
Jin TV 1 yaşında
- 09:20 8 Mart 2019
- Güncel
HABER MERKEZİ - Bugün 1'inci yaşını geride bırakacak olan Jin TV, dünya kadınlarının sesi olmayı hedefliyor. Jin TV Yayın Kurulu üyesi Berfin Hezil, “Aradan bir yıl geçti. Bir çatı oluşturduk. Amacımız tüm dünya kadınlarını renkleri ve sesleri ile bu çatıda bir araya getirmek” dedi.
Newa Kadın Vakfı öncülüğünde tüm aşamasında kadınların yer aldığı Jin TV, geçtiğimiz yıl 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nde test yayınına başlamış ve izleyici ile buluşmuştu. "Kadının sesi, yaşamın yüzü" sloganı ile yola çıkan Jin TV, 30 Haziran'da ise normal yayına geçiş yaptı. Dünya kadınlarının sesini, sözünü ve mücadelesini duyurmayı amaçlayan Jin TV, Kürtçe'nin Kurmancki, Soranî ve Kırmancki lehçeleri ile Türkçe ve Arapça dillerinden yayın yapıyor. Jin TV ayrıca Almanca, İspanyolca ve İngilizce dillerinde de programlar yapıyor. Yayın hayatına başladığı ilk günden bu yana kadınların beğenisini toplayan Jin TV ayrıca yayın akışını da kadınlara göre ayarladı.
Jin TV Yayın Kurulu üyesi Berfin Hezil ile kuruluşunun 1'inci yılında Jin TV'yi konuştuk.
*Jin TV olarak bu 8 Mart'ta birinci yaşınızı kutlayacaksınız. Öncelikle duygu ve düşüncelerinizi alabilir miyiz?
Evet, geçen yıl 8 Mart'ta yayın hayatımıza başladık. Aslında bir yıl nasıl geçti biz de anlayamadık. Çünkü dolu dolu geçen bir yıl oldu. Çok zorluk yaşadık. En büyük zorluğu kuruluş aşamasında yaşadık. Test yayına başladığımızda aslında elimizde hiçbir şey yoktu. Ama yayın içinde adım adım kendimizi geliştirmeye ve hazırlamaya karar verdik. Geç kalmak istemedik. Ve 8 Mart 2018 biz kadınlar için büyük bir adım oldu. Teknik, ekip ve birçok eksiğimiz ile yayına başladık. Amaç ve hedefimiz çok net olduğu için böyle bir yolculuğa çıktık. Bu yolu biz bir bebeğin doğuşuna benzetiyoruz. Önce doğar, ardından gözlerini açar, emekler ve daha sonra yürür. Biz Jin TV'de öyleyiz aslında. Evet, artık ayaklarımızın üstünde durabiliyoruz. Aradan bir yıl geçti. Bir çatı oluşturduk. Amacımız tüm dünya kadınlarını renkleri ve sesleri ile bu çatıda bir araya getirmek.
*Çok dilli bir yayın çizgisi izleyen Jin TV bir yılda nasıl bir yol kat etti?
Sadece çok dilli, tek değil bir kadın isterse bütün dünyayı değiştirebilir. Bizim de amacımız tam olarak bu. Biz tüm dünya halklarını, renklerini, doğayı ve farklılıkları, ezilen halkları, görülmeyeni, yok olma ile yüz yüze olanı burada toplamak istiyoruz. Jin TV'nin kuruluşuna Kürt kadınları öncülük etmiş olabilir ama biz bütün halkları ve dilleri kucaklamak istiyoruz. Herkes kendi dili, yaşamı ve kültürü ile televizyonumuzda yer alsın istiyoruz. Almanya'da 2018 yılında yapılan Uluslararası Kadın Konferansı'nda aslında yaşamın kadının rengi ile ne kadar güzel olduğunu bir kez daha gördük. Herkesin kendi rengi, kıyafeti, dili ve duruşu ile dünya daha da güzelleşiyor. Orada Jin TV olarak ilk defa canlı yayın ile programlar yaptık, yayınlar gerçekleştirdik. Biz orada bir kez daha kimliğimizi keşfettik. Herkes kendi dillini konuştu ve biz birbirimizi anladık, hissettik. En güzeli de bu oldu.
Yani bir yıl içinde olabildiğince her kese ulaşmaya çalıştık. Yetersizliklerimiz tabi ki de oldu. Bir yıl içinde şu kadar insana hitap ettik veya yetiştik diyemeyiz. Zamanla oturacaktır kimi şeyler. Artık normal yayın yapıyoruz. Ekiplerimiz her yerde. Yavaş yavaş ama büyük adımlar ile ilerliyoruz. 1 yılda olabildiğince çok sayıda dil ile yayın yapmaya gayret ettik. Fakat yetersizlik olabiliyor. Amacımıza ulaşmamız için daha çok yol kat etmemiz gerekiyor.
*Kadınların Jin TV'ye bakış açıları ve yaklaşımları nasıl?
Kadınlar ilk duyduğunda seviniyorlar, gördüklerinde ise sevinçleri iki katına çıkıyor. Kadınlar öyle dışlandı ve şiddete maruz kaldı ki, kadınlar kalıplara sığdırılmaya çalışıldı. Fakat kadınlar bizleri gördüklerinde farklı bir inanç oluşuyor, çok farklı bir mutluluk oluşuyor ve ilk dedikleri de 'Biz kadınlar farklıyız' oluyor. Biz de kadınlarda o inancı ve mutluluğu gördüğümüzde güç alıyoruz. Kadınlar isterse dünyayı değiştirebilir.
