Açlık grevindeki tutsak ailelerinden İHD, TTB ve THİV'e ziyaret: Talepler sahiplenilsin
- 16:14 6 Mart 2019
- Güncel
ANKARA - Cezaevinde yakınları açlık grevinde olan tutsak yakınları İHD, TTB ve THİV'e ziyarette bulunarak yakınlarının durumuna ilişkin bilgi verdi. Yakınlarının haklı taleplerinin yanında olduklarını belirten aileler, tüm kurumlara sahiplenme çağrısı yaptı.
Aralarında Barış Anneleri'nin de olduğu cezaevinde yakınları açlık grevinde olan tutsak aileleri ve Ege Tutuklu ve Hükümlü Aileleriyle Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (TUAYDER), İnsan Hakları Derneği (İHD) Genel Merkezi, Türk Tabipler Birliği ve Türkiye İnsan Hakları Vakfı'na (THİV) açlık grevindeki yakınlarının durumunu bildirmek adına ziyarette bulundu. İlk ziyareti İHD Genel Merkezi'ne gerçekleştiren aileleri, HDP İzmir Milletvekili Murat Çepni, İHD Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan ve MYK üyesi Sevim Salihoğlu karşıladı. Tutsak yakınları ziyarette açlık grevlerine dair görüşlerini ve grevde olan yakınlarının durumunu aktardı.
'Tutsaklar tecridin insanlık suçu olduğunu belirtiyor'
Tutuklu Abidin Aktaş'ın abisi Mehmet Aktaş, Leyla Güven'in varolan insanlık suçuna karşı bedenini açlığa yatırdığını belirterek, "Bu anlamıyla bütün siyasi tutsaklar 1 Mart itibarıyla açlık grevinde. Kimisi 46. Kimisi 80. gününde. Tutsaklar tecridin bir insanlık suçu olduğunu dile getiriyorlar. Özellikle sayın Öcalan üzerindeki tecridin nasıl savaş çığırtkanlığına dönüştüğünün açığa çıkması ve barışın gelmesine duyulan özlemden kaynaklı bedenlerini de özgürlüğe yatırmış durumdalar" dedi.
'Çukurova ve Marmara'dan gelen aileler engellendi'
Tutsakların açlık grevi eyleminde kararlı olduğunu söyleyen Mehmet, şunları söyledi: "İnsan Hakları Derneği'nden talebimiz de; bu tür insani talepler karşısında hukuksuzlukları gün yüzüne çıkarmak. Türkiye'de şu anda böylesi bir sürecin yaşanması normalde bir hükümetin düşmesine neden olurdu. Bu talepleri aktarmak için Çukurova'dan ve Marmara'dan yola çıkıp Ankara'ya gelmeleri engellenen arkadaşlarımız var.Tüm siyasi tutsakların yanında olduğunu belirtmek ve insanlık suçu olan bu tecridin kırılması amacıyla var olan demokratik kurumları gezmek adına ziyarette bulunuyoruz. İlk olarak da sizden başlamak istedik."
'Çocuklarımızın mücadelelerini sahipleniyoruz'
Bandırma F Tipi Cezaevi'nde tutsak Mehmet Nezir Gümüş'ün annesi Hanife Gümüş, PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması amacıyla açlık grevini başlatan DTK Eşbaşkanı ve HDP Hakkari Milletvekili Leyla Güven'i selamlayarak konuşmasına başladı. Hanife, "Çocuklarımızın haklı davalarının yanındayız. Çocuklarımız özgür ve güzel bir dünya olsun diye bu direnişi yapıyorlar. Tüm anneler çocuklarımızın bu yolu için bir arada ve mücadelelerini sahipleniyoruz " dedi.
'Oğlum grev boyunca 17 kilo verdi'
Kırıklar F Tipi Cezaevinde tutuklu olan Abdullah Oral'ın annesi Methiye Oral da önceki gün oğlunun görüşüne gittiğini ve oğlunun kendisine eylemi sürdürmekte ısrarcı olduğunu aktardı. Methiye, "Talepleri meşru ve insanidir. Bütün kurumlar da bunu biliyor. Ama maalesef yeterli bir kamuoyu yok. Umudumuz sesimiz sizsiniz. O nedenle yüzümüzü size çevirdik. 72 gündür oğlum açlık grevinde. Tecrit yalnız cezaevlerinde değil şu an her yerdedir. Biz kendi çocuklarımızı haklı buluyoruz. Çünkü hukuki ve haklı talepleri var. Hücre ve disiplin cezaları veriliyor. Oğlum grev boyunca 17 kilo verdi " bilgisini paylaştı.
'Her yerde olan tecridi kırmak için bu eyleme başladılar'
Tekirdağ F Tipi'nde tutuklu olan Çetin Baran'ın annesi Aydi Baran da Leyla Güven şahsında eylemdeki tüm tutsakları selamlayarak, "Bizim çocuklar kendileri için bu greve girmemiştir. Abdullah Öcalan üzerindeki tecrit ile birlikte her yerde olan tecridi kırmak amacıyla başlattılar" İfadelerini kullandı.
