Kadınlar 8 Mart eylemlerinde buluştu: Leyla yaşasın

  • 15:19 8 Mart 2019
  • Güncel
HABER MERKEZİ –  "Kadınlar haklarından ve yaşamlarından vazgeçmiyor" diyerek, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nü kutlayan kadınlar, açlık grevlerine dikkat çekerek, "Leyla yaşasın" mesajını verdi. 
 
Türkiye ve bölge kentlerinde yüzlerce kadın 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla bir çok yerde alanlara çıktı. Ankara, İstanbul, İzmir, Malatya, Ağrı, Bitlis ve Muş, Iğdır, Bingöl, Adana, Urfa, Antep, Osmaniye ve Dersim'de  düzenledikleri eylem ve etkinliklerle bir araya gelen kadınlar, taleplerini slogan ve taşıdıkları pankartlarla dile getirdi. 
 
Ankara
 
8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde “Krize, savaşa, şiddete, eşitsizliğe karşı dayanışma ile güçleniyor, hayatı örgütlüyoruz" şiarı ile alanlara çıkan Ankara Kadın Platformu, Sakarya Caddesi'nde bir araya geldi. Rengarenk pankartlar ve mor balonlarla alana giriş yapan kadınlar, “Eşit işe eşit ücret”, “Flormar değil direniş güzelleştirir”, “Fetvalar sizin sokaklar bizim”, “Patronlara teşvik değil kadınlara istihdam istiyoruz”, “Kadınların haklarından ve yaşamlarından vazgeçmiyoruz”, “Dinci gericiliğe karşı laiklik için direnerek geliyoruz ve  “Ücretsiz kreş istiyoruz” pankartları taşındı.  Geçen yıl bir plazadan atılarak katledilen Şule Çet’in fotoğrafının yanı sıra katledilen çok sayıda kadının fotoğrafı taşındı. Yine açlık grevinde 121’inci günde olan Demokratik Toplum Kongresi (DTK) ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) Hakkari Milletvekili Leyla Güven, süresiz dönüşümsüz açlık grevinde olan Sebahat Tuncel ve Selma Irmak’ın fotoğrafının bulunduğu “Ölümden değil yaşamdan yanayız” yazılı pankartlar ve cezaevinde tutuklu bulunan HDP’li kadın vekillerin fotoğraflarının bulunduğu dövizler taşındı
 
Leyla Güven yaşasın sloganları
 
Kadınlar eylemde sık sık , “Kadınlar artık susmayacaklar”, “Savaşa gericiliğe homofobiye hayır”, “Flormar değil direniş güzelleştirir”, “Geceleri de sokakları da meydanları da terk etmiyoruz”, “Dünya yerinden oynar kadınlar özgür olsa”, Kadınlar yürüyor mücadele büyüyor”, “Jin jiyan azadi”, “Biji berxwedana zindanan” ve “Leyla Güven yaşasın” sloganları atıldı. 
 
Ankara Kadın Platformu adına ortak metin Kürtçe, Türkçe ve Arapça okundu. Türkçe metni Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu(DİSK) Kadın Komisyonu’ndan Nermin Yurttaş ve İpek Yüksek okudu. 
 
 ‘Bedenimize ve emeğimize yönelik şiddet aratarak devam ediyor’
 
8 Mart’ın bundan 162 yıl önce New York’ta eşit işe eşit ücret,8 saatlik işgünü ve insanca çalışma koşulları talebiyle greve çıkan dokuma işçisi kadınların canları pahasına kazandıkları bir gün olduğunu vurgulayan Nermin , “8 Mart; eşitlik, özgürlük ve insanca bir yaşam için mücadele eden, başka bir dünya mümkün diyen kadınların yarattığı gündür. Dayanışmayla mücadeleyi büyüttüğümüz, birbirimize güç kattığımız günün adıdır. Geçen uzunca zamana rağmen biz kadınlar 8 Marta giderken eşitsizliği, şiddeti ve sömürüyü değişen biçimleri ile bugün de tekrar yaşıyoruz. Tüm dünyada gün geçtikçe etkisini arttıran ekonomik kriz ve baskı ortamının yarattığı iklimle birlikte, bedenimize ve emeğimize yönelen şiddet ve sömürü, tüm biçimleri ile artarak devam ediyor” dedi. 
 
