
‘8 Mart bizim için mücadele alanlarından biridir’
- 09:01 7 Mart 2019
- Güncel
DİYARBAKIR - 8 Mart’ta kadınlar öncülüğünde dünyanın her yanına yayılan açlık grevlerini ön plana çıkaracaklarını belirten Rosa Kadın Derneği Kurucu üyesi Elif Tirenç İpek Ulaş, “8 Mart bizim için mücadele alanlarından biridir” dedi.
Kadınların 8 Mart Dünya Kadınlar Günü kapsamında etkinlikleri devam ederken, bu yıl yapılan etkinliklerde 120 gündür açlık grevinde olan Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) Hakkari Milletvekili Leyla Güven ve cezaevlerinde açlık grevleri süren kadın tutsaklar ön plana çıktı. Kadına yönelik şiddetle mücadele etmek ve kadınların sosyal ihtiyaçlarını karşılayabilmek için kurulan Rosa Kadın Derneği de ilk 8 Mart’ını yaptığı etkinliklerle kutluyor.
Kadına yönelik şiddetle mücadele etmek için…
Elif, OHAL sonrası kapatılan kadın kurumları ile beraber kadın çalışmaları yürütebilecek kurumların kalmaması ve kadınların ihtiyacı doğrultusunda Rosa Kadın Derneği’nin kurulduğunu söyledi. Elif, “En büyük amacımız da kadına yönelik şiddetle mücadeledir. OHAL ile birlikte kadının örgütlü haline çok büyük bir saldırı gerçekleşti. Dağılan örgütlü yapıyı biraz toparlamak, ihtiyaca cevap olmak ve özelde de kadına yönelik şiddetle mücadele etmek adına dernek çatısı altında bir araya geldik. Herhangi bir kadın kurumunun olmayışından dolayı da kurulduğumuzdan bu yana çok sayıda başvuru aldık. Daha çok şiddet gördükleri için gelip başvuru yapan kadınlar oluyor, bununla ilgili özel bir çalışma yürütüyoruz” diye belirtti.
‘Tecride teknik olarak yaklaşmıyoruz’
Şuanda tek kadın derneği olarak kadınların tüm ihtiyaçlarını karşılamaya çalıştıklarını kaydeden Elif,
“Projelerimiz var, bazılarına da başladık. Şuan için projelerin içeriğini anlatamasam da, ileriki tarihlerde kamuoyu ile paylaşacağız” sözlerini kullandı. 8 Mart programlarının başladığını kaydeden Elif, öncelikli gündemlerinin açlık grevleri olduğunu vurguladı. Elif, açlık grevlerinin kadın öncülüğünde başladığının altını çizerek, “Kendimizi kadınların öncülüğünde yürüyen bu direnişin bir parçası olarak görüyoruz. Biz savaş bölgesinde çalışma yürüten ve mücadele etmeye çalışan bir kadın kurumuyuz. Savaşlardan da en çok kadınlar ve çocuklar etkileniyor. Tecridin sonlanması ve savaşın durması için de kadın öncülüğünde başlayan açlık grevleri her yere yayılmış durumda. Tecridi yalnızca bir kişiye uygulanan bir uygulama olarak ele almıyoruz, teknik olarak yaklaşmıyoruz” diyerek tecridin toplum üzerine etkilerine dikkat çekti.
‘8 Mart mücadele alanıdır’
“Sosyal medya kullanıcılarının paylaşımlarından dolayı hedef olması da bir tecrittir” diyen Elif, Kürt halkı üzerindeki tecridin İmralı’daki tecritle bağlantılı olduğunu söyledi. Elif, “Bu nedenle bu yılki 8 Mart’ı da kadın arkadaşlarımız öncülüğünde başlatılmış açlık grevlerini gündemimize alarak karşılıyoruz. Şuana kadar etkinliklerimiz oldu, bundan sonra da olacak. 8 Mart zaten kadın direnişini temsil eden bir tarih. Bu nedenle kadın mücadelesi boyutuyla çok değerlidir. İşte yalnızca kadınlara çiçek ve karanfil dağıtılan bir gün değildir, bir direniş günüdür. 8 Mart bizim için mücadele alanlarından biri” diyerek kadınların direnişten uzak kalmaması çağrısında bulundu.