İzmir Kırıklar F1 Tipinde kalan Savaş Özer'in babası ise gazete ve radyolara el konulduğunu ve B1 vitaminin verilmediğini söyledi.
'Biz hiçbir zaman İmralı hapishane sistemini kabul etmedik'
Ailelerin aktarımlarının ardından söz alan İHD Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan açlık grevlerine dair Türkiye İnsan Hakları Vakfı (THİV), Özgürlükçü Hukukçular Derneği( ÖHD), Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD), Türk Tabipler Birliği (TTB) ve Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES ) ile beraber bir koordinasyon oluşturduklarını söyledi. Öztürk, kurumsal olarak açlık grevlerini benimsemediklerini ancak hapishanelerde başlayan açlık grevlerinin hukuki olduğunu ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü: "İmralı'da PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması gerektiğini çoğu kez tekrarladık. İHD kurulduğundan beri biz İmralı hapishane sistemini kabul etmedik. 28 Aralık'ta bu açıklamayı yaptıktan sonra Adalet Bakanlığı ile görüştük. Bakana, tecridin kabul edilemeyeceğini kanunun çok açık olduğunu ifade ettik. Raporlarımızı sunduk. Mutlaka bu konuda tutum almaları gerektiğini söyledik. Bizim görüşmemizden sonra İmralı'ya ziyaret oldu. Ama bu rutin bir görüşme değildi. Leyla Güven bunu kabul etmedi ve açlık grevine devam etti. Cezaevlerinde B1 vitamini ve sağlık kontrollerinin yapılması gerektiğini Adalet Bakanlığı'na anlattık. Adalet Bakanlığı sağlıkla ilgili bir genelge çıkardığını ifade etti ve buna duyarlı olduğunu söyledi. Biz hem bakana hem yetkililere 2012 sürecini ve kimsenin zarar görmeden 67. günde taleplerin karşılanması ile nasıl sonlandığını hatırlattık. Onlar da kimsenin zarar görmesini istemiyor."
'Kendi hukukunuzu işletin diyoruz'
HDP İzmir Milletvekili Murat Çepni de HDP olarak Avrupa ve İngiltere Parlementosunda açlık grevlerini gündeme taşıdıklarını dile getirdi. Tecrit politikasının AKP ve MHP koalisyonundan ibaret bir politika olmadığına dikkat çeken Murat, "Tecrit uluslararası güçlerin de onay verdiği bir durum. Dışarıda bir direniş örgütleyemeden bunu aşma şansımız yok. Devlet açısından demokrasi güçlerini yok sayma üzerinden bir siyaset yürüttüğü için tüm toplum tecrit altında dediğimizde bunu kastediyoruz. Her tutuklunun ailesi ve avukatları ile görülme hakkı var. Bunun uygulanmasını istiyoruz. Kimseden özel bir ricamız yok. Kendi hukukunuzu işletin diyoruz. Daha çok mücadele etmek ve sokağa çıkmak lazım" diye konuştu.
TTB ve THİV'e ziyaret
İHD Genel Merkezi'nin ardından TTB'ye ziyarette bulunan tutsak yakınlarını TTB Merkez Konsey üyesi Selma Güngör ve Sinan Adıyaman karşıladı. Burada da yakınlarının durumu ve sağlığı hakkında bilgi veren tutsak yakınları özellikle B1 vitamini ve ihtiyaçlarının verilmediğini söyledi. İleri derecede olan açlık grevi eylemcilerinin kusma, kramp, halsizlik, görme ve işitme kayıpları yaşadığını dile getiren TUAYDER Başkanı Mehmet Aktaş, tutsakların çoğuna hücre ve disiplin cezaları verildiğini aktardı.
Aileler son olarak THİV'e ziyarette bulundu. Burada da bilgilendirme yapan aileler açlık grevinin kritik bir aşamaya geldiğine dikkat çekti.
'Sonuçlar ağır olacak'
Ardından söz alan Sinan Adıyaman bölgede Tabip Odaları ile temas kurup bilgi almaya çalıştıklarını; açlık grevindeki tutsakların nasıl besleneceğine dair belgeleri cezaevlerine yolladıklarını vurguladı. Sinan, "Bazı cezaevlerinde mahkumlar tarafsız bir heyet tarafından muayene olmak istediler. Arkadaşlarımız savcılıktan izin istiyor. İzin verilmediği zaman Adalet Bakanlığı'na yazı yazdık ve neler yapılması gerektiğini söyledik. Biz her şeyin farkındayız. Çok dikkatli bir şekilde takip ediyoruz. TTB olarak yaşamdan yana tavır alan bir kurumuz. Kimsenin ölmesini istemiyoruz. Bunun için elimizden geleni yapmak istiyoruz. Tecridin ve izolasyonun sonlandırılmasının farkındayız bunun için her türlü çabayı gösteriyoruz" diye konuştu.
Selma Güngör ise açlık grevlerinin sonuçlarının ağır olacağına dikkat çekerek taleplerin gözden geçirilmesi gerektiğini belirtti.