Şiddetin, aynı zamanda çalışma yaşamının güvencesizleştirilmesiyle, ağırlaşan yaşam koşullarıyla, ücret eşitsizliğiyle, haksız işten atmalarla, uzun çalışma saatleri ile esnek, güvencesiz çalıştırılmayla katlanarak arttığına dikkat çeken Nermin, şunları söyledi: “Kadınlar giderek yoksullaştırılıyor, giderek sosyal güvenlik ağları dışına çıkarılarak aile kurumunun içine hapsedilmeye çalışılıyor. AKP iktidarı eliyle, bu saldırılar milliyetçi ve muhafazakar politikalarla katlanarak sürdürülüyor. Kadınları ekonomik olarak zayıflatan, aileye bağımlı hale getiren, sadakaya, sosyal yardıma muhtaç bırakan düzeninizi kabul etmiyoruz. İnsanca yaşamak için güvenceli çalışma hakkımızı, eşit işe eşit ücret hakkımızı, sendikalarda örgütlenme hakkımızı, çocuk ve yaşlı bakımının kamusallaşmasını talep ediyoruz. AKP İktidarı bir yandan çalışma yaşamına dönük hak gasplarını içeren yasal düzenlemelerle bir yandan da kazanılmış haklarımıza yönelik saldırıları ile her geçen gün yeni bir tartışmayı gündeme getiriyor.”
 
‘Erken yaşta evlilik yoktur çocuk istismarı vardır’
 
Çocuk istismarı faillerinin serbest bırakılmasını öngören yasa tasarısına değinen Nermin, “Erken yaşta evlilik diye bir şey yoktur, çocuk istismarı vardır! Bu istismarın korkunç bir hızla artmasından sorumlu olanlar da “9 yaşında çocuk evlenebilir” diyen, çocuk yaşta doğum yapanları gizleyen, Ensar’ı aklayan, tecavüzcülere, katillere iyi hal indirimleri uygulayan gerici erkek egemen düzendir. İstismarcıları affederek çocukların hayatını karartmanıza izin vermeyeceğiz” ifadelerini kullandı. 
 
‘Haklarımızdan asla taviz vermeyiz’
 
Kadına yönelik şiddetin cezasızlık nedeniyle artmaya devam ettiğini ifade eden Nermin, sözlerini şöyle sürdürdü: “Üstü kapatılmaya çalışılan kadın cinayetlerinde ancak kadınlar bir arada ses verip sahip çıktığında adalet sağlanabiliyor. Her türlü şiddete uğrayan kadınların yaşam tarzları ısrarla sorgulanmaya devam ediliyor. Kadına yönelik şiddetle mücadelede çok önemli olan, 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesi yasasına aile düşmanı olduğu gerekçesi ile saldırmaya devam ediyorlar. Kadınların mücadelesi olmaksızın tecavüzcülerin, kadın katillerinin adil yargılanmadığı bir dönemde haklarımızdan asla taviz vermeyiz.”
 
 ‘Kadın tutsaklara uyguladığınız baskıya karşı yaşam hakkını savunacağız’
 
En temel hakları için sokağa çıkan, hak talep eden kadınlara yönelik saldırılara dikkat çeken Nermin, devamında şöyle konuştu: “Bunun içindir seçilmiş kadın vekillerin, belediye başkanlarının, gazetecilerin gözaltına alınması, cezaevlerinde tutulması. Kadın derneklerinin, televizyonların, gazete ve dergilerin kapatılması. Bu nedenledir milliyetçi, şovenist söylemlerin yükseltilerek savaş politikalarının gündemde tutulması. Biz kadınlar fiilen sürdürdüğünüz OHAL'e, mücadele eden kadınlara ve cezaevlerindeki kadın tutsaklara uyguladığınız baskılara karşı yaşam hakkını savunmaktan vazgeçmeyeceğiz.”
 
Kadınlar son olarak, saat 19.30’da yapılacak Feminist Gece Yürüyüşü’ne katılım çağrısı yaptı. 
 
Açıklamanın ardından eylem zılgıtlar eşliğinde çekilen halay ile son buldu. 
 
