Sokağın 8 Mart sesi: Başka bir hayat mümkün!

  • 09:19 2 Mart 2019
  • Güncel
İZMİR - İzmir’de farklı kesimlerden kadınlar, “Emekçi olmayan kadın yoktur” diyerek, çalışma koşullarının düzeltilerek, 8 Mart’ın tatil olmasını istedi. “Kadın sokakta olursa herkes özgür olur” diyen kadınlar, mobbing ve tacize karşı birlikte mücadeleye çağırdı.
 
8 Mart Dünya Kadınlar Günü yaklaşırken, kadınlar hakları ve talepleri için alanlara çıkmaya hazırlanıyor. Emeği görünmeyen, esnek ve güvencesiz işlerde çalıştırılan, mobbinge, şiddete maruz bırakılan, evdeki emeğine karşılık bulamayan, dışarıda çalışan kadınlar ve öğrenciler, İzmirli kadınları birlikte mücadeleye çağırıyor. 
 
Kadınların daha çok hak kaybına uğradığını belirten belediye çalışanı Feride Nalbantoğlu, kreş yetersizliğine dikkat çekti. Özel sektörde “Evli misiniz, çocuğunuz var mı, varsa işinize engel olur mu, seyahat engeliniz var mı?” gibi soruların yöneltildiğini aktaran Feride, “Her konuya ‘evet’ diyecek insanlar arıyorlar. Oysa kreş sağlanmalı ki kadın çalışabilsin. Her işyeri özelleştiriliyor ve çok büyük paralar kreşlere veriliyor. Anaokuluna çocuğunu vermek istersen en az 16 bin TL senede gidiyor iki kişi çalışsa bile elektrik, su parası derken bir ailenin bu parayı vermesi zaten zor” dedi. 
 
‘Kadın hem dışarıda hem evde çalışıyor’ 
 
Çalışan kadının aslında hem evde hem de işyerinde sürekli çalışan insan anlamına geldiğini kaydeden Çocuk Gelişimi Uzmanı Gizem Ertaş, erkek egemen toplumda çocuğa bakma sorumluluğunun sadece kadına ait olduğu algısına tepkili. Hem evde, hem okulda çalışıp bir yandan da çocuk yetiştirmenin zor olması nedeniyle işe ara vermek zorunda olduğunu söyleyen Gizem ,“Bu durumun düzeltilmesi için önce erkeklerin ve toplumun eğitilmesi lazım. Bunun sağlanması için de kadınların dayanışması gerekiyor. İş saatleri çok fazla. Öncelikle iş saatleri kısaltılmalı, ardından da erkeklerin ev işleri yapması ve çocuğa bakma sorumluluğu alması gerekiyor. Erkekler çalışınca evde çalışmama gibi lüksleri var. Ama kadınlar öyle olmuyor maalesef. Evin temizliği ve yemek kadında. ‘Ortak iş’ denilse bile” diye vurguladı. 
 
‘Öğrenciler paralarını alamıyor’ 
 
Üniversite öğrencilerinin okurken para kazanabilmek için anketörlük gibi işler yapmak zorunda kaldığını belirten Simge Öz, öğrencilerin emeklerinin görünmediğini vurguladı. Simge, şöyle dedi: “Anketleri dağıtan erkekler tarafından tacize ve mobbinge uğruyorlar. Kadınlardan güzel giyinmesi, diksiyonun düzgün olması, fiziğinin düzgün olması aranıyor. Aldığımız paraya değmiyor, tersleniyorsunuz, elinizdeki kağıtlara vuruluyor, sürekli numara almamız isteniyor insanlardan ama herkes numara vermek istemeyebiliyor. Bir tane anket eksik olsa paranı kesinlikle vermiyorlar. Paranı zamanında alamıyorsun” diye belirtti. 
 
‘Kadın sokakta olursa herkes özgür olur’
 
Bakım parasının kadınları eve hapsetme yöntemi olduğunu dile getiren ev emekçisi Fatoş Acar, çoğu kadın işsiz olduğu halde bunun görünmediğini aktardı.
 
Açtığı tezgahta zeytin satan Fadime Ulutaş, kadınların evin dışında da yaşayabilmesi için çalışması gerektiğini belirterek, “Kadınlar istediği gibi dışarıya çıkamıyor. Bazılarının eşi bazılarının ailesi nedeniyle. Bunların hepsi baskı. Kadın cinayetleri, tacizler de önemli ve devlet yasaları uygulamıyor. Kadın dışarıda olursa herkes özgür olur” ifadelerini kullandı. 
 
‘8 Mart tatil olmalıdır’
 
Dünya Kadınlar Günü’nde kadınların çalıştığına dikkat çeken Gönül Işık, 8 Mart’ın tatil olmasını istedi. Uzun yıllar ayakta yemek yaptığını ve bu nedenle kolunun ve bacaklarının rahatsızlandığını söyleyen Gönül, iş koşullarının kadınların sağlığı düşünülerek düzenlenmesi gerektiğini ekledi. 
 
Dünyada emekçi olmayan kadının bulunmadığını belirten sekreter Nihal Sarılıtopuz da, 8 Mart’ta çalışacağını dile getirdi. Nihal, kadınların insani koşullarda çalışabilmesi için dayanışma içinde olması gerektiğini vurguladı. 
 
‘Koşullara göre mobbing de artıyor’
 
İş bulmanın eskiye oranla daha zor olduğunu ve üniversite mezunlarının dahi işsiz olduğunu söyleyen tezgahtar Yeşim Kul ise, şöyle dedi: “İnsanın mutlu işi yapabilmesi zor. Kadınların çalıştıkları sektörler ne kadar kötü koşula sahip olursa taciz, mobbing oranı da o kadar çok oluyor. Eğitim çok düşük, kız çocukları için kurumların çalışmaları var ama yeterli değil.”