'Direneceğiz ve topraklarımızı bırakmayacağız'

  • 13:59 4 Mart 2019
  • Güncel
İSTANBUL - Cumhurbaşkanı'nın “İstiyorsanız Kuzey Kürdistan’da Kürdistan diye bir yer var. Defolun oraya gidin” sözlerini protesto eden HDP İstanbul İl Örgütü Halklar ve İnançlar Komisyonu, Cumhurbaşkanı hakkında suç duyurusunda bulunacaklarını belirterek, "Direneceğiz ve topraklarımızı bırakmayacağız" dedi. 
 
Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul İl Örgütü Halklar ve İnançlar Komisyonu, Cumhurbaşkanı Tayip Erdoğan’ın “İstiyorsanız Kuzey Kürdistan’da Kürdistan diye bir yer var. Defolun oraya gidin” sözlerini Taksim’de bulunan Hill Otel’de yaptığı basın toplantısı ile protesto etti. “Kadim halklar kültür, tarih ve medeniyetlerine sahip çıkıyor” pankartının asıldığı toplantı salonuna çok sayıda inançtan ve halktan yurttaşlar katıldı. 
 
‘Haddinizi bilin’
 
Cumhurbaşkanı’na yakışmayan bir tehdide karşı bir araya geldiklerini belirten HDP Basından Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Azad Barış, Êzidî olduğunu belirterek, evlerinin mezarlarının bu topraklarda olduğunu söyledi. Köklerini bu topraklardan söküp atmak kimsenin haddi olmadığının altını çizen Azad, “Erdoğan sarf ettiği sözler kökü buraya dayanan çınarları yangına vermektir. Êzidîler’in çok güzel bir sözü var, ‘ateş yaşatır.’ Ateş ormanları yakmak için değildir. Bu halklar ormanını yakmanıza izin vermeyeceğiz. Êzidî olarak size vereceğimiz cevap şudur; gelin bu topraklarda mezarlarımızı sayalım. Gidecek olan sizsiniz. Haddinizi bileceksiniz. Haddini bileceksin. Gitmesi gereken biri varsa oda sensin”  dedi.  Cumhurbaşkanı'nın bu sözünün sadece kendilerine değil tüm halklara yönelik söylenmiş bir söz olduğunu ifade eden Barış, “Bu nefret suçudur. Erdoğan suç işliyor. Erdoğan hakkında suç duyurusunda bulunacağız” diye ifade etti. 
 
‘Köyümde gömülmek istiyorum’
 
Barış’ın ardından söz alan Süryani halkından Edip Arslan, Süryanilerin yüzde 95’nin bu topraklardan kaçmak zorunda kaldığını vurgulayarak, “İlkokula başladığımda Mardin’de sayımız 50 binden fazlaydı. Hakkari yöresinde ise 30 bin kişi vardık. Şimdi ise 3 bin kişi o bölgelerde ya var ya yok. İstanbul’da 15 bin Süryani olduğu belirtiliyor ama bunların çoğu asimile edilmiş. Evet, bu topraklarda gözümüz var. Ve köyümde gömülmek istiyorum. Bunun için barış istiyoruz” diye ifade etti. 
 
‘Direneceğiz ve topraklarımızı bırakmayacağız’
 
Demokratik Alevi Derneği (DAD) üyesi Hüseyin Özcan da “Gitmesi gereken biri varsa o da Erdoğan’dır. Bu toprak hepimize yeter. Ama yetmeyen biri varsa Gürcistan’da bol toprak var oraya gitsin” diye aktardı. 
 
DAD üyesi Nergiz Güzel de “Kimsenin bizi kovmaya hakkı yok. Direneceğiz ve topraklarımızı bırakmayacağız” dedi. 
 
Bu kadim topraklarda halkların bir arada yaşama hakkının olduğunu ifade eden Aylin Hacaloğlu, “Erdoğan bu konuda yetkili değildir. Buna halklar karar verir. Cumhurbaşkanı bütün halkları kapsayan bir dili kullanmalıdır. Halklar arasındaki iletişimleri dinamitlememelidir” diye dile getirdi. 
 
‘Erdoğan Kürtlere hakaret ediyor’
 
Doğu ve Güney Doğu Dernekler Federasyonu(DGD) Başkanı Abdulhekim Daş ise, Türkiye’nin halklar bahçesi olduğunu belirterek, Kürtlerin de uzun yılardır bu coğrafyada yaşadığını söyledi. Cumhurbaşkanı'nın “Kayyımlar ile medeniyeti götürdük” sözlerini hatırlatan Abdulhekim, “Kürt dili medeniyet dilidir. Biz medeniyeti onlardan önce gördük. Erdoğan bu sözleri ile Kürtlere hakaret ediyor” diye belirtti. 
 
Toplantıda son olarak tekrar söz alan HDP Basından Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Azad Barış, “Hiçbirimiz bir yere gitmiyoruz. Bu vatan cenneti ile cehennemi ile bizimdir. Biz bu demokratik cumhuriyeti kimseye yedirmeyeceğiz” dedi.