İstanbul
 
İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü vesilesiyle cezaevinde bulunan hasta tutuklulara Beyoğlu Sıra Selviler Caddesi’nden bulunan PTT Taksim Şubesinden kart gönderdi. Postane önünde bir araya gelen komisyon üyeleri burada “Yaşasın 8 Mart” pankartını açtı. Kısa bir konuşma yapan komisyon üyesi Hatice Onaran, “Öncelikle tüm kadın arkadaşlarımızın 8 Mart’ını kutluyoruz. İçeride dört duvar arasında bulunan kadın arkadaşlarımızın da, mahpuslarında bu gününü kutlamak için sembolik olarak Marmara Bölgesinde bulunan Türkiye Hapishanelerinde bulunan sağlık koşulları, sağlık durumları ağır olan mahpuslara kart göndereceğiz” dedi.
 
Hatice, gönderdikleri kartlarda şu mesajı paylaştı: “Dünyayı güzellik kurtaracak, her şey sevmekle başlayacak. Jin jiyan azadî.”
 
 Açıklama “Yaşasın 8 Mart dayanışması” sloganıyla son bulurken, komisyon üyeleri hazırladıkları kartları postaneden gönderdi.
 
İzmir
 
İzmir Barosu Kadın Hakları Danışma ve Hukuk Araştırmaları Merkezi de 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle İzmir Barosu önünden başlayıp Kıbrıs Şehitleri Caddesi'ne kadar yürüyüş gerçekleştirdi. Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde düzenlenen basın açıklamasını Baro kadın Hakları Komisyonu başkanı Perihan Kayadelen okudu. Baronun pankartını taşıyan kadın hukukçular "Erkek adalet değil gerçek adalet", "Dünya yerinden oynar kadınlar özgür olsa", "Kadın yaşam özgürlük" sloganları attı.
 
'Türkiye eşitlikte 131'inci sırada'
 
Dünya nüfusunun yüzde 50'sini ve toplam işgücünün üçte ikisini oluşturan kadınların dünya gelirinin sadece yüzde l0'una ve tüm mal varlığının yüzde 1'ine sahip olduğunu söyleyen Avukat Perihan Kayadelen, Dünya Ekonomik Forumunun, 144 ülkede yaptığı araştırma sonucu hazırlanan Küresel Cinsiyet Eşitsizliği 2017 yılı raporuna göre Türkiye endeks sıralamasında 131. sırada olduğunu, kadınların, ev içi bakım emeğini üstlenmek zorunda bırakılarak, işgücü piyasasının tüm yükünü ücretsiz olarak üstlendiğini söyledi. Perihan "2018 yılında, Türkiye'de erkekler tarafından, 440 kadını öldürüldü,188 kadın cinsel tacize, 61 kadın İzmir Barosu Kadın Hakları Danışma ve Hukuk Araştırmaları Merkezi tecavüz uğradı.  347 çocuk, erkekler tarafından istismara uğradı ve aralarında kız çocuklarının da bulunduğu 516 kadın, seks işçiliğine zorlandı.  Kadınların eve mahkûm edilerek uğradığı ekonomik şiddetin ise herhangi bir istatistiği yok. Gün geçmiyor ki evde, sokakta, okulda, işyerinde kadınlar şiddetin herhangi bir türüne maruz kalmasın" dedi 
 
'Kadın örgütleri ile işbirliği yapacağız'
 
Anayasa olmak üzere uluslararası sözleşmeler ve yasalara göre devletin görevi kadınları, şiddet ve ayrımcılığa karşı korumak olduğunu belirten Perihan, İstanbul Sözleşmesi'nin imzalanmasının üzerinden geçen 7 yıla rağmen siyasi iktidar tarafından bu yönde etkili adım atılmadığını söyledi. Perihan, "Siyasi iktidardan, göstermelik imzalar atmak yerine, tüm kamu kurumları ve kadın örgütleriyle işbirliği yaparak kadına yönelik şiddete ve cinsiyet ayrımcılığına dair tüm etkin ve uygulanabilir önlemleri almasını talep ediyoruz. İzmir Barosunun Kadın Hakları Merkeziyle ve tüm meslektaşlarımızla itaat etmeyen, direnen ve mücadele eden kadınların yanında olacağız, Hak ihlallerinin takipçisi olmaya devam edeceğiz" dedi
 
Açıklama düdükler ve sloganlar eşliğinde son buldu.
 
