
Feminist kadınlar: Tecrit kalkmalıdır, Leyla yaşamalıdır
- 09:07 3 Mart 2019
- Güncel
Beritan Canözer
DİYARBAKIR - Açlık grevi eyleminin 116'ncı gününde olan DTK Eşbaşkanı ve HDP Milletvekili Leyla Güven’in eylemine Türkiyeli feminist kadınlardan da destek geldi. Feminist aktivist Filiz Karakuş, “Biz kadınlar tecridi en iyi bilenleriz, tecrit kalkmalıdır, Leyla yaşamalıdır” dedi.
PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki ağırlaştırılmış tecridin kaldırılması ve Türkiye hükümetinin yasalarına uyması talebi ile 8 Kasım 2018 tarihinde açlık grevine başlayan Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) Hakkari Milletvekili Leyla Güven, eyleminin 116’ncı gününde. Leyla’nın sağlık sorunları artmaya başlarken, destek ziyaretleri ve mesajlar da gelmeye devam ediyor. Geçtiğimiz günlerde Türkiyeli feminist kadınlar Leyla’yı evinde ziyaret etti. Ziyaret eden kadınlar, Leyla’nın talebinin haklı bir talep olduğuna dikkat çekerek, hükümete adım atma çağrısında bulundu.
‘Leyla’nın yaşamasını istiyoruz’
Leyla’nın seçilmiş bir milletvekili olduğunu söyleyen Yazar Ayşegül Devecioğlu, Leyla’nın aynı zamanda yıllardır mücadele yürüten bir kadın olduğuna dikkat çekti. Leyla’nın taleplerini desteklediklerini ifade eden Ayşegül, “Leyla yasaların uygulanması için açlık grevine başladı. Tüm tutuklulara uygulanan yasaların Abdullah Öcalan’a da uygulanması için açlık grevi yapıyor. Ben tecridin insanlık suçu olduğunu düşünüyorum. Devletin sorumluluğunu yerine getirmesini ve tecridi kaldırmasını istiyorum. Leyla ile dayanışmaya devam edeceğiz. Leyla 116 gündür açlık grevinde ama Leyla yalnız değil. Talebinde haklı olduğunu ve meşru bir talep olduğunu biliyoruz ve taleplerini savunuyoruz. En başta da Leyla’nın yaşamasını istiyoruz. Kadınlar olarak Leyla’nın sesine ses vermeliyiz” diye belirtti.
‘Leyla bizim mücadele arkadaşımız’
Feminist Aktivist Filiz Karakuş ise, farklı kurumlardan feminist kadınlar olarak geçtiğimiz günlerde Leyla’yı ziyaret ettiklerini söyleyerek, Leyla’nın mücadele arkadaşları oldukları kaydetti. Leyla’nın bir kadın olarak verdiği mücadelenin unutulmaz olduğunu ifade eden Filiz, “Belediye başkanıyken sözleşmeye kadına yönelik şiddet ile ilgili madde geçirmiş bir kadın. Kendi hayatı da mücadeleyle örülmüş ve oralardan milletvekilliğe kadar uzayan bir yaşam öyküsü. Bizim de böyle bir kadın arkadaşımızı yalnız bırakmamız söz konusu olamaz. Açlık grevine girdiği talep çok haklı, çok meşru ve çok yasal bir taleptir. Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılmasını istiyor. Bugün cezaevinde hiçbir tutukluya tecrit uygulanamaz. Aile görüşü, avukat görüşü en temel haklardır. Bu taleplerin yerine getirilmesi gerekiyor” sözlerine yer verdi.
‘Barış için elimizden geleni yapmak sorumluluğumuz’
Filiz, 1989 yılında cezaevlerindeki işkence ve tecride karşı siyahlar giyerek eylem yaptıklarını hatırlatarak, bu eylemi yaparken de ‘Biz kadınlar tecridi en iyi bilenleriz’ diye vurguladı. Kadınların evlerinde tecridi bire bir yaşadıklarını ifade eden Filiz, “Bu anlamda Leyla’nın talebini desteklememe durumu söz konusu olamaz. Leyla’nın bu mücadelenin sonunda yaşamasını istiyoruz. Yaşaması için elimizden gelen her şeyi yapmak zorundayız. Barış için bu bizim de sorumluluğumuz” diyerek kadınları Leyla’nın yanında durmaya çağırdı.
‘Başarıya ulaşacak, umutluyum’
Aktivistlerden Ayşe Erzan ise şunları söyledi: “Esas olan yaşam aslında, herkes yaşamı çoğaltmak, büyütmek için uğraş veriyor. O yüzden bu çıkmaza girilmiş olması Leyla Güven’in kendini bu şekilde ölüme yatırmış olması insanı çok üzüyor. Sadece Leyla da değil, şuan yüzlerce kişi bu eyleme destek veriyor. Benim bütün umudum yaşamın üstün gelmesi, bu hukuksuzluğun ortadan kaldırılması ve bu şekilde açlık grevlerinin de sona erdirilmesidir. Türkiye’de hukuki haklar vardır ve bu haklar keyfi olarak ortadan kaldırılamaz. Bunun harfiyen uygulanmasından da devlet sorumludur. Tüm yurttaşların devletten böyle bir talebi olması gerektiğini düşünüyorum. Tüm cezaevlerinde keyfi olarak görüş yasakları getirilmekte ve bunlar hukuk kurallarına aykırı. Leyla Güven’in açlık grevi eyleminin sağlıkla başarıya ulaşacağına inanıyorum. Umutluyum.”