TTB ve SES: Sorumlu davranmaya ve birlikte çalışmaya davet ediyoruz

  • 13:24 28 Mayıs 2019
  • Güncel
ANKARA - Açlık grevi sonrası birçok cezaevinde başta sevk ve beslenme noktasında çok sayıda sorun olduğunu ve en fazla ihlalin Şakran, Tekirdağ, Patnos, Van ve Mersin cezaevlerinde yaşandığını aktaran SES Eş Genel Başkanı Gönül Erden, Adalet ve Sağlık Bakanlığı’na uyarıda bulundu.
 
Türk Tabipler Birliği (TTB), Türkiye İnsan Hakları Derneği (İHD), Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) ile Sağlık ve Sosyal Emekçileri Sendikası (SES), cezaevlerinde biten açlık grevlerine ve var olan sorunlara dair TTB Genel Merkezi’nde basın toplantısı düzenledi. Toplantıya SES Eş Genel Başkanı Gönül Erden, TTB Merkez Konsey Başkanı Sinan Adıyaman, TTB Genel Sekreteri Bülent Nazım Yılmaz ve SES Genel Sekreteri Pınar İçel katıldı.
 
TTB Merkez Konsey Başkanı Sinan Adıyaman açıklamaya geçmeden önce 160 günü aşan açlık grevlerinin sonlandırılması ardından sevkler ve tedavi noktasında Ankara, İstanbul, İzmir, Kocaeli, Adana ve Mersin cezaevlerinden gelen haberlerden sonra açıklama yapma ihtiyacı duyduklarını vurguladı. Sinan, İHD ve Tabipler Odası’nın bu konuda Adalet Bakanlığı yardımcısı ile görüşme yaptığını da aktardı.
 
‘Tedavilerin hastane koşullarında yapılması gerekiyor’
 
Açlık grevi yapanların kaybettiklerinin yerine konması ve normal beslemeye geçiş sürecinin belli kuralları gerektirdiğini vurgulayan Sinan,  ayrıntılı muayene, tetkik, tedavi ve özel bir beslenme programı gerektiren açlık grevleri eylemcilerinin öncelikle hastanelere götürülmesini ve tedavilerinin hastane koşullarında yapılması gerektiğine dikkat çekti. Sinan, “Bu süreçte kalıcı bedensel-zihinsel hasar gelişmesine neden olabilecek uygulamalardan kaçınılması, bilimsel bilgiler ışığında özenli bir yaklaşımın gösterilmesi ile mümkündür. Bunun yapılmadığı/yapılamadığı geçmiş süreçlerdeki acı deneyimler bizlere açlık grevi yapmış kişilerin yeniden beslenme sürecinde sağlık açısından birçok olumsuzluk yaşadıklarını göstermiştir” ifadelerini kullandı.
 
‘Tüm uyarılara rağmen gelen haberler kaygı verici’
 
Sinan, Türkiye’de ve uluslararası açlık grevi deneyimlerinin ışığında, bu sürecin taşıdığı riskleri öngörerek, ulusal ve uluslararası deneyimlerini yansıtan tedavi kılavuzları hazırlandığını İlgili bakanlıklara ve tüm ceza infaz kurumu hekimliklerine gönderildiğini hatırlattı. Sinan, “Tüm uyarılarımıza rağmen gerekli ve yeterli hazırlıkların yapılmadığı açlık grevleri sonlandıktan sonra açlık grevini bitirmiş olan mahpusların henüz yeterli tedaviye ulaşmadıklarına dair kaygı verici bilgiler ulaşmaktadır” dedi.
 
‘Algoritmaya uyulmuyor’
 
Birçok cezaevinde açlık grevini sonlandıran tutsakların ya hastaneye hiç götürülmedikleri, ya götürülmelerinde zorluk çıkarıldığı ya da hastane yatışlarının hiç yapılmadığı bilgisini paylaşan Sinan sözlerine şöyle devam etti: “Kısa süre içerisinde cezaevlerine geri götürüldükleri, hastanelerde kelepçeli muayenenin dayatıldığı yönündedir. Ne yazık ki ülkemizde defalarca yaşanan açlık grevleri deneyimlerinden süzülerek oluşturulmuş tedavi ve beslenme algoritmasının bazı Cezaevlerinde ve hastanelerde kısmen uygulandığı bazılarında ise hiç uygulanmadığı görülmektedir. Sağlık Bakanlığı ve Adalet Bakanlığı’nın genel olarak açlık grevlerini sonlandırmış mahpusların cezaevlerinde tutulmaları ile ilgili bir tutum takındıkları, yeniden beslenmeye geçiş süreçlerinde gereken tıbbi özenin gösterilmediğine dair bilgiler de tarafımıza ulaşmaktadır.”
 
