İHD ve Kayıp Yakınları: Halepçe katliamı ‘Kürt soykırım Günü’ olarak tanınsın
- 15:06 16 Mart 2019
- Güncel
DİYARBAKIR - İHD ve kayıp yakınlarının “Kayıplar Bulunsun Failler Yargılansın” sloganı ile her hafta düzenlediği oturma eyleminin 527’ncisini gerçekleştirildi. Eylemde,1988 yılında başta Halepçe olmak üzere Kürt şehirlerinde gerçekleştirilen katliamlarda yaşamını yitiren binlerce kişiyi anarak, hükümetin Halepçe katliamını “Kürt Soykırım Günü” olarak tanımasını istedi.
İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi ve kayıp yakınları tarafından “Kayıplar bulunsun, failler yargılansın” sloganıyla her hafta düzenlenen oturma eylemlerinin 527’ncisi açık alan yasağı nedeniyle İHD binasında gerçekleştirildi. Kayıpların fotoğraflarının taşındığı eyleme, İHD Merkez Yürütme Komisyonu (MYK) üyesi Raci Bilici, bir çok ilden gelen İHD şube yöneticileri üyelerii, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Diyarbakır İl Başkanı Mehmet Sayın kayıp yakınları katıldı.
‘Halepçe katliamı tazeliğini koruyor’
Eylemde konuşan İHD Diyarbakır İl Başkanı Abdullah Zeytun, Halepçe katliamının 31’inci yıl dönümünde acıların hala tazeliğini koruduğunu belirterek, Türkiye’nin de bu katliamı soykırım olarak tanımasını ve 16 Mart’ın “Kürt Soykırım Günü” olarak ilan edilmesini istedi. Hükümetin soykırıma varan olayları dahi görmezden geldiğini hatırlatan Abdullah, bu sessizliğin adalet arayışlarının 527’inci haftasında olan kayıp yakınlarına da uygulandığını ifade etti. Kayıp yakınlarının eylemlerinin hükümet tarafından açık alan yasağı bahanesi ile yasaklandığını belirten Abdullah, kayıp yakınları tarafından verilen adalet arayışlarının ise tüm yasaklamalara rağmen sürdürüleceğinin altını çizdi.
‘Nefret dili seçime doğru alenileştirildi’
Nefret dilinin sürdürüldüğü günlerden geçildiğini aktaran Abdullah, bu dilin ise özellikle seçimlere doğru daha bir alenileştiğine dikkat çekti. Nefret dilinin seçim dönemlerinde provakasyon aracı olarak kullanıldığını kaydeden Abdullah, Suruç katliamını anımsatarak, provakasyondan kaynaklı ortaya çıkabilecek sonuçlara karşı uyarılarda bulundu. HDP il ve ilçe binalarına yönelik yaşanan saldırılara da değinen Abdullah, bu saldırıların sayılamayacak denli süreklileştiğini söyledi. Farklı kimlik ve inançlara yönelik yaşanan saldırıların tanığı olduklarını sözlerine ekleyen Abdullah, bu saldırıların toplumsal sorunlara neden olacağı endişesi taşıdıklarını ve derhal sonlandırılması gerektiği çağrısında bulundu.
‘Eylemcilerin talebi haklı, meşru ve hukukidir’
PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridi sonlandırmak üzere Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı ve HDP Hakkari Milletvekili Leyla Güven’in başlattığı açlık grevlerinin binleri bulduğunun altını çizen Abdullah, açlık grevi eylemcilerinin taleplerinin dinlenilmesi gerektiğini ifade etti.
Açlık grevi eylemcilerinin taleplerinin haklı ve meşru olduğunu bir kez daha söyleyen Abdullah, söz konusu talebin ayrıca yasaların uygulanmasının önünü açabilmeye dönük olduğunu dile getirdi.
Ardından söz alan İHD Diyarbakır Kayıp Komisyonu Üyesi Adnan Örhan, İhsan Adzmar ime Ali Karagöz’ün kayıp hikayesini paylaştı. 17 Mart 1993 tarihinde Korucu Başı Kamil Atak'ın Babası'nın katledilmesinin ardından 15 gün sonra sabah 08:00 sıralarında Askeri panzerlerle mahallesi ablukaya alınarak gözaltına alınan Ali Karagöz ile aynı olaydan sonra gözaltına alınıp kendisinden bir daha haber alınamayan İhsan Arslan'ın akıbetini sordu.