İstasyon Meydanı'ndaki kadınlara Leyla’dan mesaj: Toplumun taleplerini birlikte haykıracağız

  • 14:29 8 Mart 2019
  • Güncel
DİYARBAKIR - 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısla İstasyon Meydanı'nda yapılan mitingde yüzlerce kadın Leyla Güven’i talebini dillendirdi. Kadınlara mesaj gönderen 121 gündür tecride karşı açlık grevinde olan Leyla Güven ise, “İnanıyorum ki; her gelen yeni gün 8 Mart’lar bize daha özgür günlerin müjdeleyicisi olacaktır. 8 Martlarda bizler kadınların yani toplumun taleplerini alanlarda haykıracağız” dedi.
 
8 Mart Dünya Kadınlar Günü vesilesiyle Diyarbakır İstasyon Meydanı’nda “Kadınlar özgürlük için direnişte, kadınlar grevde” sloganıyla düzenlenecek miting önce İstasyon Meydanı’na çıkan tüm alanlar polis bariyerleriyle abluka altına alındı. Erken saatlerde miting alanına yetişen Mardin, Derik, Nusaybin, Kızıltepe ve Urfalı kadınlar kendi yörelerine has kıyafetleriyle tüm dikkatleri üzerlerinde topladı. Kadınlar sık sık “Leyla Güven rumeta meye”, “Biji berxwedana zindanan”, “Kadın yaşam özgürlük”, “İtaat yok direniş var”, “Jin jiyan azadi”, “Be serok jiyan nabe”, “Susma haykır kadınlar vardır”, “Kadınsız yaşamı başınıza yıkarız” sloganları attı.
 
Kadınlar sloganları ile alanda 
 
Miting alanına “Jin berxwe didin”, “Kadınlar direniyor”, “Kadınlar grevde”, “Faşizme karşı direniş”, “Bedenime dokunma” yazılı pankartlar asıldı. Gevran Caddesi Prestij Otel önünde bir araya gelen Dicle Amed Kadın Platformu (DAKP) üyeleri, KESK Kadın Meclisi üyeleri, Tevgera Jinên Azad (TJA) aktivistleri, Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) üyeleri, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Genç Kadın Meclisi, HDP Kadın Meclisi ve çok sayıda lise öğrencisi yöresel kıyafetleriyle yürüyüşe geçti. Kadınların elinde bulunan “Leyla’nın talebi talebimizdir”, “Kadınlar tecride karşı direniyor”  yazılı pankart, lolipop ve dövizlerin yasak olduğu gerekçesiyle alana girişine izin verilmedi.  Engellemelere rağmen kadınlar “Leyla Güven onurumuzdur” sloganları atarak yürüyüşle miting alanına girdi.
 
Polisin engeline kadınlardan stranlı cevap
 
Kadınlar, “Faşizme karşı direniş”, “Li diji faşizme berxwedan”, “Bedenime dokunma” yazılı lolipoplar taşıdı. “Leyla Güven rumeta me ye” sloganı ve “Biji berxwedana zindana” sloganını atan kitlenin sesini bastırmak için müziğin sesini yükselten polisler “Yasa dışı slogan atılıyor” diyerek müziğin kapatılmaması gerektiğini söyledi. Duruma tepki gösteren kadınlar “Kelepçeli elleri ayağında zincir var, haykırıyor dilleri özgürlüğe davet var” stranını hep bir ağızdan alanda söyledi. Yüzlerce kadının renginin ve coşkusunun yansıdığı alanda halaylar çekilerek, kadın direnişini yansıtan sloganlar atıldı. Miting demokrasi ve özgürlük mücadelesinde yaşamını yitiren kadınlar adına yapılan saygı duruşunun ardından başladı.
 
