‘Neden kadın katillerinin, tecavüz suçlularının evini basmıyorsunuz’

  • 09:06 17 Mart 2019
  • Güncel
İSTANBUL- Evlerine baskın yapan polislerin çocukları dahi yere yatırıp, kafalarına silah dayadığını belirten Nesibe Başaran, "Oğlum HDP'ye gidiyor, orada çalışma yapıyor diye evimi basıyorlar. Neden tecavüzcülerin evini basmıyorsunuz? Her gün Türkiye'de onlarca kadın öldürülüyor. O katillerin evini niye basmıyorsunuz? Onların kafasına ne silah dayıyorsunuz ne de tutukluyorsunuz" dedi.
 
31 Mart yerel seçimlerine hazırlanan Halkların Demokratik Partisi'ne (HDP) yönelik baskılar artarken, parti üye ve yöneticileri, seçim çalışmalarına katılanlar ev baskınlarıyla gözaltına alınıyor. Bahçelievler'in Yenibosna semtinde ikamet eden Serdar Başaran'ın ailesinin evi 13 Mart'ta sabahın erken saatlerinde polis tarafından basıldı. Serdar Başaran (24) hakkında gözaltı kararı olduğu gerekçesiyle baskın yapan polisin evi altüst ettiği belirtildi. Serdar'ın annesi Nesibe Başaran, oğlunun seçim çalışmalarına katıldığı için arandığını söyledi. Nesibe, polisin evin altını üstüne getirdiğini ve oğlu evde olmadığı için polisin daha sonra evden ayrıldığıni ifade etti. 
 
'Zorla tutanak tutuldu'
 
Sabahın erken saatlerinde evlerinin polis tarafından basıldığını aktaran Nesibe, polisin içeri girer girmez uyuyan çocuklarının kafasına sila dayadığını söyledi. Neden geldiklerini sorduklarında ise "Susun. Sizi öldürürüz" şeklinde cevap aldıklarını aktaran Nesibe, "Çocuklar ile birlikte hepimizi yüzüstü yere yatırdılar. Silahı başımıza dayayıp konuşmamıza izin vermediler. Çocuklarım korkudan ağlıyordu. Çocukların ağladığını ve daha sakin olmalarını istediğimizde ise 'Boş ver çocukları' şeklinde cevap verdiler. Arama bittikten sonra ayağa kalktık. Polise 'bir şey buldunuz mu' diye sorduğumda bana 'hayır' dedi. Ondan sonra bize Serdar'ı sordular. İki gündür eve gelmediğini söyledik" diye ifade etti. Arama bittikten sonra evdeki eşyaların zarar görmediğine dair kendilerine tutanak imzalattıklarını ifade eden Nesibe, komşularını da şahit olarak getirdiklerini belirterek, "Doğrudur bizim bir şeyimiz kırmadılar. Peki can mı önemli mal mı? Çocuklarımız baskından sonra kendilerine gelemediler. Hepsi gün boyu şoktaydı" dedi.
 
'Kürt olduğumuz için yapılıyor bunlar'
 
Evini basan polisler hakkından suç duyurusunda bulunacaklarını dile getiren Nesibe, "Oğlum HDP'ye gidiyor, orada çalışma yapıyor diye evimi basıyorlar. Neden hırsızların evini basmıyorsunuz? Neden tecavüzcülerin evini basmıyorsunuz? Her gün Türkiye'de onlarca kadın öldürülüyor. O katillerin evini niye basmıyorsunuz? Onların kafasına neden silah dayayıp tutuklamıyorsunuz. Madem devletsin git tecavüzcüleri yakala, kadın katillerini tutukla. Onlara karışmayıp HDP'de çalışma yapan çocukların peşine düşüyorlar. Haksızlıktır bu. Zaten Türkiye'de hak diye bir şey kalmamış. Kürt olduğumuz için yapıyorlar bunu. Kürtlerin cenazesinden bile korkuyorlar. Bu şekilde insanları zorla Türkiye'den gönderiyorlar. Türkiye vatandaşıyım ama burada yerim yok. Huzur vermiyorlar" ifadelerini kullandı. 
 
'Devlet üzerimizde psikolojik baskı kuruyor'
 
1992 yılından bu yana devletin baskısı ile karşı karşıya oldukların belirten Serdar'ın babası Mehmet Emin Başaran ise "Siirt'te bulunan köyümüzü yaktılar Adana'ya geldik. Adana'dan İstanbul'a geldik. Görmediğimiz şey kalmadı. Hala devam ediyor. Bir oğlum cezaevinde müebbet ceza almış. Bir oğlum 15 yıl cezaevinde kaldı. Ben tutuklandım. Diğer oğlum tutuklandı. Devlet bizim üzerimize çok ciddi psikolojik baskı uyguladı" diye belirtti.
 
Polislerin baskına 15 araçla geldiğini kaydeden Mehmet Emin, "Ben onların o halini gördüm, güldüm. Her şeyi korkudan yapıyorlar. Biz artık bunların baskılarını öğrendik. Biz korkmuyoruz, direneceğiz. Sonuna kadar direneceğiz. Tek başımıza da kalsak direneceğiz. Mücadelemizden asla vazgeçmeyiz. Ne yapacaklarsa yapsınlar minnet etmiyoruz" dedi.