
Serpil Kemalbay: Zülküf Gezen'i siyasi iktidarın sessizliği öldürdü
- 16:22 18 Mart 2019
- Güncel
İZMİR - Alsancak'ta polis ablukası altında açıklama yapan HDP İzmir Milletvekilleri Serpil Kemalbay ve Murat Çepni, "Barış ve demokrasi talep edenlere karşı siyasi iktidar cinayet işliyor. Biz buna göz yummayacağız. Zülküf Gezen'i siyasi iktidarın sessizliği öldürdü" dedi.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) İzmir Milletvekilleri Serpil Kemalbay ve Murat Çepni dün PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerinden geliştirilen tecrit politikasını protesto etmek için hayatına son vererek eylem yapan Zülküf Gezen hakkında basın açıklaması yapmak üzere Alsancak Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde bir araya geldi. Yoğun polis ablukası altına alınan milletvekilleri, polisin basın mensuplarına izin vermemesi nedeniyle sosyal medya üzerinden halka seslendi. Kıbrıs Şehitleri Caddesi polis ablukası altına alınırken çekim yapmak isteyen yurttaşlara polis müdahale etti. Bir yurttaş sivil polis tarafından hakarete maruz kalarak darp edildi.
'Zülküf Gezen sessizlik nedeniyle öldü'
Basın açıklamasını Twitter üzerinden canlı yayın yaparak gerçekleştiren Serpil Kemalbay, Zülküf Gezen'in sessizlik sebebiyle hayatını kaybettiğini belirterek, tecridin insanlık suçu olduğunu belirtti. Halkın gerçekleri gördüğünü söyleyen Serpil "Cezaevlerinden ölümlerin tabutların çıkmasını istemiyoruz. 7 bini aşkın kişi açlık grevinde. Barış ve demokrasi talep edenlere karşı siyasi iktidar cinayet işliyor. Biz buna göz yummayacağız. Zülküf Gezen'i siyasi iktidarın sessizliği öldürdü. Şimdi Leyla Güven ve arkadaşları için de ses çıkarılması gerekiyor. İtirazlar yaşatır, sessizlik öldürür. Buna seyirci kalamayız. Türkiye halkları olarak barış ve demokrasi istiyoruz. Ama bize dayatılan bu tecrit koşullarına karşı sessiz kaldığınız sürece demokrasiye kavuşamayız. Demokrasi olmazsa ekmeğimizi çalanlara karşı da hakkımızı arayamayız. Yaşam hakkını savunamayız ve yaşam hakkını savunmak için buradayız" dedi.
'İktidar insani değerlerden uzaklaştı'
Alsancak'ta iki gün önce tarikatçı bir grubun kadınları hedef alan nefret suçu işleyen sloganlarla yürümesine karşı polisin sessiz kaldığını söyleyen Serpil, Taksim'de kadınların ezana karşı ıslık çaldığı şeklindeki söylemi eleştirerek, "Oysa orada polis şiddetine karşı ablukasına bir itirazdı ve o itiraz Erdoğan'ın oy devşirmesi için çarpıtıldı. Basın açıklamasının bu şekilde yasaklanması ilkelliktir. Yaşam hakkı evrensel bir değerdir. Sadece kendi düşüncenizden olana değil herkesin yaşam hakkı vardır. İnsanlık değerlerini esas almıyorsunuz. İnsani değerler bu iktidar için bir hiç olmaya başladı" şeklinde konuştu.
'Emri verenler de uygulayanlar da yargılanacak'
Bir kişinin tecrit edilmesinin herkesin tecrit altına alınması anlamına geldiğini söyleyen Serpil, "Adalet herkese lazım olacaktır. Bu emiri verenler de uygulayanlar da bir gün hesap vereceklerdir. İnsanlık suçunda zaman aşımı yoktur. Bu ülkede bu günler mutlaka geçecek ve binlerce kişiyi zindana gönderenler de bedeli hukuk önünde ödeyeceklerdir. Türkiye'nin barışa ihtiyacı var, demokrasiye, rahatlamaya ihtiyacı var. Halklarla barış içinde birlikte yaşamak istiyoruz. Halklar arasında kutuplaşma değil eşitlik istiyoruz. Bizim eylemimiz aslında bir adalet nöbetidir" dedi.
HDP İzmir Milletvekili Murat Çepni ise İzmir polisinin suç işlediğini, yaşam hakkını savunmanın suç olmadığını ve tecridin suç olduğunu söyledi.