‘Faşizm karşısında bir kadın önümüzü aydınlatıyor’
 
İlk olarak HDP Kadın Meclisi Sözcüsü ve HDP Ağrı Milletvekili Dirayet Dilan Taşdemir konuştu. 8 Mart’ın kadınların direnişiyle bugünlere geldiğini kaydeden Dilan, cezaevlerinden alanlara direnen tüm kadınların 8 Mart’ını kutladı. Dilan, faşizm ve saldırıların arttığı süreçlerde bir kadının açığa çıktığını kaydeden Dilan, tüm kadınların bu tür süreçleri aydınlığa kavuşturduğunu söyledi. Dilan konuşmasını şu şekilde sürdürdü: “Bugün faşizm karşısında bir kadın çıkıp süreci aydınlatıyor. O kadın da Leyla Güven’dir. Leyla 121 gündür bizlerin önünü aydınlatıyor ve direnişin öncülüğünü yapıyor. Leyla tecridin ne anlama geldiğini biliyor. Tecrit kaostur ve baskıdır. Buda kadına en fazla yansıyor. Tecrit sona ermeyene kadar kimse özgür değildir. Tecrit kırılıncaya kadar direnişimizi yükselteceğiz.
 
‘Tecridin bir an önce sonlandırın’
 
2015’te müzakere sürecinde Sayın Öcalan ‘Bu masada bir kadın olmadığı sürece özgürlükte gelmez, barışta olmaz’ dedi. Kadının misyonu bilindiği için kadın üzerindeki tecrit derinleştiriliyor. Leyla Güven buna dikkat çekerek tüm kadınları direnişe davet ediyor. Leyla Güven bu devletin suç işlediğini ve hukukunu işletmediğine dikkat çekiyor. Bizlerde diyoruz ki yasalarınıza uyun ve tecridi bir an önce sonlandırın. 8 Mart direniş günüdür. Kadın bugün değil yüz yıllardır özgürlükleri için direniyor. Bugün de dünyanın dört bir yanında kadınlar faşizme, erkeklere karşı direnerek baş kaldırıyor. Bu yeni yaşam modeli Rojava’da kadın öncülüğünde hayata geçiriliyor. Onlara selam olsun. Rojavalı kadınlar DAİŞ zihniyeti karşısında hepimize örnek oldu. DAİŞ tecavüzdür, köeleliktir ancak direnişçi kadınlar bu kirli zihniyeti temizleyerek dünyaya model olmuştur.
 
DAİŞ zihniyeti bugün her alandadır. Bugün AKP-MHP iktidarı sadece Kürtlerin düşmanı değil. Başta kadınların düşmanlığını yapmaktadır. Kadınlara dönük tüm yasaları elinden almak istiyorlar. Bizde diyoruz ki kadınlar dikatatörlüğün sonunu getirecektir. Şuan her yerde HDP ve Kürtlerin anti propagandası yapılıyor. ‘Bedenime dokunma’ pankartımızı da yasaklayarak korkularının büyüklüğünü gösterdiler. 31 Mart’ta kayyımlara ve bu zihniyetin sürücülerini bu topraklardan yollayacağız.”
 
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Gidin buralardan Kürdistan yoktur” söylemlerine de cevap veren Dirayet, asıl bu topraklardan gitmesi gerekenlerin onların olduğunu ve bu topraklarında Kürdistan olduğunu vurguladı.
 
‘Özgürlüğü en üst seviyeye ulaştıracağız’
 
Ardından açlık grevi eyleminin 121’inci gününde olan DTK Eşbaşkanı ve HDP Hakkari Milletevkili Leyla Güven’in mesajını okudu. Mesaj şu şekilde: “Merhaba sevgili kadınlar, 8 Mart haftasındayız. Bütün dünya kadınlarının ve sizlerin 8 Mart direniş gününü kutluyorum. İnanıyorum ki; her gelen yeni gün 8 Martlar bize daha özgür günlerin müjdeleyicisi olacaktır. 8 Martlar'da bizler kadınların yani toplumun taleplerini alanlarda haykıracağız. Her gün biraz daha direnişi yükselterek, mücadelemizi yükselterek kadının toplum içerisindeki bütün haklarını, hukukunu ve özgürlüğünü en üst seviyeye ulaştıracağız.”
 
