VAN - Hırsızlık ihbarı sonucu kuaför dükkanına giden polis Zekeriya K., 4 kadını ayrı bir odaya alarak "arama" bahanesiyle cinsel saldırıda bulundu. Şikayet üzerine açılan davada 27 yıl hapis kararı verilirken, polisin olay günü kadınlara "Ben polis memuruyum. Bu benim görevim. Yanlış anlamayın beni" dediği ortaya çıktı. 

 

Van'da 27 Şubat 2018'de bir kuaför dükkanından yapılan hırsızlık ihbarı sonucunda olay yerine giden polis Zekeriya K., işletme sahibi ve çalışanı 3 kadına "arama" bahanesiyle tacizde bulundu. Cinsel saldırı 4 kadının şikayeti üzerine ortaya çıkarken, yargıya taşındı. Hırsızlık ihbarının ardından olay yerine görevlendirilen Zekeriya K., kadınları ağda odası olarak kullanılan bölüme götürerek, "Bu benim görevim. Beni yanlış anlamayın, bunu yapmak zorundayım" diyerek arama yaptı.  Kadınlar erkek polisin üzerlerini arayamayacağına dair tam bilgi sahibi olmadıkları ve hırsızlık olayı üzerlerine kalacak korkusuyla aramaya engel olmadı. Kadınlar daha sonra Van Emniyet Müdürlüğü’ne giderek şikayette bulundu. Şikayeti duyan Zekeriya, tekrar kuaför dükkanına giderek kadınlara, "Neden şikayet ettiniz. Beni yanlış anladınız. Biz kendi aramızda hallederdik" dedi. Olaydan 15 gün sonra tutuklanarak cezaevine gönderilen Zekeriya, cezaevinden de kadınlara haber göndererek, para karşılığında davayı çekmelerini istedi.

 

Kendisini aklamaya çalıştı: 26 yıllık polisim!

 

Zekeriya'nın yargılandığı dava Van 3. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görüldü. İki celsede biten davanın son duruşması 2 Şubat'ta görüldü. İfadelerinde kendisini aklamaya çalışan sanık polis Zekeriya K., "26 yıllık polis memuruyum. Ailevi sorunlarımdan dolayı psikolojim bozuktu. Onlar benim kız kardeşim, kızım yaşında, kumpasa kurban edildiğimi düşünmekteyim. Hedef haline geldim. Mağdurum. Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesini istiyorum" dedi. 

 

'Hırsızlık üzerime kalır diye ses çıkaramadım' 

 

Müştekilerden Ç.D., ihbar üzerine resmi giyimli iki polisin geldiğini belirterek, şunları dile getirdi: "Polisler çantamızı aramak istediğini söyleyince biz de aramasında bir mahsur görmedik. Makyaj odasına gidip çantamı aradı. Çantamda kimliğimi görünce yaşımı sordu. Daha sonra ağda odasına geçmemi söyledi. Ben de ağda odasına geçtim. Polis karşımda durup 'Şuan sana yaptırmak istediğim görevimdir, yanlış anlama' diyerek üstümü aramaya başladı. Bizi kadın polisin araması gerektiğini düşündüm ama hırsızlık olayının üzerime kalabileceğini düşünerek ses çıkaramadım" dedi. 

 

'Dışarı çıktığında titriyordu'

 

Ç.D., "Ben çıktıktan sonra diğer çalışan S.D. içeri girdi. 3-4 dakika içerde kalan S. dışarı çıktığında titrediğini gördüm. Bana 'Abla senin üzerini aradı mı' diye sordu. Bende 'Evet' dedim. S., 'Beni de aradı çok kötü oldum' dedi. Sonra D.E'yi içeri aldı. Son olarak S.G'yi de içeri aldı. Sanık polis memuru ile diğer polis memuru birlikte kuaförden çıktılar" şeklinde konuştu. 

 

'Yanlış anlamayın ben polis memuruyum'

 

Müşteki D.E. de polisin 'ince aramaya' varana kadar taciz ettiğini anlatarak, "Ne olursun kendini kötü hissetme, ben polis memuruyum" dediğini anlattı. 

 

Diğer kadınlarda maruz bırakıldıkları tacizi doğrulayarak, polisin, "Ben polisim bu benim görevim" dediğini söyledi. 

 

27 yıl ceza verildi

 

Mahkeme heyeti 'sarkıntılık düzeyini aşan cinsel saldırı suçunu işlediğini belirterek, suçun kamu görevlisinin sağladığı nüfuzu kötüye kullanmak suretiyle işlenmesi nedeniyle cezada artırıma giderek, 7 yıl 6 ay hapis cezası verdi. Ancak bu cezayı 'sanığın geleceği üzerindeki olası etkileri' göz önüne alınarak 6 yıl 3 aya indirdi. 4 kadına yönelik suç için ayrı ayrı 6 yıl 3 ay ceza verilmesine karar veren mahkeme heyeti, polisin olay günü hırsızlık suçunu bildirmemesine de 7 ay 15 gün hapis cezası verdi. Toplamda 27 yıl hapis cezasına hükmedildi.