İHD Kadın Komisyonu'ndan tutsaklara dayanışma kartı
 
İHD İzmir Şubesi Kadın Komisyonu ise 8 Mart dolaysıyla Ege Bölgesi'nde bulunan kadın tutsaklara dayanışma mektubu gönderdi. Mektup gönderimi öncesinde şube binasında basın toplantısı yapan İHD Kadın Komisyonu adına basın açıklamasını Cemile Karakaya okudu.
 
'Kolluk kuvvetleri cinsel saldırıda bulunuyor'
 
Kadınların gördüğü şiddetin temelinde toplumsal cinsiyet eşitsizliği, sosyo-ekonomik durum ve ataerkil anlayıştan beslenen zihniyet olduğunu söyleyen Cemile, Türkiye'de her üç kadından biri, yaşamının bir döneminde cinsel, fiziksel şiddete maruz kaldığını, katledildiğini ve yetersiz yasal düzenlemelerden kaynaklı şiddet suçlarının mağduru olduğunu söyledi. Gözaltında Cinsel Taciz ve Tecavüze Karşı Hukuki Yardım Bürosu Raporları'na göre da değinen Cemile, 2018 yılında Türkiye Cezaevlerinde 52 kadının cinsel saldırı ve tacize uğradığı, bir kadının ise bebeği ile birlikte işkence gördüğü tespit edildiğini hatırlattı. Cemile cinsel saldırıda bulunanların ise; polis, asker/jandarma,  özel tim ve infaz koruma memurları olduğunun da altını çizdi. 
 
'Bedenini ölüme yatıran kadınlar yaşatılsın'
 
Türkiye tarafından imzalanan BM Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığı Önleme Sözleşmesi (CEDAW) ,11 Mayıs 2011 tarihinde imzaya açılan ve 2014 yılında imzalanan İstanbul Sözleşmesi ve 18 Ocak 2013 tarihinde yürürlüğe giren Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine dair 6284 sayılı kanun dahil kadınların mücadelesi ile kazanılan bu hakların yok hükmünde sayılmasına izin vermeyeceklerini söyleyen Cemile "Cinsiyetler arasındaki eşitsizliğin ortadan kaldırılmasını, haklarımızın istek değil, doğuştan gelen bir hak olduğunu, bunu söylemekten vazgeçmedik, vazgeçmeyeceğiz. Biz İnsan hakları savunucuları yaşamı ve yaşatmayı savunuyoruz. Başta Leyla Güven olmak üzere çeşitli hapishanelerde bedenlerini ölüme yatırmış tüm kadınlar yaşasın, yaşatılsın istiyoruz" dedi.
 
 
Halkların Demokratik Partisi ( HDP) Malatya Kadın Meclisi, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla kadınlarla Arkadaş kafede bir araya geldi. Etkinliği, HDP Parti Meclis üyesi Selma Metin, PSAKD Malatya Başkanı Lütfiye Ulutaş, HDP ve DBP Malatya il eşbaşkanları, HDP Malatya Büyükşehir Belediye Eşbaşkan Adayı İnsaf Aktaş, Battalgazi Belediye Eşbaşkan Adayı Ruken Bilgiç, Arguvan Belediye Eşbaşkan Adayı Seda Çıplak ve çok sayıda kadın katıldı. Açlık grevlerinin selamlandığı etkinlikte kadınların yaşamın her alanında maruz kaldıkları saldırılara dikkat çekilerek kadın dayanışması ve mücadelesinin yükseltilmesi gerektiği vurgulandı. 
 
Malatya
 
Malatya HDP kadın meclisi öncülüğünde gerçekleştirilen kadın buluşmasında HDP parti meclisi üyesi Selma Metin Dünya Kadınlar Günü’nün önemine dikkat çekerek 1857 yılında 40 bin dokuma işçisinin New York’taki büyük grevinden, Clara Zetkin’e, günümüz kadın mücadelesini değerlendirdi. 
 