‘Kadınların direndiği bir çağdan geçiyoruz’
 
Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eşbşkan adayı Hülya Alökmen ise şunları kaydetti:  “Merhaba Rosaların, Sakinelerin yoldaşları… Bugün aramızda olamayan tecrit politikalarına karşı eylemde olan Leyla Güven ve arkadaşlarını selam yolluyoruz. Tecritten en fazla zarar gören kadınlardır. Kayyım politikalarıyla kadınlara ciddi baskılar uygulanmaktadır. Ancak 31 Mart’ta kadınlar kayyımlara gereken cevabı verecektir. Kadınlar olarak tarihi bir sürece tanıklık ediyoruz. Ölümlere, savaşlara rağmen yaşamı yeniden inşa edenlerin zamanında geçiyoruz. Her şeye rağmen biz kadınların susmadığı direndiği bir çağdan geçiyoruz. Zor ama bir o kadarda direnişe tanıklık ediyoruz. Erk zihniyet tarafından cezasızlığın dayatıldığı bir süreçten geçiyoruz. 80 darbesini nasıl kadınlar dağıttıysa bugün de bu süreci de kadınların direnişi dağıtacak. Kadınlar olarak grevdeyiz. Bıkmadan usanamadan yaşamı savunuyoruz.
 
‘Tüm saldırılara rağmen işte buradayız’
 
Cezaevleriyle, ölümlerle, savaşlarla bu kesintisiz direnişimiz durdurmak istediler. Bin defa daha katletseler de buradayız işte buradayız. Nenelerimiz, analarımız buradaydı, biz buradayız ve yarın çocuklarımızda burada olacak. Binlerce kadın iktidarın politikalarına net cevap veriyorlar. Amed bizim, Kürdistan bizim, şehirler bizim ve gitmiyoruz burada kalacağız. Bu seçim biz kadınlar için çok önemlidir. Çünkü kayyımlar ilk iş olarak kadın çalışmalarına saldırdı. Fakat bizim için her sokak ve her semt kadın mücadelesi alanıdır. Kurumlarımızı kapatsalar da zihnimize kilit vuramadılar. Yine umutta yine şiirde yine direnişteyiz. Size söz olsun daha önemli çalışmalara imza atacağız. Kayyım atayacaklarını söyleyenler unutmasınlar ki biz o koltuğu Gültan Kışanak’tan devralacağız, kayyımlardan değil. Gültan Kışanak gibi bizlerde direneceğiz. 1 Nisan’da kadınlarla birlikte belediyeleri açıp gerçek sahiplerine teslim edeceğiz.”
 
‘Özgürlüğün bayrağını asla yere indirmeyeceğiz’
 
KESK Kadın Sözcüsü Gülistan Atasoy, ise şöyle konuştu: “8 Mart’ı direnişleriyle yeniden bu ülkede barış iklimi oluşsun diye bedenini açlığa yatıran Leyla Güven ve tüm kadınlara selam olsun. Sevgili kadınlar erkek egemenliğinin hüküm sürdüğü bir dünyada barış olamaz. Büro Emekçileri Sekreteri arkadaşımız az önce hukuksuz bir şekilde gözaltına alındı. Bizim örgütlü mücadelemize 8 Mart’ta bile tahammül edemeyen zihniyeti kınıyoruz. Banu arkadaşımız ve onun gibi tüm kadınların yanında olacağız. Bunu neden yaptıklarını çok iyi biliyoruz. Kadınların direnişinden korkuyorlar. Bizlerin kamudan istihdamda yer lamamızı istemiyorlar. Bizleri yerel yönetimlerde var olup kentimizi yönetmemizi istemiyorlar. Onların istediği şekilde yaşamımızı, gülmemizi, çocuk yapmamızı istiyorlar. Şimdiler de tutturmuşlar susun, korkun, itaat edin diyorlar. Biz bu alanda bize ‘itaat edin’ diyen Bilal Erdoğan başta olmak üzere tüm erk zihniyetlere diyoruz ki; biz sizin gerçek yüzünüzü gördük. Tecavüzü nasıl meşrulaştırdığınızı, annelerin çocuklarının bedenlerini nasıl buzdolaplarında sakladıklarını, Kürt sorununa sunduğunuz çözümsüzlüğün katliamlarını gördük. Ancak siz direnen kadınları görmediniz. Onca baskıya rağmen özgürlüğün, barışın bayrağını asla yere indirmeyeceğiz. Sizin bekanız için değil özgür yarınların bekası için direneceğiz. Yaşasın kadınların örgütlü mücadelesi. Vardık varız var olacağız.”
 
Konuşmaların ardından açlık grevinde olan kadın tutsakların gönderdiği mesajlar okundu. Miting okunan mektupların ardından MKM sanatçısı Nurcan Değirmenci'nin söylediği ezgiler ve kadınların çektiği halaylar ile devam ediyor.