
Umuda koşusuyla hafızlara kazınan Ahmet: HDP’yi çok seviyorum
- 09:28 6 Mart 2019
- Güncel
ŞIRNAK - “Bir çocuk koşuyor; umuda, inanca, zafere.. bir çocuk koşuyor; durmadan, soluksuz, eli yüreğinde” dizelerini kare kare yaşatan ve HDP konvoyuna verdiği selamla hafızalara kazınan Silopili Ahmet, Cizre’den geleceğini öğrendiği konvoyun arkasından HDP’yi çok sevdiği için koştuğunu söyleyerek, “Bir daha olsa bir daha koşarım” diye belirtiyor.
Seçim mitinglerinin startını 2 Mart’ta Botan’da veren Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) Cizre’den sonra ikinci durağı Silopi oldu. Her seçimde HDP’nin açık kara ile birinci çıktığı ilçede, heyet yine coşkulu bir kitle tarafından karşılandı. İlçenin girişinden çarşı merkezine ardından buluşmanın olacağı yere kadar tur atan HDP konvoyunu selamlamak için sıralanan halk arasında onlarca çocuğun heyecanı dikkatlerden kaçmadı. Zafer işareti yapan çocukların karelerini yakalamaya çalışırken, bir süre sonra çoğu yorulup konvoyun gerisinde kaldı. Geride kalan çocukları izlerken birden seçim otobüsünün hemen önünde kolunda “Boya 2 lira, Ahmet Usta” yazılı boya kutusu ile bir çocuk gözümüze çarpıyor. Ortaya çıkacak görüntünün nasıl olacağını tahmin edemeyerek kameranın kayıt tuşuna bastım. Konvoyla birlikte durmadan koşan çocuk bir eliyle zafer işareti yaparken, diğer eliyle de düşmesin diye boya kutusunu sıkıca tutarak dakikalarca aracın peşinden koşuyor.
Binlerce insana umut aşıladı
Öptüğü elinin iki parmağıyla önce zafer işareti yapan daha sonra elini göğsüne götürerek arabaya selam veren Ahmet Usta, kendisini çektiğimizden habersiz bize de öpücük atmayı ihmal etmiyor. Ajansımız JİNNEWS’in çektiği iki dakikalık görüntü ile seçim çalışmalarının sembolü olan Ahmet, kısa süre içinde ülkede de tanındı.
İlçede Ahmet Usta’yı tanımayan yok
Herkes, hareketlerinden duygulandığı ve umutları artıran Ahmet için “Burası Silopi iki yıl boyunca tanklarla gidilen ve çocukların iradesini ele geçiremeyenlere inat direnişin sergilendiği ilçe gerisini siz düşünün” diyor. Herkes Ahmet’i ve sempatisini konuşurken, elimizdeki kamerayla anı ölümsüzleştirdiğimiz Ahmet Usta’nın hikâyesini merak edip peşine düşüyoruz. İlçedeki herkesle bir husumeti olan Ahmet’i bulmamız zor olmuyor.
‘Cizre’den geleceğini bildiğim için hep çarşıda geziyordum’
10 yaşında olduğunu öğrendiğimiz ve bizi gördüğü gibi tanıyan Ahmet, elimizi sıkmayı ve aynı şekilde selam vermeyi ihmal etmiyor. Herkesin merakla beklediği “Nasıl o kadar koştun” sorusuyla başlıyoruz Ahmet’le konuşmamıza. Ahmet, “O gün arkadaşlarım ‘konvoy Cizre’den gelecek’ demişlerdi zaten. Ben de ayakkabı kutumu almış çarşıda çalışıyordum. Konvoyun geleceğini öğrenince sadece caddede iş arıyordum. Sonra ilçeye girdiklerini gördüm selam verdim. Daha sonra çarşıdan çıktılarında da bende dayanamadım konvoyun arkasından koşmaya başladım. Sona kadar koştum. En sonda da o bir tarafa ben de bir tarafa ayrıldım. Sonra insanlara miting alanı neresi diye sordum. Miting alanına da gittim ama orada çalıştım ayakkabı boyadım” diyor.
‘HDP’yi sevdiğim için o kadar koştum’
Miting bittikten sonra biraz daha çalışıp eve geldiğini söyleyen Ahmet, uyuyup uyandığı birkaç saatten sonra videosunun sosyal medyada yayıldığını gördüğünü söylüyor. HDP’yi sevdiği için konvoyun arkasından koştuğunu sözlerine ekleyen Ahmet, bir yıldır boyacılık yapıyor. “Çalışmak günah mı? Ayıp değil bende paramı kazanıyorum” dediği işine okulun tatil olduğu her hafta sonu ailesine destek vermek için çıkıyor. Ahmet, kazandığı parayı da gelip ailesine veriyor. Babasının ayakkabılarını boyayarak öğrendiği işi çarşıda devam ettiren Ahmet, sabah gidip akşam geldiği işten sonra direk uykuya dalıyor.
‘Çantayı indirip sonuna kadar koşsaydın dedim’
Oğlunun “Sevdiğim için koştum” dediği HDP konvoyunun geldiği günü anlatan Anne Naima Bozkurt ise, “Oğlum o gün geldiği gibi sapsarı kesilmişti. Ben de ona biri seni mi dövdü? Hükümet mi bir şey yaptı? diye sordum. Hayır dedi. Meğer bize anlatmaktan korkuyormuş. Daha sonra videosunu görünce anladık ne olduğunu. Çok mutlu olduk biz Kürdüz oğlumuz da Kürt. Ben videoyu gördükten sonra ona ‘bari boya çantasını çıkarıp koşsaydın’ dedim o da bana ‘yok hafifti’ dedi” diyerek aralarındaki diyaloga değiniyor.
‘Yasak esnasında evimizi bir gün olsun terk etmedik’
10 yaşında olan oğlunun doğup büyüyen her Kürt çocuğu gibi çok zor süreçlerden geçtiğini ifade eden Naima, çatışmalar esnasında sokağa çıkma yasağının konulduğu evlerinden bir gün olsun dahi çıkmadıklarını vurguluyor. Yasak sırasında çıkan çatışmalardan dolayı çocukları ile birlikte bodrum katına indiklerini, günlerce aç ve susuz kaldıklarını dile getiren Naima, “Çocuklarımın hepsi kurşun ve bomba seslerine karşı sürekli bodrum kapısını tutuyorlardı. Hepimiz günlerce aç susuz kaldık ama bir gün dahi bırakmadık evimizi. Yine olsa yine bırakmayız. Benim oğlum o kurşunların ve bombaların arasından çıktı. O konvoy yine geçse yine aynı şekilde yapar onla gurur duyuyorum” diyerek konuşmasını sonlandırıyor.
Röportajın arından birkaç kere fotoğrafını çekmek istediğimiz Ahmet’in “Beni yine facebook’a atmayın utanıyorum” sözleri karşısında gülerek evinden ayrılıyoruz.