Tutsaklardan Leyla Güven’e mektup: Direniş oldun bahar tadında

  • 09:17 20 Mart 2019
  • Güncel
BANDIRMA - Bandırma 1 Nolu T Tipi Kapalı Cezaevi’nde açlık grevi eylemlerinin 75’inci gününde olan tutsaklar, Leyle Güven’e gönderdikleri mektupta, “Ses, söz, eylem oldun. Direniş oldun bahar tadında. Tecridin parçalandığı, güneşin yüreklerimizi ısıtıp aydınlattığı gün çekeceğimiz özgür halayının başında sen olacaksın” dedi. 
 
PKK Lideri Abdullah Öcalan’a yönelik tecridin kaldırılması talebiyle Bandırma 1 Nolu T Tipi Kapalı Cezaevi’nde 5 Ocak itibariyle süresiz-dönüşümsüz açlık grevi eyleminde olan tutsaklar, eyleminin 133’üncü gününde olan Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) Hakkari Milletvekilli Leyla Güven için bir mektup kaleme aldı. 4 Mart’ta Siraç Keskin ismi ile tutsaklar adına kaleme alınan mektupta, cezaevinde 67 tutsağın süresiz-dönüşümsüz açlık grevinde olduğu aktarıldı. 
 
Tecrit kalkıncaya kadar eylemlerini sürdüreceklerini vurgulayan tutsaklar, mektupta ayrıca yazdıkları şiire de yer verdiler. Tutsakların Leyla için kaleme aldığı mektup şu şekilde: 
 
“Sevgili Leyla Yoldaş
 
Penceremize konan kuşlardan direnişle bezenmiş özgürlüğe nakşedilmiş selamlarını aldık. İadeyi ziyaret hakkımız doğdu ve size misafir olmaya karar verdik. Yoldaşlarınız için titreyen yüreğinizin sıcaklığını, cesaret aşılayan gülüşünüzü, direngen duruşunuzu güneşle hemhal oluşunuzu gördükçe gücümüze güç katıyor, zafer şarkılarımızı daha bir gür sesle söylüyoruz. Güneşimizin dile getirdiği bir sözü paylaşarak devam etmek istiyoruz. Güneşimiz, ‘savaşan özgürleşir, özgürleşen güzelleşir, güzelleşen sevilir’ diyor. Bunu bir düstur olarak önümüze koyuyorduk. Bu düstura göre yaşayanlar kendilerini halkın sevgilisi haline getirmeyi her daim başardı. Ve zamanın ötesine geçerek yol gösterici olmasını bildiler. Bunu anlamayanlar sıradan vasat bir yürüyüş sahibi oldular. Ve 21 yıllık tecrit parçasının utancı haline geldiler. Her birimizin bireysel tarihi, maalesef bu utancın bir parçasını bağrında taşıyor. Sizin çıkışınız tam da bu utanç duvarlarını yıkma ve tecritle yaşamaya alıştırılma haline bir son verme çıkışıydı. Güneşin düsturunu anlayıp yaşamsallaştırma yürüyüşüydü. Siz bu görkemli çıkışınızla kendinizi, direnerek özgürleştirdiniz, özgürleştikçe güzelleştiniz, güzelleştirdikçe sevilir hale getirdiniz. Yeni bir halkın ve toplumun sevgilisi haline gelmeyi başardınız. Kendinizle birlikte bu düsturu günümüz itibarıyla on binlerin yüreğine nakşederek, yaşamsallaştırılmasına vesile oldunuz. O yüzden size minnettar olduğumuzu bilmenizi istiyoruz.
 
Sevgili Heval,
 
Özgürlük anı dediğimiz anlar vardır. O anlar büyük karar anlarıdır. Zamanın ruhunu ve gerekliliğini yüreğinde hissedip, bunun bilincine varıp, eyleme geçenler yaşama, zamana ve insanlara yön verirler. Sen de bunu hissederek harekete geçtin. İçimizdeki ilahi güç olan ama körelmiş vicdanlarımızı bileyip ayaklandırdın.
 
Yosun tutmuş yüreklerdeki tosunu söküp aldın. Gaflet uykusuna yatmış bizleri uyandırdın.
 
Ses oldun
 
Söz oldun
 
Eylem oldun
 
Değerli bir evlat,
 
Şefkat dolu bir anne,
 
Eril zihniyete savaş açan bir kadın,
 
Ve gerçek yoldaşlığın adı oldun.
 
Tarih oldun zamanın ötesinden
 
Geçmişi, geleceği anla buluşturdun kendinle
 
Direniş oldun bahar tadında
 
Bizde baharlar direnişle anılır
 
Direndikçe yüreklerimizde baharın
 
Rengarenk çiçekleri açıyor
 
Çiçek bahçesine dönüyor yüreklerimiz.
 
Baharlar halaysız olmaz
 
En güzel halay ise
 
Zafere ulaşmış bir direnişin
 
Ardından çekilen halaydır.
 
Tecridin parçalandığı, güneşin yüreklerimizi ısıtıp aydınlattığı gün çekeceğimiz özgür halayının başında sen olacaksın. Ve bizler direniş figürlerimizle sana katılacağız.
 
Sevgili Heval, rojnamede çıkan mektubunu okuyunca, kısaca da olsa duygularımızı paylaşalım istedik. 5 Ocak itibarıyla bizde burada Engin Okuducu, Abdullah Kaya, Zinar Doğan, Şehmus Can ve arkadaşlarımızla birlikte geliştirdiğin direniş halayına katıldık. Böyle bir halayda yer almak kendin olmaktan çıkıp, toplumsallaşmak dünyanın en güzel duygusu bizler için. Bu duygularla 8 Martı’nı ve Newroz Bayramını şimdiden kutluyor, tecridin kırıldığı, zulmün yıkıldığı, halkaların özgürce yaşadığı günlere vesile olmasını diliyorum.
 
Direniş dolu yüreklerimizle sevgi ve saygılarımızı gönderiyoruz. Güneşin ve direnişin sıcaklığıyla kal.”