‘Leyla Güven 121 gündür açlık grevinde’
 
Leyla Güven ve arkadaşlarının açlık grevini selamlayan Selma, kadınlara mücadeleyi yükseltme çağrısı yaptı. Selma, “Leyla Güven 121 gündür açlık grevinde sadece kendisi için değil bütün dünyadaki kadınlar ve bölgemizdeki kadınların hakkı, hukuku ve kadın dayanışmasını, direnişini taçlandırmak için bedenini ölüme yatırmıştır. Bugün binlerce kişi açlık grevinde, zindanlar yine öyle bugün Avrupa’da Kürtlerin ve demokratların yaşadığı her alanda açlık grevleri var. Böylesi bir süreçte hem yerel seçim çalışması yapıyoruz, hem açlık grevlerini dillendirmeye çalışıyoruz ayrıca 8 Mart’ı da kutluyoruz. Zaten her zaman emekçi insanlar güzel günleri ve acılı günleri beraber yaşadı. Hep olağan üstü günlerden geçtik geçiyoruz. Bizim kadın dayanışmasını güçlendirmemiz gerekiyor böylesi bir süreçte” diye belirtti. 
 
Verdikleri mücadeleyle hak ve hukuk aradıklarını söyleyen Selma, “Mahallemizde sokağımızda tacize uğrayan bir kadın tecavüze uğrayan bir çocuk varsa, kadın ya da erkek fark etmiyor, öyle bir toplumsal kirlilik yaşanıyor ki sokağa çıkamıyoruz. Bunlara duyarlı olalım. İnanın kadınlar birleşirse güç birliği yaparsa hiçbir erkek ordusu önünde duramaz” dedi.
 
‘Kadın kimliği ile her yerde eziliyoruz’
 
Ardından söz alan PSAKD Malatya Şube başkanı Latife Ulutaş kadınları selamlayarak başladığı konuşmasında, “Zor bir süreçten geçiyoruz kadın kimliği ile her yerde eziliyoruz. Önce kendi kimliğimize sahip çıkmamız gerekiyor. Yaşamın her alanında dışlanan, her yerde horlanan emeği görülmeyen düşüncesi sayılmayan ev içinde emeği görülmeyen biz kadınlarız. Biz bu süreçte kim olursa olsun bütün kadınların ilk önce kadın kimliği ile yan yana gelmesi gerektiğini düşünüyoruz. Pir Sultan Abdal Kültür Dernekleri olarak sadece inanç boyutuyla değil demokratik bir anlayışla mücadele ediyoruz önce barışın yanında sonra demokrasinin yanında ve kadınların yanında durmaya devam edeceğiz” dedi. 
 
HDP Malatya Büyükşehir ve ilçe belediye eşbaşkan adaylarının da tanıtıldığı etkinlikte alkış ve zılgıtlarla karşılanan belediye eşbaşkan adayları, kadınların 8 Mart’ını kutlayarak destek istedi.
 
Yapılan konuşmaların ardından kadınlar, zılgıt ve halaylarla Dünya Kadınlar Günü’nü kutladı.
 
Muş  
 
Muş’ta ise kadınlar HDP Muş Kadın Meclisi öncülüğünde düzenlenen etkinlikte buluştu. Etkinliğe, HDP Muş Milletvekili Şevin Çoşkun, kadın belediye eşbaşkan adayları ve çok sayıda kadın katıldı. Açılış konuşmasının ardından kadın mücadelesini ve açlık grevinde olan Leyla Güven’in direnişi anlatılan bir sinevizyon gösterimi yapıldı.
 
8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nün önemine değinen Şevin, 8 Mart'tın kadınların mücadelesiyle kazanıldığını ve kadınların sürekli mücadelelere öncülük ettiğini belirtti. Açlık grevinde olan Leyla’ya selam yollayan Şevin, "Güven'in talebinin karşılanmasını istiyoruz. Tecridin kalkmasını isteyerek başlattığı açlık grevi dünyanın her yerinde her geçen gün yayılarak büyüyor. Buradan bir kez daha söylüyoruz. Güven’in talebi talebimizdir" dedi.
 
Ardından konuşan belediye Eşbaşkan Adayı Sibel Genç, tarih boyunca kadınların direndiğini ve bugünde bölgede Kürt kadınların zulme ve baskılara karşı alanlarda mücadele ettiğini kaydetti. Kayyımlarla kadın kurumların kapatılmasıyla kadın haklarının gasp edildiğini hatırlatan Sibel, "Bizler kayyım atanan belediyeleri alarak, kapatılan kurumlarımızı geri açacağız. AKP yönetiminde olan Muş Belediyesini de alarak biz kadınlar için yaşanacak bir kent yapacağız. Hep birlikte güzel günler için birlikte karar alıp kentimizin yöneteceğiz" dedi. 
 
