Pervin Buldan: Kayyumlar yalan politikaları ile belediyeleri yönetiyor
- 16:19 12 Mart 2019
- Güncel
ERZURUM - Hınıs'ta düzenlenen halk buluşmasında konuşan HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, kayyımların icraatlarına dikkat çekerek, "Taş üstüne taş koymadılar. Ülkeyi yönetenler nasıl yalanla, iftirayla ülkeyi yönetiyorsa kayyumlar da aynı politikayla belediyeleri yönetiyor" dedi.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Erzurum İl Örgütü, seçim çalışmaları kapsamında Hınıs ilçesinde HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan'ın katılımıyla halk buluşması düzenledi. HDP'nin seçim bürosu önünde düzenlenen buluşmayla HDP İl Eşbaşkanı Muammer Duman, DBP İl Eşbaşkanı Muhsin Kırmacı, parti yöneticileri, Erzurum Büyükşehir Belediyesi Başkan Adayı Barış Kemal Oğlu, Hınıs Belediyesi eşbaşkan adayları Nurcan Felekoğlu ve Mehmet Bayraktar ile çok sayıda kişi katıldı. Buluşma öncesi alanda toplanan yüzlerce kişi çalan müzik eşliğinde halay çekerek, sık sık "Leyla Güven onurumuzdur" ve "Direne direne kazanacağız" sloganları attı.
İlçe girişinde karşılanan Pervin ve beraberindekiler konvoy eşliğinde alana gelerek, halkı selamladı. Hınıs Belediyesi eşbaşkan adaylarını, kısa birer konuşma yaparak, 31 Mart seçimlerinin önemine vurgu yaptı.
'Kayyımları Tayyip'ın yanına göndereceğiz'
Ardından konuşan Pervin, Hınıs halkının her türlü baskıya ve engellemeye karşı belediyeyi büyük bir oranla yeniden iradesiyle seçeceğini söyledi. "Gittiğimiz her yerde Şırnak'ta, Hakkari'de, Van'da ve oraların ilçelerinde halkımız bizlere kayyumların biletlerini kestiklerini söyledi. Erzurum'un Hınıs, Tekman, Karaçoban ve Karayazı'da da kayyumların biletlerini kesti ve onları Ankara'ya ve saraya Tayyip'in yanına göndereceğiz" diyen Pervin, kayyımların halkın iradesini gasp ettiğini belirtti. Hınıs kayyımının da diğer kayyımlar gibi belediyeyi borç batağına soktuğunu dile getiren Pervin, "Kayyum olarak geldikleri zaman Hınıs Belediyesi'nin kasasında borç yoktu. Sayıştay raporlarıyla kayyumun borç yaptığını görüyoruz. Biz bunu halk iradesine yapılan bir saygısızlık ve hırsızlık olarak görüyoruz. Çünkü o paraları ne yaptıklarını hiç kimse bilmiyor. Hınıs halkı bilmiyor. O para ile Hınıs halkına hizmet etmediler. Taş üstüne taş koymadılar. Ülkeyi yönetenler nasıl yalanla, iftirayla ülkeyi yönetiyorsa kayyumlar da aynı politikayla belediyeleri yönetiyor" ifadesinde bulundu.
'Aynı yalanlara devam ediyor'
Tayyip Erdoğan'ın Şırnak ve Hakkari'de yaptığı mitinglere kent dışından insanlar taşındığını söyleyen Pervin, "Şırnak ve Hakkari halkı onlara güvenmiyor. Onların mitingine gitmiyorlar. Mitinglerine taşıma yapıyorlar. Sosyal medyada gördük. Şırnak ve Hakkari halkı, iradesine saygı duymayanların mitingine gitmiyor. Aynı yalanlara devam ediyorlar" diye konuştu.
'Bu ülkede hiç kimse ezana hakaret etmez'
İstanbul'da 8 Mart günü yapılan eylemde kadınların kurulan barikatlara ve coplara isyan edişinin çarpıtıldığını hatırlatan Pervin, "Bu ülkede hiç kimse ezana hakaret etmez. Allah hiçbir zaman ülkemizde ezanın sesini eksik etmesin. Ama onlar dini de ezanı da siyasete malzeme ettiler. Hakkari'de sivil namazları Tayip beyin emriyle yasaklandı. Kürtçe hutbe okumaya Tayip beyin emriyle yasaklama getirildi. Bugün Kürtler kendi dillerinde ibadet etme hakkı bulamıyorlar. Tayyip bey ve AKP Kürt halkının kendi dillinde ibadet etmesine yasak getirdi. İşte böyle bir anlayış dini siyasette alet etmek için kullanıyor" ifadesinde bulundu.
'Saldırdıkça daha da büyüyoruz'
AKP'nin anket sonuçlarını gördüğü için HDP'ye saldırdığını söyleyen Pervin, "Zannediyorlar ki bize saldırdıklarında halkımız mitinglerimize gelmeyecek ve bize oy vermeyecekler. Ama yanılıyorlar. Bize saldırdıkça daha da büyüyoruz. İşte bunu bilmiyorlar. Tüm halkların güvence olarak gördüğü tek bir parti vardır. O Halkların Demokratik Partisi'dir. HDP bugün Türkiye'nin siyasetinde önemli araçtır. Halkımızın geleceği için her türlü mücadeleyi veriyoruz ve vermeye devam edeceğiz" dedi.
'Açlık grevleri için adım atılması gerek'
Leyla Güven'in 125 gündür açlık grevinde olduğunu da hatırlatan Pervin, şöyle devam etti: "Leyla Güven, cezaevinde ve dünyanın birçok yerinde açlık grevinde olanların tek talebi var. Tecrit kalksın. Tecrit insanlık suçudur. Açlık grevleri kritik bir aşamaya gelmiş. Bir an önce adım atılması gerekiyor. Hiçbir canımıza bir şey olmadan yetkiler ve hükümet adım atmalı."
Ardından Pervin ve beraberindekiler bir sonraki buluşma için Tekman'a geçti.