
‘Kürt kadının direnişinde Öcalan’ın büyük payı var’
- 09:22 15 Mart 2019
- Güncel
Safiye Alağaş - Rengin Azizoğlu
İSTANBUL - Eyleminin 128’inci gününde olan Leyla Güven’in yaşatılması için dayanışmanın büyütülmesi ve desteklerin örgütlenmesi gerektiğini belirten İstanbul’daki kadınlar, “Bugün biz Kürt kadınları bu kadar özgürsek, direnebiliyorsak Abdullah Öcalan’ın bunda büyük payı var. Artık Öcalan’ın özgürlüğünü istiyoruz. Bu bizim en temel talebimizdir. Öcalan özgür olursa Türkiye’de savaş durur, katliamlar yaşanmaz, barış sağlanır” dedi.
Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) Hakkâri Milletvekili Leyla Güven’in, PKK Lideri Abdullah Öcalan’a yönelik tecridin kaldırılması talebiyle başlattığı süresiz-dönüşümsüz açlık grevi 128 günü geride bıraktı. Leyla’nın ardından tüm cezaevlerine yayılan açlık grevlerine dışarıda da en büyük desteği kadınlar veriyor.
‘Dayanışmayı büyütmek, desteği örgütlemek gerekiyor’
Leyla’nın bir siyasetçi olduğunu hatırlatan Cemrecan Haşlamacı, “Leyla Güven hepimizin onurudur. Milyonlarca, kadının, gencin, işçinin, halkların sesidir. Eylemi, talepleri meşrudur. Leyla’nın eylemi herkes tarafından sahiplenmelidir. Onunla dayanışmayı bütün kesimlerin yükseltmesi gerekiyor. Acil olarak dayanışmayı büyütmek, desteği örgütlemek gerekiyor. Herkes Leyla’nın sesi olmalı ve bu sesi bulunduğu her alana, mahallelere, fabrikalara, evlere taşımalı” dedi.
‘Direnebiliyorsak Abdullah Öcalan’ın büyük bir payı var’
“Leyla için bütün Türkiye’nin ayağa kalkması gerekiyor” diyen Herdem Dündar, “Başaracak olan biz kadınlarız, anneleriz. Kimse çocuklarım, eşim ‘şuraya gitmesin, bu yapmasın tutuklanır gözaltına alınır’ demesin. Leyla Güven sadece tecride karşı değil, hepimiz için açlık grevinde. Bugün biz Kürt kadınları bu kadar özgürsek, direnebiliyorsak Abdullah Öcalan’ın bunda büyük payı var. İşte tam da o yüzden biz kadınlar daha çok direnmeliyiz” ifadelerini kullandı.
‘Tek isteğim barışın sağlanması’
Çocuğu ve kardeşini savaşta kaybeden Kadife Karatekin, tek istediğinin barış olduğunu belirterek, şunları söyledi: “Abdullah Öcalan 21 yıldır cezaevinde ailesiyle görüşemiyor. Biz artık haklarının iade edilmesini istiyoruz. Açlık grevinde olan tutsaklar yaşasın. Acil olarak Öcalan’la görüş sağlansın. Bugün kim ‘ben Kürt’üm’ dese cezaevine alınıyor. Buna bir son verilmelidir.”
‘Öcalan özgür olursa barış da sağlanır’
Raife Döner, Abdullah Öcalan’ın özgürlük koşullarının yaratılması gerektiğini dile getirerek, “Biz artık Öcalan’ın özgürlüğünü istiyoruz. Bu bizim en temel talebimizdir. Bugün yüzlerce insan onun için açlık grevindedir. Öcalan özgür olursa Türkiye’de savaş durur, katliamlar yaşanmaz, barış sağlanır. Bizler özgür oluruz” diye konuştu.
‘Hükümetten beklentim yok, ancak halklar başarabilir’
Fatma Tosun, “Leyla Güven’in direnişi bir kadın olarak bana onur veriyor. Bütün halkların mücadele etmesini istiyorum. Hükümetten hiçbir umudum yok. Ancak halklar başarabilir” diye vurguladı.
‘Hepimiz bu tecridi yaşıyoruz’
Leyla Güven’in talebinin karşılanması durumunda büyük bir başarı elde edileceğine değinen Dilan Saçar, “Tecridi kırarız, faşizmi kırarız ve belki insanlara umut oluruz. İnsanlar geleceğe daha umutlu bakabilir. İnsanlık koşullarının oluşması için bu tecridi kırmamız gerekiyor. Hepimiz bu tecridi yaşıyoruz. Çünkü özgür değiliz. Hepimiz bunu üzerimizde hissediyoruz. Bunu kırmamız gerekiyor. Korkmamalıyız. Hiçbir şekilde korkmamalıyız. Faşizmi yıkacağız ve umutlu olmamız gerekiyor. Gerçekten umut dimdik ayakta” dedi.
‘Leyla Güven’e elimizi uzatmalıyız’
Leyla Güven’in bir kadın olarak tecride tahammül edemediğini ve bu nedenle açlık grevi eylemini başlattığını hatırlatan Muhsine Saçan da, “Bu gün hepimiz Leyla Güven’e el uzatmalıyız. Leyla’yı yalnız bırakmamalıyız. Çünkü bu tecrit hepimize uygulanan bir tecrit” ifadelerini kullandı.
‘Er ya da geç cevap verecekler’
Tecride karşı yeterince ses çıkarılmadığına dikkat çeken kadınlardan Havva Öğün ise, şöyle dedi: “Leyla Güven bu gün canını ölüme yatırmış. Açlık grevindekilerin durumu kritik aşamaya geliyor. Buna er ya da geç cevap vermek zorundalar.”