VAN - İmralı tecridinin kaldırılması talebiyle tüm cezaevlerinde süren açlık grevlerine rağmen hala bir adım atılmadı. Açlık grevinde olan tutsakların aileleri ise yaşanan sessizliğe tepki göstererek, "Böyle devam ederse biz de açlık grevine başlayacağız" dedi. 

 

Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) Hakkari Milletvekili Leyla Güven'in, PKK Lideri Abdullah Öcalan'a yönelik tecridin kaldırılması talebiyle başlattığı süresiz-dönüşümsüz açlık grevi 130'ncu gününde devam ediyor. Leyla'nın eyleme başlaması ile birlikte yüzlerce tutsak da aynı taleple bedenini açlığa yatırdı. 1 Mart itibarıyla da tüm cezaevlerinde açlık grevleri başladı. Hükümetin ise sessizliği devam ediyor. 

 

'Sessizlik ölümlere onay vermektir'

 

56 gündür oğlu açlık grevinde olan Besra Salhan, hükümetin sessizliğini koruyarak ölümlere onay verdiğini söyledi. Besra, "Sessizlik onları ölüme daha çok yakınlaştırıyor. Biz adalet istiyoruz. Eğer çocuklarımızın başına bir şey gelirse hükümet sorumludur. Böyle devam ederse, bizler de açlık grevine başlayacağız. Bu tecrit süreci sonlandırılıp, taleplere cevap olunmalıdır. Tutsakların talepleri taleplerimizdir. Sonuna kadar destekçileriyiz. Sessiz kalmayın, barış, özgürlük ve adalet için ölüyorlar" dedi.

 

'Zulme boyun eğmeyeceğiz'

 

Sarya Atima da oğlunun Bayburt Cezaevi'nde 30 gündür açlık grevinde olduğunu belirterek, şunları dile getirdi: "Eyleme başladığından beridir kendisinden bir haber alamıyorum. Kürtler üzerindeki bu tecridin bir an önce son bulması gerekir. Ağırlaştırılmış tecrit Kürt halkının değerlerine bir saldırıdır. Tecridi kırmak, barışı, özgürlüğü ve demokrasiyi kurtarmaktır. Çocuklarımız zindanlarda bu işkence ve zulme karşı bedenlerini kalkan ettiler. Bedenimizde bir damla kan kalana dek biz de çocuklarımızla beraber direneceğiz. Zulme boyun eğmeyeceğiz, kabul etmeyeceğiz. Kimse sessiz kalarak bu zulme ortak olmasın." 

 

'Bu suça ortak olmayın, ses verin'

 

Oğlunun 15 gündür Diyarbakır Cezaevi'nde açlık grevinde olduğunu belirten Hanife Kaçak da "Vicdan ve iman sahibi herkesin bu sese ses olması gerekir" dedi. Tutsakların durumunun giderek ağırlaştığına dikkat çeken Hanife, "Böyle devam ederse bizler de siyasi tutsak aileleri olarak açlık grevine başlayacağız. Cezaevlerinde tek bir ölüm olmaması bu sese cevap olunmalıdır. 'Demokratım' diyen bütün insanlara sesleniyorum, bu suça ortak olmayın. Tutsakların talepleri derhal yerine getirilmelidir. Her bir ölümden hükümet sorumlu olacaktır" dedi.