92 Newrozu'nun tanıkları: Berivan'ın direniş geleneğinden geliyoruz

  • 09:01 17 Mart 2019
  • Güncel
ŞIRNAK - 1992 Newrozu'nda yaşanan katliamın tanığı kadınlar, bugün de aynı koşullarda Kürt halkının direnmesi gerektiğini belirterek, "Berivan'ın direniş geleneğinden geliyoruz. Mücadeleyi bırakmayacağız, Newroz'da alanlara çıkacağız" dedi.
 
Newroz ateşi bu sene PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecride karşı Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı Leyla Güven'in öncülüğünde başlayan açlık grevi direnişleriyle ve 31 Mart'ta yapılacak seçimler sürecinde yakılacak. 1992'den bu yana yaşanan katliam ve baskılara rağmen bu ateşi en gür şekliyle yakan yerlerden biri olan Botan, bu sene de Newroz'u coşkuyla karşılayacak. 1991'den başlayan ve günümüze kadar adı katliam ve yaşanan faili meçhullere karşı direnişle özdeşleşen Şırnak, 1991 ve 1992 Newroz kutlamalarında büyük kayıplar verdi. Bu yılki Newroz ise Cizre'de 21 Mart günü kutlanacak.
 
İki yılda 125 kişi katledildi
 
Nusaybin, Adana, Kulp ve Cizre'de 1991 yılında Newroz kutlamalarında 31 kişi katledildi. 1992 yılında dönemin Başbakanı Süleyman Demirel'in Newroz bayramını, isteyen herkesin özgürce kutlayacağını açıklamasının ardından, özgürce kutlamak için sokağa çıkan halkın üzerine, devlet güçlerinin ateş açması sonucu aralarında kadın ve çocuklarında bulunduğu 94 kişi katledilmişti.
 
'Bir an olsun unutmadım'
 
92 Newrozu'ndan bu yana yaşadıklarını bir an olsun unutmadığını söyleyen Emine Acar, birçok kez devlet zulmüne maruz kaldıklarını söyleyerek, her 21 Mart günü bu zulme karşı alanlarda olduğunu söylüyor. Emine, o gün yaşadıklarını şöyle anlatıyor: "O gün Newroz'du. Hepimiz her sene olduğu gibi alanlara çıktık. Biz bir alanda Newrozu kutlarken bir anda orada bulunan askerler bize saldırdı. Biz daha ne olduğunu anlamadan herkes bir sokağa gitti. Ben de o zaman insanlarla birlikte bir eve gittim. Evdeyken bile bize biber gazı sıktılar. Eve geçtik. Daha sonra evde 'Hüseyin şehit oldu' dediler bize. Hemen ardından başka şehadet haberleri geldi."
 
'Direnişimiz asla bitmeyecek'
 
Emine, Cizre Newrozu'nun efsanevi ismi olan Berivan'ı çok iyi hatırladığını dile getirerek, "Olay esnasında beyaz bir kefi vardı başında. Eliyle bize 'gelin gelin' diyordu. En üste çıkıp konuşma yapıyordu. Onun cesaretini gören herkes kendisini sokağa atıyordu. O dönemde çok acı gördük. Gördükleri bütün insanları tarıyorlardı. Bir insanı gördüler mi onun peşinden gidiyorlardı. Sanki savaştaymışlar gibi herkesi kurşunla katlediyorlardı. 27 yıl önce yaşadıklarımızı şimdi hala da yaşıyoruz. Hâlâ bu insanlar abluka altında, halen çocuklarımız katlediliyor. Bu acı ve baskı bitmiyor ama bizim de direnişimiz asla bitmeyecek" diye anlatıyor. 
 
'Mücadeleyi bırakmayacağız'
 
Son olarak 92'den sonra yapılan tek bir Newroz'u dahi kaçırmadığını ve giydiği yöresel kıyafetleri ile alanda olduğunu dile getiren Emine, "Bizi o gün o Newrozda korkutmak istediler ama ben o günden sonra tek bir Newrozu kaçırmadım. Hepsine gittim, öldürüyorlarsa öldürsünler dedim ama hiç korkmadım. Şimdi de korkmuyorum. Bu seneki Newroz'da da alanda olacağım. Kimse bize o günleri unutturamaz ama o günlerin yeniden yaşanmaması için bizim de o alanı boş bırakmamız gerekiyor. Berivan'ın direniş geleneğinden geliyoruz. Mücadeleyi bırakmayacağız, Newroz'da alanlara çıkacağız" diyerek tüm kadınları alanda olmaya çağırıyor.
 
'Oğlumun cenazesini dört gün görmedim'
 
Newroz'da yaşamını yitirenlerden biri olan Hüseyin Ertene'nin annesi Ayşe Ertene ise, yaşanan olaydan sonra oğlunun cenazesine dört gün sonra ulaştığını vurguluyor. Ayşe, "O gün biz sokağa çıktık. Sokağa çıkmamızla taranmamız bir oldu. Daha sonra oğlum taramayı görünce kitleye 'siz durun ben giderim' dedi. Biz de evlere doğru koşmaya başladık. Biraz sonra da bana 'oğlun şehit düştü' dediler. Oğlumun yerden alınan cenazesini dört gün boyunca hiç görmedim. Onu hastaneye kaldırmışlardı. Ben onun öldüğüne inanmıyordum, oğlumu getirin diyordum. Onun cenazesini Diyarbakır'a kadar götürmüşlerdi. Ben onu sağlam beklerken onun cenazesini getirdiler bana" diyerek kendilerine yaşatılan acısının hala ilk gün ki gibi taze olduğunun altını çiziyor. 
 
'O gün korkmadık bugün de korkmuyoruz'
 
Suçsuz yere oğlu dahil onlarca insanın katledildiğini söyleyen Ayşe son olarak şöyle diyor: "Son güne kadar onların öldüğüne inanmıyordum. Benim oğlum bir suç işlemedi, Newroz'a katılmıştı diğer insanlar gibi. Kimse o gün bir suç işlemedi. Haksız ve suçsuz yere onlarca insan yaşamını yitirdi. Çekemediler, onca insanın sahiplenmesini çekemediler. Daha çatışma çıkmadan Berivan akşam bir eve misafirliğe geldi. Bana 'korkmuyorsun değil mi' diye sordu. Bende ona 'senden ne farkım var. Neden korkayım?' dedim. 'Korkmayın, çünkü biz haklıyız' dedi bana. Allah hakkımızı bırakmasın. Biz her şeye rağmen o günde korkmadık şimdi de korkmuyoruz. 70 yaşındayım ve hala tüm Newrozlara gidiyorum. O gün Berivan'dan aldığımız güç hala damarlarımızda duruyor. Bu Newroz'da da renklerimizle, Leyla ve yoldaşlarına ses olmak için alanlarda olacağız."