‘Kadın intiharların en büyük sebebi toplumsal baskı’

  • 09:03 22 Mart 2019
  • Güncel
VAN - “İntihar” adı altında görmezden gelinen kadın cinayetlerine dair örnekler artarken, Sosyolog Şengül Martı, “kadın intiharları”nın en büyük sebebinin toplumsal baskı olduğunu belirtti. Şengül, “Kadınlar intihar etmeye zorlanıyor ya da intihar süsü verilerek başka çaresi yokmuş gibi lanse ediliyor. Bunun adı cinayettir başka bir şey değil” dedi. 
 
2018 yılında erkekler tarafından 440 kadın katledildi, 317 kadına cinsel şiddet uygulandı. Geçen yıl erkekler tarafından katledilen 440 kadının 131’i “şüpheli” olarak kayıtlara geçti ve failleri bulunmadı. “İntihar” adı altında görmezden gelinen kadın cinayetlerine dair örnekler artarken, birçok kadın da intihara sürükleniyor. 
 
Bir kadının yaşamına son vermesinde psikolojik ve toplumsal etkilerin önemli olduğunu belirten Sosyolog Şengül Martı, “Bilindiği üzere kadın, insanlık var olduğundan bu yana her zaman çok güçlü, iradeli, yaşamın temeli olan, güzelleştirmeye yönelik özellikleriyle hep var olmuştur. Kadınlar hayatın bir parçasıdır. Kadın güçlüdür, zekidir, savaşçıdır, mücadelecidir. Ne yazık ki çoğu zaman kadın toplumun baskın karakterinden dolayı hayatına son verecek düzeye getirilmektedir” dedi. 
 
‘Kadınlar intihar etmeye zorlanıyor’ 
 
Şengül, şunlara dikkat çekti: “Var olan elverişsiz koşullara karşı verilen mücadelede her zaman aynı direnç gösterilmez. Kadın intiharları özellikle toplumsal baskılardan kaynaklıdır. Genelde ‘namus’ faktöründen kaynaklı intiharlar daha fazladır. Kadınlar intihar etmeye zorlanıyor ya da intihar süsü verilerek başka çaresi yokmuş gibi lanse ediliyor. Bunun adı cinayettir başka bir şey değildir. Çünkü kadının özgür iradesinin bir sonucu değildir. Tecavüze uğrayan kadınlar sesini duyuramıyor, toplumsal baskı nedeniyle susmak zorunda kalıyor. Toplum tarafından kabul görülmeyeceğini biliyor ve bir süre sonra bu sorun kadında travmaya dönüşüyor. Çareyi hayatına son vermekte görüyor. Toplumun kendisine bahşettiği ‘en güzel çözüm’ canına kıymaktır. ”
 
‘En yüksek oran 15-24 yaş aralığı’
 
Kadın intiharlarıyla ilgili araştırmalara değinen Şengül, şu bilgileri de paylaştı: “İntiharların yüzde 50’si bekar kadınlar tarafından gerçekleşiyor. Evli kadınlar ise yüzde 31’i oluşturuyor. Kadın intiharlarında en çok yaş ortalaması 15-24 yaş arasındadır. Tabiri caizse hayatının baharındayken yaşadığı travmanın üstesinden gelemeyip canlarından vazgeçmek zorunda kalıyorlar. Diğer nedenler arasında kadının ailede fikirlerini dile getirmemesi, kendini ifade edememesi, okuyamaması, boşanma durumu kimi zaman kötü sonuçlara sebep oluyor. Çünkü toplumda barındırılmayacağını düşünüyor ki öyle zaten. Kadın ‘acaba çevre ne diyecek’ diye düşünüyor. Boşanmış bir kadın evinde çocuklarıyla birlikte yalnız yaşayamaz. Kadına hep kabahatli gözüyle ya da her an ‘yanlış’ yapacakmış gözüyle bakılır. Bunun dışında kadının zorla evlendirilmesi, sevdiği kişiyle evlenmemesi, okuyup çalışma hayatına girmemesi, aile içinde ve toplumda psikolojik ve fiziksel şiddet, bütün bu sebepler kadının ruhsal, sosyal dünyasını etkiler ve psikolojik sorunlar yaşamasına sebebiyet verir.” 
 
Toplumsal cinsiyet rollerinden arındırılmış, eşitliğin sağlandığı bir toplumda yaşanması gerektiğini vurgulayan Şengül, “Kadın ölümlerinin cinayetlerinin olmadığı, kadınların ön safhalarda yer aldığı bir toplum ve medeniyet diliyorum” diye ekledi.