
Meral Danış Beştaş’dan Tayyip Erdoğan’a: Kimin gideceğine tarih karar verecek
- 09:07 15 Mart 2019
- Siyaset
Dilan Babat
ANKARA - HDP’li Meral Danış Beştaş, açlık grevinin 128 günü geride bırakan Leyla Güven’i kaybetme tehlikesi ile yüz yüze olduklarını belirterek, “Hükümet acilen talepleri karşılamalı ve avukatları İmralı’ya göndermelidir. Anayasa’nın emrettiği de budur” dedi. Meral, ayrıca “Türkiye’de Kürdistan diye bir yer yok, Kuzey Irak’ta var, çok istiyorsanız oraya gidin” diyen Tayyip Erdoğan’a “Kimin gideceğine tarih karar verecek” yanıtı verdi.
Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) Hakkâri Milletvekili Leyla Güven’in, PKK Lideri Abdullah Öcalan’a yönelik tecridin kaldırılması talebiyle başlattığı açlık grevi eylemi 128’inci günü geride bıraktı. 1 Mart’tan itibaren tüm cezaevlerine yayılan açlık grevlerine destek olmak amacıyla en son HDP Van milletvekilleri Tayyip Temel ve Murat Sarısaç da süresiz-dönüşümsüz açlık grevine başladı. Diyarbakır il binasında başlattıkları açlık grevi sırasında il binasına yapılan baskın sonucunda HDP’li vekiller saldırıya uğrayarak darp edildi. Tecride karşı halkın tepkisi de yükselirken, Türkiye diğer yandan da 31 Mart’ta sandık başına gitmeye hazırlanıyor.
HDP’ye yönelik meydanlarda ve Meclis’te yapılan saldırılar ise seçim yaklaştıkça daha da sertleşiyor.
‘Anayasa’nın emrettiği de budur’
Tüm bu gündemleri iç içe değerlendiren HDP Siirt Milletvekili Meral Danış Beştaş, birkaç gün önce Leyla Güven’i evinde ziyaret ettiğini belirterek, “Leyla Güven’i kaybetme tehlikesi ile yüz yüzeyiz. Bu da durumun vahametini ortaya koyuyor. Bir milletvekili ve arkadaşımız sadece ‘kendi yasalarınıza uyun’ talebiyle bedenini açlığa yatırdı. Hükümetin bu talebin yanında duranlara saldırması ve aynı zamanda açlık grevindeki vekillere saldırılması izahı mümkün olmayan bir durum. Hükümet acilen talepleri karşılamalı ve avukatları İmralı’ya göndermelidir. Bunun başka bir çözüm yolu yok. Olması gereken budur. Anayasa’nın emrettiği de budur” dedi.
‘Türkiye’nin AYM kararına uyması gerekiyor’
Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) İmralı’da bulunan Veysi Aktaş için iletişim hakkının ihlal edildiğine dönük tazminat kararını hatırlatan Meral, bu kararın İmralı Adası’nda tutulan herkes için geçerli olduğunu vurguladı. Hükümetin bu ana kadar adım atmadığını ancak AYM’nin verdiği karardan sonra uygulaması dışında bir seçeneği olmadığını ifade eden Meral, “Türkiye şuana kadar verilen hiçbir kararı uygulamadı, direndi ama en yüksek mahkemenin verdiği karara bir an önce uysun” ifadelerini kullandı.
‘Saldırılar acizliğin göstergesi’
Diyarbakır HDP il binasına yapılan saldırıya da ilişkin de “Vekillerimize yönelik bu saldırı açıkçası bir acizlik göstergesidir. Acizliklerini ve bu durumu çözemediklerini ilan ediyorlar. Vekillere değin saldırarak bundan kurtulacaklarını düşünüyorlar” diyen Meral, hiçbir saldırı ve baskının kendilerine geri adım attıramayacağının altını çizdi. Meral, “Aksine bu saldırılar öfkeyi, tepkiyi büyütüyor. Bu tepki büyüyerek bir direnişe eviriliyor, bu direnişi artık görsünler” diye konuştu.
‘Dün de başarısızdılar bugün de’
Meclis’te üçüncü büyük parti olan HDP’ye dönük saldırıların iktidarlarının artık kaybettiği anlamına geldiğini ifade eden Meral, “Resmi bir partinin, Meclis’te üçüncü büyük grup olan bir partinin, kayyımlardan önce Diyarbakır’da tek başına birinci olan bir partinin binasına böyle girmekle aslında şunu söylüyorlar; ‘Biz bittik.’ Zora ve saldırıya dayalı bir girişim var ve bu başarısız olacaktır. Dün de başarısızdılar bugün de. Yarın da böyle olacak ve bu durumu sürdüremeyecekler. Partimize, adaylarımıza yönelik bu saldırı aslında bir sözlerinin olmadığının, sadece kutuplaştırarak, düşmanlaştırarak seçim kazanma stratejisi olduğunu ortaya koyuyor. En büyük ve güçlü cevabı da halktan alacaklar” dedi.
‘Kimin gideceğine tarih karar verecek’
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Türkiye’de Kürdistan diye bir yer yok, Kuzey Irak’ta var, çok istiyorsanız oraya gidin” sözlerine de tepki gösteren Meral, bu söylemlerin siyasi bir dil olmadığına dikkat çekti. Meral, şöyle devam etti: “Etnik kimlikleri sebebiyle bu topraklarda birçok insan kaybedildi. Bu saldırılara zemin hazırlayan, yaşama hakkını tehlikeye atan ve bu ülkedeki bir arada yaşamın altına dinamik koyan sözlerdir. Bizler bir yere gitmiyoruz, biz burada yaşamaya devam edeceğiz. Bu şehirlerde halkla beraber buraları yönetmeye devam edeceğiz. Bizim yurt dışında olan bankalarda paramız yok, Man Adaları’nda başka ülkelerde hesaplarımız yok. Bizim gitmemizi gerektirecek bir suçumuz yok. Biz tam tersine halklarla beraber barış içerisinde yaşamı, demokratik yaşamı inşa etmek için mücadele ediyoruz. Gidecek olan biz değiliz ama kimin gideceğine tarih karar verecek.”