
Leyla Güven'in eylemi 125’inci gününde: Yaşayacaksın Anne!
- 09:46 12 Mart 2019
- Güncel
DİYARBAKIR - Leyla Güven’in PKK Lideri Abdullah Öcalan’a yönelik tecridin kaldırılması talebiyle başlattığı süresiz-dönüşümsüz açlık grevi eylemi 125’inci gününde devam ederken, kızı Sabiha Temizkan bir paylaşım yaparak, “Yaşayacaksın anne! Hadi tut elimden, daha çok yolumuz var gidilecek” dedi.
Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) Hakkari Milletvekili Leyla Güven, PKK Lideri Abdullah Öcalan’a yönelik tecridin kaldırılması talebiyle 8 Kasım 2018 tarihinde tutsak bulunduğu Diyarbakır E Tipi Kapalı Cezaevi’nde süresiz-dönüşümsüz açlık grevi eylemi başlattı. Leyla, tutuklu yargılandığı dava kapsamında 25 Ocak’ta tahliye edilmesi ardından Diyarbakır’ın Bağlar ilçesinin Bağcılar Mahallesi’nde bulunan evinde sürdürdüğü eylemi 125’inci gününe girdi.
İmralı Adası’nda görüşme
Leyla’nın eyleminin sürdüğü 12 Ocak’ta, Abdullah Öcalan’ın kardeşi Mehmet Öcalan İmralı Adası’na giderek bir görüşme gerçekleştirdi. Yapılan görüşmeye ilişkin 14 Ocak’ta avukatları aracılığıyla açıklama yapan Leyla, tecridin sonlandırılmadığını belirterek, şunları ifade etti: “Daha öncesinden deneyimlerimiz var. 2016 yılında benim de aralarında olduğum 50 Kürt siyasetçi tecridin kalkması için dışarıda açlık grevi başlattık. AKP o dönem Sayın Mehmet Öcalan’ı İmralı’ya Sayın Öcalan ile görüşmeye gönderip, Sayın Öcalan’dan mesaj gelmesiyle eylemi bitirmiştik. Fakat tecrit devam etmişti. Şimdi ise benzer bir yöntem denenmiştir. Sayın Öcalan politik bir önder ve liderdir. Ailesi için o adada tutulmuyor. Diğer tüm tutsaklar gibi ailesi ile görüşme hakkı bulunuyor.
Leyla Güven: Taleplerimiz meşrudur
Bizim talebimiz başından beri çok nettir. İnsanlık suçu olan bu tecridin kalkması, Sayın Öcalan’ın ailesi, avukatları, siyasi heyetlerle görüşebilsin, demokratik çözümün, kalıcı barışın sağlanması için çabalarını, görüşlerini sürdüreceği koşulların oluşturulması olarak belirledik. Dolayısıyla kimse bizden bu görüşme ile eylemi, grevi sonlandırmamızı beklemesin. Taleplerimiz yasa dışı değil meşrudur. AKP-MHP faşizminin amacı bize bedel ödettirmek ise biz bu bedeli göze alarak greve başladık. Bizler de bu faşist ittifaka, iktidara bir uyarıda bulunmak isteriz. Zindanlardan tabutlar çıkmaya başlarsa sizler de hiçbir şey olmamış gibi yerinizde duramazsınız.”
Tutsakların eylemi sürüyor
Leyla’nın ardından Federe Kürdistan Bölgesi’nin Hewlêr kentinde HDP üyesi Nasır Yağız’ın eylemi 112, Strasburg’da 14 kişi ve Galler’de İmam Şiş’in eylemi 86, cezaevlerinde 16 Aralık’ta başlayan tutsakların eylemi 87 gündür devam ediyor. Ayrıca 1 Mart itibariyle cezaevinde bulunan PKK’li ve PJAK’lı tutsakların açlık grevi eylemi de 10’uncu gününe girdi.
HDP’li açlık grevi eylemcilerine gözaltı operasyonu
HDP Diyarbakır Milletvekili Dersim Dağ ile birlikte 5 HDP üyesi de, 3 Mart’ta HDP Diyarbakır İl binasında süresiz-dönüşümsüz açlık grevi eylemine başladı. Başlatılan eylem sonrası il binası, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun talimatı ile basılarak, açlık grevi eylemcisi 5 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınan HDP üyeleri Salih Cansever, İsmet Yıldız, Sevican Yaşar, Salih Tekin ve Bilal Özgezer 4 gün sonra serbest bırakıldı. Serbest Bırakılan eylemciler açlık grevine devam etti.
Öte yandan HDP Diyarbakır il binasında başlatılan açlık grevi sürerken 8 Mart'ta da Van milletvekilleri Tayip Temel ve Murat Sarısaç ile A. Halik Kurt ve Yusuf Ataş da "Direniş başarıya ulaşacaktır. Yaşasın Leyla’nın direnişi, zindan direnişi. Yaşasın direniş” diyerek açlık grevine başladıklarını duyurdu. Yapılan açıklamanın ardından HDP İl binası polislerce abluka altına alındıktan sonra akşam saatlerinde baskın yapıldı. Baskında, Bilal Özgezer, Abdulhalik Kurt ve Yusuf Ataş ile birlikte Salih, İsmet, Sevican, Salih Tekin de yeniden gözaltına alındı.
Sabiha Temizkan: Daha gidecek çok yolumuz var
Leyla’nın kızı gazeteci Sabiha Temizkan ise 125 gündür annesinin eyleminin her dakikasına tanıklık ediyor. Sabiha sosyal medya hesabında yaptığı paylaşımda şunları kaydetti: “Gülümsemeye çalışıyoruz birbirimize. İkimiz de ‘üzülmesin’ diyoruz içimizden belli ki... Bitse artık, sarılsak doyasıya. Şu güneşli havalar içimizi ısıtsa yeniden. Yaşayacaksın anne! Hadi tut elimden, daha çok yolumuz var gidilecek.”