* Türkiye'de de Women TV kuruldu ve yayın hayatına başladı. Erkek genel yayın yönetmeni ile yayın hayatına başlayan Women TV'yi nasıl görüyorsunuz? Jin TV'yi diğer kadın kanallarından ayıran özellikler nelerdir?
Tabii ki kadın kanalları giderek çoğalacak. Aslında Kürtler neye el atarsa yayılması çok hızlı oluyor. Erkek egemen akıl özgür kadın öncülüğünde bir yayıncılığın kadınlara ulaşmasını istemiyor. Sürekli gölgesini üstümüzde tutmak istiyor. Kadınları ayağa kaldıracak, umudu artıracak bir televizyon istemiyor. Ve bu yüzden bu türden kanallar da çoğalacaktır. Neden mi? Çünkü sistem sana karşı alternatifini kurmak istiyor. Jin TV tüm dünyanın alternatifi olduğu iddiasında. Tabii ki sistem kadına karşı olacak. Alternatif olarak da artık kadını kadının eli ile yok etmek istiyor. Şunu demek istiyoruz ne yaparlarsa yapsınlar bir yerden kadın cevheri ortaya çıkacak ve bu sisteme karşı gelecektir.
*Peki, Türkiye'nin neden böyle bir süreçte Women TV ihtiyacı oldu, çünkü bu projeyi sunan da bir erkek. Peki, bu erkek kimdir?
Yüzyıllardır kadının emeğini yiyen, yok sayan, köleliği kadına dayatan bu akıl nasıl oluyor da böyle bir hakkı kendi isteği ile bize veriyor. Bu mümkün değildir. Bunda çok sinsi bir siyaset vardır. Saman altından yavaş yavaş geliyor. Kadınların bunu iyi görmesi gerekiyor. ‘Bir kadın oluşturacağım ve o benim sistemime göre olacak’ mantığı mevcut. Buna karşı gelenlere ise yaptığı ortada zaten. Kimi, kadın zindanda, kimisi sürgünde, kimi katlediliyor. Kadınların bu kirli siyasetin farkında olması gerekiyor. Özellikle de kadın örgütlerinin buna dikkat etmesi lazım.
Bir kadın kanalı kuruyorsun ve sorumlusu ise bir erkek oluyor. O zaman bu kadın kanalı olmuyor. Bu erkek kanalıdır. Kadınların, hazırlık aşamasında, kuruluşunda, çalışmasında ve karar alma aşamasında olması gerekiyor. Ne zamanki bunlar oldu o zaman bir kadın kanalı olduğunu söyleyebiliriz. İstedikleri kadar Women bir kadın TV televizyonu desinler. Orada kadın zihniyeti yoksa ona kadın kanalı diyemeyiz.
*Jin TV'nin önümüzdeki süreçte daha fazla kadına ulaşma adına önüne koyduğu somut planlamaları nelerdir?
Aslında biz ilk kurulurken planlamamızı henüz tamamlayamadık. İlk kurulduğumuzda önümüze koyduğumuz hedeflerimiz vardı. Siz de tahmin edersiniz bir televizyonu kurmak çok da kolay bir iş değildir. Önümüze koyduğumuz hedefimiz de kolay değil. Ama şunu gönül rahatlığı ile diyebiliyorum ki biz her alandayız aslında. Şuan Türkiye'de, Rojava'da, Kürdistan'ın birçok kentinde bizler varız. Avrupa'nın da tamamına yayılmayı hedefliyoruz. Birileri için bu dar bir hedef olabilir ama bizim için çok büyük bir şey.
Bir yılda atılan adımlar yeterli miydi diye sorarsanız tabii ki yeterli değildi. Kadın seyircilerimize özeleştirimizdir. İyi ki yayın hayatımızı başladık. Çünkü tarihi anlara şahitlik ediyoruz. Leyla Güven'in açlık grevine öncülük ettiğini görüyoruz. Ve görüyoruz ki kadınlar her alanda öncülük ediyor. Bizlerde kameralarımız ile bu tarihi anlara şahitlik ediyoruz.
Şu notu da eklemek istiyorum: Jin TV'de yer alan arkadaşlarımızın bir basın geçmişi yoktu. Fakat çok büyük adımlar attılar ve her geçen gün birbirimizi geliştirdik.
*8 Mart için kadınlara ne diyeceksiniz?
162 yılına giren kadınların mücadelesine biz de Jin TV olarak dahil olduk. Bu bizler için inanılmaz bir şey. Bunun için çok mutluyuz. Bu yıl yine 8 Mart alanları kadınların direniş alanı olacak. Kadınlar birleşiyor ve grevleri ile yaşamı durduruyorlar. Kadınlar artık yeter diyor. Bu 8 Mart'ın ayrı bir anlamı olacak. Açlık grevi direnişleri ile karşılayacağız. Bu büyük bir anlam ifade ediyor. Buradan 8 Mart'ı direnerek karşılayan kadınların gününü kutluyorum ve Jin TV olarak da dünyanın sesi olacağımızı yineliyoruz.
Jin TV'nin yayın frekansı şu şekilde:
Uydu: Hotbird 13°E
Frekans: 11 054 MHz
Polarizasyon: Horizontal
Symbolrate: 27500
FEC-rate: 5/6."