Azerbeycan'dan DAİŞ'e katılan kadın: İnsani hiçbir yanları kalmamış

  • 13:25 6 Mart 2019
  • Güncel

Ruhenda Amed

DÊRAZOR - Yukarı Baxoz'da dün güvenli alana getirilen Azerbeycanlı Aygün Sultanlı, DAİŞ'in kendisini kandırdığını ifade ederek, çeteler arasında insani hiçbir yanlarının kalmadığını belirtti.   
 
Demokratik Suriye Güçleri'nin (QSD) DAİŞ çetelerine karşı Dêrazor'un Hecîn ilçesine bağlı Yukarı Baxoz köyüne yönelik operasyonu devam ediyor. 1 Mart'tan itibaren tekrardan sürdürülen operasyonda binlerce DAİŞ çetesi aileleri ile birlikte QSD güçlerine teslim oldu. Operasyonun bir kolu durdurularak buradan teslim olan kişilerin geçişlerine izin verilerek güvenli alanlara getiriliyor. Şimdiye kadar sayıları binleri aşan DAİŞ çetesi aileleri ile birlikte QSD'nin denetiminde olan güvenli alanlara geçiş yaptı. 
 
Operasyonun kuzey ve güneydoğu kolunda şiddetli çatışmalar yaşanırken, dün teslim olanlar arasında olan Azerbeycanlı Aygün Sultanlı, yaşadıklarını ve DAİŞ zihniyetinin kadına yansımalarını anlattı. 
 
'Pişmanım, umduğumu bulamadım'
 
Siyah çarşaflara büründürülen 24 yaşındaki Aygün, Azerbeycan'ın Bakü kentinden Türkiye üzerinden DAİŞ'e katılıyor. DAİŞ'e katılımı için "Yaşm küçüktü kandırıldım, kaçırıldım" iddiasında bulunan Aygün, Suriye'ye geldiği için pişman olduğunu dile getirdi. Aygün, "Kandırıldım. 17 yaşımda evlendirildim. Sonra eşim beni bıraktı Halep'e geldi. Bende daha sonra onun peşinden buraya geldim. Önce Hatay'a ardından ise Antep'e geçtim. Yanımda 3 kadın vardı. Onlar yolu biliyordu. Buraya geldiğimde böyle bir yaşamın olacağını tahmin edemedim. Bize yaşam şartları çok iyi olacak denildi. 3 kere evlendim ve şuan 3 çocuğum var. İlk eşim Halep'te ikinci eşim ise Azez'de girdiği çatışmada öldü. 3'üncü eşimin yaşayıp yaşamadığını ise bilmiyorum. Her üç eşimde Azeri idi. Azerbeycan beni affetsin istiyorum" dedi. 
 
'Bize QSD'nin sivilleri vurduğunu söylediler'
 
Şuan çetelerin sıkıştığı Baxoz'da özellikle Arap olan çete ve eşlerine çok farklı davranıldığını söyleyen Aygün, her türlü imkanın onlara tanındığını, kendilerine ve çocukalarına ise hiçbir şey verilmediğini öne sürdü. Aygün, birçok çocuğun açlıktan öldüğünü ifade ederek, daha önce defalarca çıkmaya çalıştığını fakat engel olunduğunu dile getirdi. Aygün, "Bize QSD'nin dışarı çıkan sivillere saldırdığını söylediler. Ayrıca dışarı çıkmamız için de yüklü mikyarda para istediler. Çocuklarım ve eşim ile beraber kaçmak istedim. Ama bizi yakaladılar. Daha sonra hapis cezası verildi bizlere. Çok sorun yaşadık son günlerde. En son çıkmamıza izin verildi. Çocuklarımı da aldım QSD'nin olduğu yere geldim. Hiç de söylenildiği gibi olmadı ve oldukça iyi davranıldı" ifadelerini kullandı. 
 
Büründürüldüğü kara çarşafı çıkarmak istediğini fakat şuan çıkaramadığını söyleyen Aygün,nedenini ise korkudan belirtemeyeceğini ifade ediyor.Aygün, "Biz orada da böyle giyiniyorduk. Üzerimizden çıkarmamız yasaktı, günahtı. Erkekler için fitne kadının yüzü" sözleri ile DAİŞ'in zihniyetinin kadın üzerindeki tahakkümünü de gözler önüne serdi.