Açıklama alkış ve "Jin jiyan azadÎ", "Leyla Güven onurumuzdur" sloganlarıyla son erdi. 
 
Açıklamanın ardından kadınlar hep birlikte sokaklarda kadınlara karanfil dağıtarak, kadınların 8 Mart'ını kutladı.
 
Bitlis
 
HDP’li kadınlar, Tatvan Cumhuriyet Caddesi üzerinde bulunan Kadın Seçim Bürosu’nu açtıktan sonra, burada 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla bir etkinlik düzenledi. Etkinliğe, il ve ilçe kadın belediye eşbaşkan adaylarının yanı sıra çok sayıda kadın katıldı. Etkinliğin yapıldığı büroda, “8 Adaré Roja Jinén Kedkaré Cihané Piroz Be”,  “8 Mart Dünya Emekçiler Günü Kutlu Olsun”, “Zulme karşı birlik ve dayanışma” pankartları açıldı. Halay ve zılgıtlar eşliğinde kutlanan 8 Mart Kadınlar Günü’nde sürekli olarak “Jin jiyan azadî” Bijî berxwedana zindana” sloganları atıldı. Bitlis’in Ahlat İlçesi’nde de bir araya gelen Bitlisli kadınlar, Ahlat kadın seçim bürosunu açtıktan sonra, halay ve zılgıtlarla Dünya Kadınlar Günü’nü kutladı. 
 
Daha sonra Tatvan Belediyesi eşbaşkan adayları Serap Çakmak Genç ve Habip Yeşiltepe, kısa birer konuşma yaptı. Açlık grevinde olan Leyla’nın direnişine selam gönderen eş başkan adayları, başta Leyla Güven olmak üzere tüm kadınların 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kutladı. Etkinlik daha sonra halaylar eşliğinde devam etti.
 
Ağrı
 
 Ağrı’nın Diyadin ve Doğubayazıt ilçelerinde de etkinlikler yapıldı. Diyadin'de kadın buluşmasının ardından kadınlar hastanelerde kadınlara karanfil dağıttı. Doğubayazıt'ta ise Sanat Sokağı'nda yürüyüşe geçen kadınlar “Yaşamak Yaşatmak, Haklarımız ve Hayatlarımız için 8 Mart'ta Alanlardayız” pankartı açtı. 
 
Iğdır  
 
HDP Iğdır Kadın Meclisi, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü etkinliği kapsamında İl Örgütü binası önünde belediye meydanına yürüdü. Belediye Eşbaşkan Adayı Eylem Çelik ve Tuzluca Belediye Eşbaşkan Adayı Ayşe Aras Kaynarın da aralarında bulunduğu yürüyüşe birçok Azeri, Türk, Kürt, Terekeme kadın, çocuk genç katıldı. Her yörenin kültürüne ait yöresel kıyafet giyen kadınlar, renkli görüntülere sahne olurken, yol boyunca çevredeki kadınlara karanfil dağıtıldı. Yol boyunca “Jin jiyan azadî” sloganları atan kadınlar, meydanda davul, zurna ve zılgıtlar eşliğinde halay çekip, Azeri yöresine ait halk oyunları oynadı. “Kadınlar özgürlük için direnişte, kadınlar grevde” pankartı açılırken, “Yaşasın kadın dayanışması”, “Kadın cinayetlerine hayır”, “Kadın yaşam özgürlük” dövizleri taşındı.
 
Burada konuşan Eylem, haksızlığa, şiddete uğrayan, sömürülen tüm kadınların gününü kutladı. Eylem, PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması talebiyle 121 gündür açlık grevinde olan Leyla, Gültan Kışanak, Selma Irmak, Sebahat Tuncel ve cezaevlerinde bulunan tüm kadınların kadınlar günü kutladı. Tecridin insanlık suçu olduğunu vurgulayan Eylem, tüm kadınların bir olup Leyla’nın talebine ses olması gerektiğini dile getirdi. Kadınların bastığı yere bereket getirdiğini söyleyen Eylem,  kadınların her alanda üretim sağladığını ifade etti. Savaşlara karşı barış diyenlerin her zaman kadınlar olduğunu belirten Eylem, tüm kadınların mücadele ederek barışı sağlayacaklarını söyledi.
 
