DİYARBAKIR - TJA, dün yapılan açıklama sonrası sona eren açlık grevi ve ölüm oruçlarına ilişkin yayınladığı açıklamada, “Tecridin tamamen ortadan kalkması ve Kürt sorunun demokratik yollarla çözümü için ulusal ve uluslararası tüm dinamikleri onurlu bir barış inşa oluncaya kadar çözümün takipçisi olmaya ve mücadeleyi büyütmeye davet ediyoruz” dedi. 

 

Tevgera Jinên Azad (TJA), dün PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın mesajının ardından sona eren süresiz-dönüşümsüz açlık grevleri ve ölüm oruçlarına ilişkin açıklama yayınladı. TJA yayınladığı açıklamada, tarihin bir kez daha ‘Son Sözü Direnişçiler Söyler’ gerçeğiyle yüzleştiğinin altını çizdi. Tecridin insanlığa karşı işlenen bir suç olduğunu kaydeden TJA, İmralı tecrit sisteminin, tüm topluma uygulanmasına karşı gerçekleşen tarihi direnişe tüm dünyanın tanıklık ettiğini belirtti.

 

TJA’nın açıklaması şu şekilde: 

 

“Türkiye ve Kürdistan cezaevlerinde 8 Kasım 2018 tarihinde Leyla Güven öncülünde İmralı tecrit sistemine karşı başlayan süresiz dönüşümsüz açlık grevleri 16 Aralık’tan 1 Mart’a kadar 343 tutsakla devam etti. 1 Mart’tan itibaren 2 bin 892 tutsakla tüm cezaevlerine yayıldı. 30 Nisan da 15 ve 10 Mayıs’ta da 15 olmak üzere 30 tutsak ölüm orucuna başladı. Tutsakların öncülüğünde ‘faşizm yıkalım tecritti kıralım’  Direnişi bu süreçte Zülküf Gezen, Ayten Beçet, Zehra Sağlam, Medya Çınar, Yonca Akici, Siraç Yüksek, Mahsum Pamay, Ümit Acar ve Uğur Şakar bedenlerini feda ederek asıl direnişin sahibi olmuşlardır.

 

‘Baş müzakereci Sayın Öcalan’dır’

 

Bu direniş süresince Kürt halk önderi Sayın Öcalan’ı bir kez kardeşi, 2 kez de sekiz yıldır görüştürülmediği avukatlarıyla görüştü. Ayrıca CPT İmralı’da Sayın Öcalan ve tutsaklarla görüştü. İnsani, vicdani, ahlaki, hukuki haklar için bu kadar büyük bedellerin ödenmesi aşamasına asla gelmemelidir. Bir kez daha görülmüştür ki Sayın Öcalan’ın mesajıyla tutsaklar eylemi sonlandırarak Kürt sorunun demokratik yollarla çözülmesinde baş müzakereci yine Sayın Öcalan’dır.

 

‘Direniş mesajını büyütme kararlılığındayız’

 

TJA olarak, bu süreçte alanları hiç terk etmeyen ‘canları değil, kinleri gömeceğiz ’ diyen tüm insanlık dışı saldırılara rağmen aralıksız direnişi sürdüren beyaz tülbentli anaların evrenselleşen direniş kimliğini tekrar selamlıyoruz. Kadına yönelik bir katliam olan tecritti asla kabul etmeyeceğiz sonuna kadar mücadele edeceğiz. İmralı tecrit sisteminin sadece bir cezaevine uygulanan bir tecrit olmadığını Türkiye, Kürdistan halklarını derinden etkilediğini bir kez daha hatırlatıyoruz. Sayın Öcalan’ın baş müzakereci olarak muhataplığı onurlu bir barışın geçekleşmesi Türkiye’de daha 2013-2015 sürecinden biliyoruz. Kürt sorunun derhal demokratik çözümünün tüm olanakları oluşması için mücadeleye aralıksız devam edeceğiz. Başta Sayın Öcalan’ın verdiği mesaja bağlı kalarak Leyla Güven ve tutsak yoldaşların verdiği direniş mesajını büyütme karalılığındayız.

 

TJA olarak bu süreçte tecridin kırılması için dayanışma duyguları ve eylemleri ile direnenlerin yanında yer alan Leyla’ya ses ver inisiyatifi, yaşama ses ver imzacıları, Arjantinli Plaza de mayo anneleri, demokrat, aydın, inisiyatif, hareket, hukukçu, sağlıkçıları, ulusal ve ulusalar arası ve dünyada dayanışmada bulunanları kutluyoruz. Bundan sonra da tecridin tamamen ortadan kalkması ve Kürt sorunun demokratik yollarla çözünü için ulusal ve uluslararası tüm dinamikleri tecrit tamamen son bulup onurlu bir barış inşa oluncaya kadar çözümün takipçisi olmaya ve mücadeleyi büyütmeye davet ediyoruz.”