonlandıran tutsakların hastaneye sevkleri ve tedavileri yapılmaya devam ediliyor. Kimi cezaevlerinde hastane sevkleri yapılırken, kimilerinde ise tutsakların hastaneye sevkleri ise hiçbir şekilde hala gerçekleştirilmediği ifade ediliyor. Bu yerlerden biri olan Bakırköy L Tipi Kadın Kapalı Cezaevi’nde bulunan tutsaklardan ölüm orucunu sonlandıran Nesrin Akgül, Şükran Aydın ve Zozan Çiçek’in hastaneye sevk edildiği ancak, kan örneği alındıktan sonra hastaneye yatırılmadan cezaevine geri gönderildiği kaydedildi. Diğer tutsakların ise hala hastaneye sevkleri gerçekleşmemiş durumda.
Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) avukatları, Bakırköy Cezaevi’nde yaşanan hak ihlallerine ilişkin Anayasa Mahkemesi’ne başvuru yaptı.
‘Cezaevi hekiminin tedavisi yetersiz’
Başvuru dilekçesinde, uzun süre açlık grevinde olduğuna dikkat çekilen tutsakların, açlık grevini bıraktıklarına dair dilekçeleri cezaevi idaresine verdiği ve tedavi edilmek istediği belirtildi. Dilekçede, “Cezaevinde serum verilmiş ve açlık grevinin bitirilmesinin üzerinden 3 gün geçmiş olmasına rağmen hastaneye sevkleri yapılmamıştır. Müvekkillerimiz ilgili olarak cezaevi ile yapmış olduğumuz şifahi görüşmelerde, müvekkillerin cezaevinde tedavi edildiği iddia edilmişse de, bilindiği üzere cezaevinde sadece bir pratisyen hekim olup, uzun süre kalınan bir açlık grevinde uzman tetkikinin yapılması gerekmektedir” diye ifade edildi.
Bazı tutsakların kan tahlillerinin 28 Mayıs’ta yapıldığına yer verilen dilekçede, “Kimi müvekkillerimizin bütün tetkik ve tahlillerinin yapılması ve günün 24 saati müşahede altında tutularak tedavisinin yapılması gerekmektedir ve açlık grevleri yani uzamış açlık multi-disipliner olarak ilgili uzmanlık alanları ile birlikte değerlendirilmesi gerekir. Oysa, cezaevindeki hekim sadece mesai saatleri oradadır. Açlık grevleri ile ilgili herhangi bir uzmanlığı da bulunmamaktadır” denildi.
‘Kalıcı hastalıklar oluşabilir’
Dilekçede, Türk Tabipler Birliği'nin (TTB) belirlediği tedavi şekline işaret edilerek, şöyle devam edildi: “WernickeAnsefalopatisi/Wernicke-Korsakoff Sendromu, Tiamin (B1 vitamini) eksikliği, Elektrolit denge bozukluğu: Hipokalemi, hipofosfatemi, hipomagnesemi, hipo veya hipernatremi, Su ve sodyum retansiyonu, ödem, Kardiyopulmoner yetmezlik, Konvülsiyon, Hiperglisemi (özellikle yeterince tiamin içermeyen İV dekstroz uygulaması), Yeniden beslenme aşamasında tiamin rezervinin tüketilmesi, ‘Refeeding Sendromu’: Enerji fazlalığı (P düzeyi ile izlenir).”
‘Müvekkiller neden hastaneye sevk edilmiyor’
Tutsakların yaşam haklarının tehlike altında olduğunun vurgulandığı dilekçede şunlar belirtildi: “Anayasa Mahkemesi'ne mahpusların yaşam hakkının tehlikede olması nedeniyle tedbir talepli başvuru yapmaktayız. Bu başvuruya temel teşkil edecek şekilde: Müvekkillerimiz yapılan muayenesinin sonuçlarının (kan ve idrar tahlilleri, EKG ve diğer tahlil sonuçlarının) birer örneğinin tarafımıza verilmesini, müvekkillerimizin ilgili belirlenen semptomların neler olduğu ve ne şekilde bir tedavi uygulandığı konusunda tarafımıza yazılı bir şekilde cevap verilmesini, Ayaktan, cezaevi koşullarında takip ve tedavi kararının hangi bulgu ve laboratuvar sonucuna göre karar verildiğinin açıklanmasını, Uzman görüşlerinin alınıp alınmadığı, alındıysa hangi uzmanlık alanları ve onların epikriz ( görüş notları ) notlarının tarafımıza iletilmesini, Müvekkilin neden hastaneye sevk edilmediğini, Hangi doktorun görüşüyle ne şekilde bir tedavi uygulandığının, yazılı bir şekilde tarafımıza bildirilmesini talep ediyoruz.”
Dilekçede son olarak, “Yapacağımız Anayasa Mahkemesi başvurusunun tedbir talepli oluşu nedeniyle bu bilgilerin aciliyeti de gözetilerek tarafımıza bu bilgilerin verilmemesi durumunda, bunların Anayasa Mahkemesi tarafından isteneceği hususunu dikkatinize sunarız” denildi.