Konuşmanın ardından renkli balonlar uçurulurken, etkinlik “Kadın yaşam özgürlük” sloganları eşliğinde son buldu.  
 
Adana
 
İHD Adana Şubesi Kadın Komisyonu, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolasıyla şube binalarında basın açıklaması gerçekleştirdi. Çok sayıda kadının katıldığı açıklamada konuşan İHD Adana Şubesi Kadın Komisyonu Sözcüsü Baran Öner, kadına yönelik şiddetin kurumsal bir hal aldığını söyledi. “Biat etmiyoruz. Kadına yönelik şiddete hayır” diyen Baran, kadınların eşitlik, özgürlük ve daha iyi bir yaşam taleplerinden vazgeçmeyeceklerini dile getirdi. 
 
 Osmaniye
 
HDP Osmaniye İl Örgütü, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolasıyla Yunus Emre Mahallesi’nde kadın şöleni düzenledi. Yöresel kıyafetlerle şölene katılan kadınlar, ellerinde HDP bayraklarını dakikalarca salayıp, çalınan müzikler eşliğinde halaya durdu. Etkinliğe, HDP Adana Milletvekili Tülay Hatimoğulları, HDP Osmaniye Belediye Başkan Adayı Mehmet Ali Özkal ile HDP il ve ilçe yöneticileri ve çok sayıda kadın katıldı. Kadınların 8 Mart'ını kutlayan Tülay, Türkiye ve Ortadoğu'da kadın olmanın zorluğuna değindi. Tülay, bu coğrafyanın kaderini değiştirmek için mücadele edeceklerini kaydetti.
 
Etkinlik halaylarla son buldu.
 
Urfa
 
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Urfa Kadın Kolları'da 8 Mart'ta üyeleri ile bir araya geldi. CHP Kadın Kolları bürosunda toplanan kadınlar burada bir basın toplantısı düzenledi. Toplantıda konuşan Serap Aydınlık, kadın haklarının anayasa ve uluslararası sözleşmelerde garanti altına alındığını ancak hala pratikte kadın erkek eşitliğinden söz edilemediğini vurguladı. Cinsiyet eşitliği konusunda Türkiye'nin son sıralarda yer aldığını hatırlatan Serap, "Eşit, adil, özgür ve demokratik bir Türkiye ancak kadınların örgütlü mücadelesiyle nihayete erecektir" dedi.  
 
Antep
 
Antep Kadın Platformu adına altında bir araya gelen HDP, CHP, EMEP, DBP, KESK, SYKP, Kadın Cinayetlerini Durduracağız Meclisi, LGBT-İ ve Barış Anneleri inisiyatifi, Antep sokaklarında 8 Mart’ı coşkuyla kutladı. Kırkayak Parkı'nda bir araya gelen yüzlerce kadın "Vardık Varız Var olacağız" pankartını açarak kitlesel halde Yeşilsu Parkı'na yürüdü. Yürüyüş esnasında ellerinde "Kadın olmadan devrim olmaz" ile "Benim bedenim benim kararım" yazılı döviz taşıyan kadınlar erbaneler ve zılgıtlarla sokakları inletti. Yürüyüş esnasında apartmandaki kadınlar yürüyen kadınları zafer işaretleriyle selamlarken, Yeşilsu Parkı'na ulaşan kadınlar Kürtçe ezgiler ve erbanelerle halay çekti. Kadınlar geçmiş yıllarda erkekler tarafından katledilen kadınların isimlerini bağırarak açıklamaya geçtiler. 
 
 ‘Geleceğimizin çalınmasına izin vermeyeceğiz’
 