‘Yasal ve etik sorumluluktur’
 
Açlık grevini sonlandırmış olan tutsakların cezaevi hekimine ve oradan sevk edilerek hastanelere ulaşmalarında idarecilerin sorumluluğuna dikkat çeken Sinan, idarecilerin bu konuda zorluk çıkarmamaları ve hastaların en kısa zamanda ve en uygun koşullarda hastanelere ulaştırılmanın yasal ve etik bir sorumluluk olduğunu vurguladı. Sinan, “Açlık grevi yapmış tüm kişiler, uzun süreli açlığa maruz kalmış ‘hastalar’ olarak değerlendirilmeli ve mutlaka tıbbi kontrolden geçirilmeleri, ilgili uzman hekimler tarafından ayrıntılı muayene ve tetkik edilmeleri gerekmektedir. Sağlık örgütleri olarak açlık grevleri ve sonlandırma süreci tıbbi olarak multi-disipliner yaklaşımla yönetilmesi gereken bir süreç olduğunu bir kez daha hatırlatıyoruz” diye belirtti.
 
‘Yatarak tedavi edilmeli’
 
Sinan,  açlık grevi sonucu vücut ağırlıklarının yüzde 10’unundan fazla kilo kaybı olanların, kanama, denge sorunu, görme bozukluğu vb. ek şikayeti olanların, açlık grevi sürecinde yeterli B-1 vitamini almamış olanların yatarak tedavi edilmesi gerektiğini vurguladı.  Yanlış uygulamaları beslenmeye geçiş protokollerine aykırı ve insan sağlığı açısından kabul edilemez olduğunu söyleyen Sinan, şunları dile getirdi: “İnsan ve hasta hakları bakımından uyulması zorunlu olan, hekimliğin de en temel değerlerinden biri olan hastalar arasında ayırım yapmadan gereksinim duyduğu tüm tıbbi tedavi ve girişimleri yapma yükümlülüğü hekim ve sağlık çalışanlarının sorumluluğundadır. Bu nedenle cezaevlerinde görev yapan hekim ve sağlıkçılardan kendilerini etik ve hukuki açıdan güç durumda bırakacak yaklaşımlardan kaçınmaya, evrensel etik ilkelere uygun davranmaya çağırıyoruz.”
 
Adalet Bakanlığı ve yetkililere çağrı
 
Sinan son olarak başta Adalet Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı olmak üzere yetkilileri tedavi kılavuzlarına uymaya, tedavi süreçlerini cezaevlerinin olanakları ile sınırlandıran yaklaşımlarından vazgeçmeye ve hukuka uygun davranmaya çağırdı. 
 
'Kelepçeli muayene suçtur'
 
Ardından konuşan SES Eş Genel Başkanı  Gönül Erden bu sabah İHD , TTB ve SES olarak cezaevi ile  bir görüşme yaptıklarını ve  sorunları  ilettiklerini kaydetti.  Yetkililerin yaşanan sorunları gerekli yerlere ileteceğini ifade ettiklerini aktaran Gönül, şu bilgileri paylaştı: “ Hem  açlık grevi sürenin çok uzun olması  hem sayının fazla olması itibarıyla yaşanacak krizi öncesinden değerlendirmiştik. Cezaevlerini  hazırlıkların yapılması noktasında uyarmıştık. Cezaevlerindeki mahkumların yaşam hakkı, sağlık hakkı, onuru onların sorumluluğundadır. Açlık grevlerinin hassas bir şekilde atlatılması yükümlülüğü onlara aittir ve bunu bilerek hareket edilmeli. Cezaevleri mahkumların sağlıkları devletin sorumluluğundadır bu noktada sağlık ve Adalet Bakanlığının görmesi gerekiyor. Bizler de sağlık örgütleri olarak koordineli bir çalışmaya hazır olduğumuzu ifade ettik. Maalesef bu konuda deneyimiz var.  Bugün yine aynı süreçlerin tekrardan yaşanmaması için özen gösteriyoruz. Kelepçeli muayene suçtur. Yine ringlerle sevk sorunu var. Sevklerin ambulansla yapılması gerekiyor. Mersin’de mahpusların sekiz saat ringde bekletildiği bize gelen bilgiler arasında.  Bu hassasiyetlerle bir kez daha uyarımızı yapıyoruz bütün yetkileri sorumlu davranmaya ve birlikte çalışmaya devam ediyoruz."
 
'Protokole uyulmadığı şikayetleri var'
 
Her yerde yerellerde kriz masası  oluşturduklarını söyleyen Gönül, açlık grevleri sonrası ilk müdahale noktasında en yoğun ihlallerin Şakran, Tekirdağ, Patnos, Van ve   Mersin  cezaevlerinde yaşandığını belirtti. Gönül, “Aslında bütünen sorunlar yaşandı ama Mersin’de sağlık çalışanlara yönelik baskı var. Şakran ve Batman’da cezaevinde diyet yemekler çıkmıyor normal yağlı yemeklerin çıktığı ve hiç bir şekilde diyet protokolüne uyulmadığı şikayetleri var” dedi. 
 
'Cezaevleri ile görüştük'
 
TTB Genel Sekreteri Bülent Nazım Yılmaz da  açlık grevleri biter bitmez cezaevleri ile görüştüklerini belirterek, “Sincan Cezaevi'nde Aralık ayında başlayan ,  zaman zaman iaşelerin iyi yeterince verilmediği şikayetleri geliyordu. Pazar akşamı hem cezaevi idaresi ile hem hekimlerle iletişime geçtik. Ama burada aynı süreç yaşanmış. Sadece kampüs hastanesine sevk edilmiş, ama herhangi bir hastaneye yatırılmamış ayakta tedavileri yapılıp cezaevine geri getirilmişler” diye konuştu.