Namme Öztürk'ün avukatı: Kadın dayanışmasını sürdürmek borcumuz olsun

  • 09:01 25 Mayıs 2019
  • Hukuk
İSTANBUL - Özsavunma hakkını kullandığı için 10 yıl hapis cezası alan Name Öztürk'ün avukatı Diren Cevahir Şen, Namme'nin devletin koruyamadığı bir kadın olduğunu belirterek, "Kadın dayanışmasını sürdürmek Namme'ye borcumuz olsun" dedi.
 
Kendisine sistematik şiddet uygulayan ve katletmeye teşebbüs eden boşandığı Kazım Aydemir'i özsavunmasını kullanarak öldüren Namme Öztürk'ün İstanbul Kartal Adliyesi 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılandığı ve 12 yıl 6 ay hapis cezasına hükmedilmesi üzerine avukatlarının üst mahkemeye taşıdığı davanın duruşması geçtiğimiz günlerde görülmüş ve Namme tahliye edilmişti. Önceki celsede Namme'nin avukatlarının mütaalaya karşı savunma yapmak için ek süre talebinde bulunduğu dava bugün İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1'inci Ceza Dairesi'nde görüldü. Duruşmada, Namme'ye "ağır tahrik indirimi" uygulayan mahkeme 10 yıl hapis cezası verdi. Namme'nin avukatları Yargıtay'a itiraza hazırlanırken, avukatlarından Diren Cevahir Şen, Namme'nin fiilinin meşru müdafaa olduğunu belirterek verilen kararla kadınlara hayatlarınızı savunmayın mesajı verildiğini belirtti. 
 
'Namme'nin fiili meşru müdafaadır'
 
3 yıldır süren dava sürecinde Namme'nin fiilinin meşru müdafaa olduğunu anlattıklarını kaydeden Diren, "Namme'nin cezası ağır tahrik indirimi alarak düşürüldü. Alt sınırdan ceza verildi. Bizim tüm beyanlarımızda anlatmak istediğimiz şey Namme'nin fiilinin meşru müdafaa olduğuydu. Sistematik şiddete maruz kaldığıydı. Meşru müdafaa kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini söylemeye çalıştık. Canını zor kurtarmıştır Namme ve tesadüfen hayattadır. Çoklu şiddete maruz kaldı. Bu durum bilimsel raporlarla da sabittir. İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı'nın raporlarıyla da sabittir. Namme'nin cinsel, psikolojik, ekonomik ve fiziksel şiddete maruz kaldığı ve her gün dayak, tehdit, hakaret, tecavüze maruz kaldığı raporlanmıştır" diye belirtti.
 
'Namme devletin korumadığı bir kadındır'
 
Nevin Yıldırım ve Namme Öztürk hakkındaki kararlarla kadınlara mesaj verildiğinin altını çizen Diren, "Kararlarda şunu diyorlar; kadınlar hayatlarını savunmasın, hayatlarına sahip çıkmasın, kadınlar şiddetin içinden sıyrılmasın. Bu kadınlar şiddete uğrarken polisi arıyorlar, Namme iki kere polisi aradığı halde polis hiçbir işlem yapmadan Namme'yi evine gönderiyor. Ne 6284 sayılı yasa işletiliyor nede İstanbul Sözleşmesi'nin gerekleri yapılıyor. Namme, devletin korumadığı bir kadındır. Namme'nin 3 yıl içeride boşu boşuna yatmasının sorumlusu da onu korumayan devlet kurumlarıdır. Namme göz göre göre şiddete uğrayan onlarca kadından biri. Bu kararlarla erkek şiddeti ihya edilmeye, teşvik edilmeye devam ediliyor" sözlerini kullandı. 
 
'Ölmemek için öldürmek zorunda kaldı'
 
İstinaf Mahkemesi'nin verdiği kararı 15 gün içerisinde Yargıtay'a taşıyacaklarını söyleyen Diren, Namme'nin fiilinin meşru müdafaa olduğunu ve ölmemek için öldürmek zorunda kaldığını vurgulayacaklarını söyledi. Diren, ayrıca Namme'nin ceza alabilme ihtimalini düşündüklerini fakat lehte bir sonuç çıkacağını umduklarını kaydetti. Diren, "Biz hep kadınlar adına olumlu kararlar ummayı sürdürüyoruz. Kartal 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde savcının mütalaası meşru müdafaa yönündeydi ve bir üye hakiminde meşru müdafaa yönünden muhalefet şerhi vardı. Bu bizim adımıza uzun vadede çok umutlandırıcı oldu ama ilk derece mahkemesi oy çokluğu ile ceza verirken, İstinaf Mahkemesi ise oy birliği ile ceza verdi. Evet bu ihtimal dahilindeydi ama biz hep kadınlar lehine kararların çıkmasını umuyoruz ve ummaya da devam edeceğiz" diye konuştu. 
 
'Kadın dayanışmasını sürdürmek Namme'ye borcumuz olsun'
 
Namme'nin dava sürecinde olduğu gibi Yargıtay aşamasında da desteğe ihtiyacı olduğunu dile getiren Diren,şöyle dedi: "Bizler hem Namme'nin avukatları hem de davayı başından beri takip eden kadınlar olarak, Namme için adalet demeyi sürdürelim, Namme'ye sahip çıkalım ki yalnız kalmasın. Şiddetle dolu hayatında kadınlar yanında olursa daha güçlü hisseder. Namme'yi savunmaya devam edelim. Yargıtay dosyasını da takip edelim. Kadın dayanışmasını sürdürmek Namme'ye borcumuz olsun."