Platform adına konuşan Eğitim Sen Antep Şubesi Kadın Sekreteri Sara Alagöz, kendilerine şiddet, sömürü ve baskıdan başka bir şey vaat etmeyen ataerkil kapitalist sisteme karşı yine alanlara çıktıklarını söyledi. Eşit, adil ve özgür bir yaşamın kadın mücadelesiyle var olabileceğini aktaran Sara, küresel sermayenin ortaklığında cinsiyetçi iktidarlar eliyle yürütülen politikaların emekleri üzerinde kurulu sömürgeyi her geçen gün daha da arttırdığını vurguladı. Kadın haklarının ve kazanımlarının tehdit altında olduğunu ifade eden Serap, şöyle konuştu: "Mücadelemizi fabrika önünde yüzlerce gündür direnen Flormar işçisi kadınlar başta olmak üzere Cargill' de, Real' de,Tariş' te ve daha bir çok yerde  direnen işçi kadınların mücadelesiyle buluşturmaya devam ediyoruz. Kamudan başlanarak yaşamın dinselleştirilmesine karşı, laik seküler yaşamdan yana tarafız. Çocuk istismarında rıza aranmasına, istismarcıların aklanmasına, erken yaşta evliliklerin önünün açılmasına,  çocuklarımızın geleceğinin çalınmasına asla izin vermeyeceğiz. Halkları düşmanlaştıran, kutuplaştırıcı, ayrımcı politikaların ve savaşların gölgesinde yaşamlarımızın yok edilmesine, bizi her geçen gün daha da yoksullaştıran uygulamalara karşı barış içinde yaşam hakkımıza sahip çıkıyoruz.”
 
Açıklamanın ardından üzerlerinde katledilen kadınların ismi yazan mor balonları havaya bırakan kadınlar, çektikleri halayla etkinliğe son verdiler.
 
Dersim   
 
Dersim Kadın Platformu üyeleri, 8 Mart’ı Seyit Rıza Meydanı’nda coşkuyla kutladı. Açıklamaya, Dersim’de kurum temsilcileri, kadın belediye başkan adayları ve çok sayıda Dersimli yurttaş katıldı. Yapılan açıklamada Leyla Güven’in açlık grevine dikkat çekilirken, kadınlar açıklamada halay çekerek, “Jin, jiyan azadi”, “Kadın yaşam özgürlük’ sloganları attı. Açıklamayı platform adına okuyan Fatoş Yiğit, 8 Mart tarihçesini anlatarak, kadın hakları ve kazanımlarını tehdit altında olduğunu vurguladı. 
 
Emeğimize sahip çıkarak mücadelemizi yürütüyoruz’
 
Fatoş şu şekilde konuştu: “Esnek, kuralsız, güvencesiz, kayıt dışı ve düşük ücretlerle sömürülmeye, ekonomik krizle birlikte daha fazla yoksullaşmaya, çalışma yaşamının ayrılmaz parçası haline getirilmiş baskı, şiddet ve mobbinge, kreşleri kapatıp kadınlara yüklenmeye çalışılan bakım hizmetleri nedeniyle ücretli işlerde çalışmamızı engelleyen politikalara karşı durmaya,  ev içerisinde görünmez kılınıp değersizleştirilen emeğimize sahip çıkarak mücadelemizi yürütüyoruz.”
 
Açlık grevinde olan Leyla Güven şahsında yüzlerce kadının açlık grevinde olduğu belirten Fatoş, açlık grevlerinin sonlandırılması için adım atılması çağrısında bulundu.
 
Bingöl
 
HDP Bingöl il binasında buluşan kadınlar ise kısa bir sinevizyon gösterimini izledi. Gösterimden sonra konuşan HDP Bingöl Belediyesi Eşbaşkan Adayı Senem Çakas, Leyla ve açlık grevinde olan tüm tutsakların 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kutlayarak, Bingöl’ün direnişçi kadınlarına borçlu olduklarını ve kadınların bu direniş tarihinin bilincinde olması gerektiğine dikkat çekti. Senem, “Bir kadın değişirse bir aile değişir, bir aile değişirse bir toplum değişir. Kadının elinin değip de güzelleşemeyeceği hiçbir yer yok.  Ev, okul iş yeri her yer” dedi. 
 
‘Birlikte başaralım’
 
Kadınların bu bilince varması gerektiğini aktaran Senem, “Bingöl’de kahve kültürünün çok yaygın. Biz de kendi kahvelerimizi kuralım sadece kadınların gideceği bir kahve olsun. İnanırsak her şeyi yapabiliriz. Ben inanıyorum siz de inanın birlikte başaralım” şeklinde konuştu.
 
Kadınlar daha sonra Genç Caddesi’ne geçerek burada kadınlara karanfil dağıttı. Kadınlara, HDP Bingöl Milletvekili Erdal Aydemir ve Bingöl Belediyesi Eşbaşkan Adayı Hişyar Özsoy da eşlik etti.